Bugün cok mutsuzum.cünkü izmire geri donicem.kuzenimin dügünü var.annemleri ikna edemedim.sabah ilk arkadaşlarımla bul.uştum.onlarla vedalaşmak bana çok koydu.en çok ışıl ve ayazla vedalaşırken üzüldüm.ışıla "ayaz sana emanet bebişim"dedim."sen hiç merak etme tatlım"dedi ve birbirimize sarıldık.Ayaz beni arkadaslarımın olmadığı bir yere götürdü."Aşkım kendine orda çok dikkat et beni her gün haberdar at ve sakın erkeklerle görüsme"dedi.ne olacak tipik maço erkek ama onu çok seviyorum."sende kendine dikkat et sakın kızlarla dolaşma zaten dolaşsanda benim hemen bilgim olur sana güveniyorum"dedim ve sarılıp öpüstük.arkadaşlarıma son kez bay bay deyip ordan uzaklaştım eve geldim.arkadaşlarımla duygusal veda olduğu gibi bide babaannemlerle vedalaşmak zorundaydım.abi hoşgeldinleri severim am hoşcakalları hiç sevmem hatta duygusal hoşcakalları hiç sevmem.dedemle birlikte odaya gittik,
"bak kızım hayatın boyunca bir sürü zorluklar yaşıyacaksın ama eminimki sen bütün bu zorlukların üstünden gelebilirsin.ne zaman bir seye ihtiyacın olursa ara beni sana her türlü yardımda bulunurum.hadi kızım kendine iyi bak"dedi.tabiki melis bu sözler üzerine gözyaşlarını tutamadı.babaannemlede vedalaşıp arabaya bindim.yol boyunca uyudum eh tabiki bu kadar uyuyunca akşam saat 6 da yattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Ama Ne Yaz
Teen FictionOn beş yaşindaki melis tüm duygularını düsüncelerini bu defterle paylasıyor.acaba dikilide onu bekleyen süprizler mi var