Sen benim Mucizemsin{TAMAMLANDI}

10

🗼🗼🗼🗼Bu bölümü de boncukiz a hitap ediyorum.🗼🗼🗼🗼
Marinette
Ben usta fu nun yanına girmiştim ve kara kedi nin de bizim konuşmalarımızı merak edip kapının yanına gelince de açık olan kapıdan içeri girer ve zaten usta fu ve ben de fark ederiz.
-öncelikle kızım anlat bakalım. Neden her yerin yara. Zaten son iki gündür de yoksun. Son savaştığın akuma da zor değildi. Sana kim ne yaptı yada ne oldu?
-usta fu ben aslında...
Kara kedi
Salak mı bu kız ya. Gecenin bu saati bir erkeğin evine girilir mi? Herhalde bu kızın kafasına tokat atmışlar çoğunlukla da artık böyle olmuş. Aslında ne konuşuyor o adamla merak ediyorum ama eğer gidersem onu takip ettiğimi anlar ve yanlış bir anlam çıkartabilir.
Ama kapının arkasından dinlesem bir sorun olmaz.
Bu düşüncelerinmden sıyrıldıktan sonra çatıdan indim ve kapının önüne gelmiştim ki kapı açıktı ve içeri hafif bir göz atıldığında hemen buranın bir çinlinin evi olduğu hemen anlaşılıyordu.kapıdan içeri girince direk bir ses geldi. Ses kalın ve içinde hafif samimilik de taşıyan bir ses tonuna sahipti.
"Gel kara kedi. Ben de Marinette ile birlikte seni bekliyorduk. Hatta bence biraz geç kaldın."
Ben aslında bana kızılır falan sanıyordum ama hıııı Demek ki Marinette benim onu takip ettiğim anlamış ve benim gelmemi beklemiş. Ha yani benim merakalanıp geleceğimden o kadar emin.
Marinette
Kara kedi gelene kadar konuşmamış ve beklememiştim. Çünkü anlatacaklarımı onun da duymasını istiyordum. O geldiğinde yere yakın olan çin tipi masanın başına, ben ve usta fu ise masaya karşılıklı olarak oturmuştuk ve artık anlatmaya başlayabilirdim.
-Usta fu ben iki gündür Yoktum çünkü ben kacırılmıştım. Neden diyecekseniz, ben iki gün önce uğurböceği ile biraz konuşmuştum. İki gün önceki akumadan sonra uğurböceğinin dönüşmek için çok az vakti kalmıştı ve herkes onu görebilirdi. Ben de aslında onunla konuşmayı beklerken benim yanıma telaşla geldi ve dönüşmek üzere olduğunu söyledi. Sonrasında hemen arkama geçti ve dönüştü. Kwamisine yiyeceğini verdi ve onun enerji toplamasını beklerken panonun arkasında o karşısında ben olmak üzere biraz konuştuk. Zaten kwamisi enerji toplayınca o da dönüştü ve gitti. Bunu da gören bir adam benim uğurböceğinin arkadaşı olduğumu anlamış ve beni o gün ikindi saatleri gibi parktan kaçırdı. Sonra beni terk edilmiş bir fabrikanın karanlık bir odasında beni kapalı tuttu. Bana uğurböceği hakkında birçok soru sordu ama ben hiçbirine cevap vermeyince bana işkence etmeye başladı. Günde en az 10 buz küplü buz gibi su dolu kova başımdan aşağı boşalırken, yine en az 20 tane tokat yiyordum. Bana bu kadar işkence edince ben de kaçmaya karar verdim. Aslında daha önce kaçabilirdim ama belki benim ağzımdan laf almayınca beni bırakır diye düşündüm ama adamın hiç öyle bir niyeti olmadığını anlayınca kaçtım....
Sizi kaç oldu uçurumun kenarında asılı bıraktığım için ben de bu seferlik böyle bitirdim bölümü. Hem artık 500 kelimeyi aşmamaya çalışıyorum bir de ondan.☺☺☺