Bu o olamaz?

753 18 7
                                    

Alarmın sesi ile uyandım. O lanet liseye gitmek istemiyordum. Hem ben Cansız ne yapacağım? Oflayarak yataktan kalktım. Ayaklarımı yere vura vura banyoya gittim. Soğuk suyu açtım. Üstümdekileri çıkardıktan sonra yere fırlattım ve cansız,solmuş bedenimi soğuk suyun altına soktum. Soğuk suyun vücudumu ıslatmasına izin verirken bir yandanda ağlıyorum. Can piçinin başka bir kızla çıkıyor olmasını bir türlü kaldıramıyordum. Mücahit desen ayrı bir meseleydi. Hepsinin amına koyayım! Ahh doğru ya ben size kendimi tanıtmadım. Ben Su ÖZDEMİR 18 yaşındayım, lise 4’e gidiyorum, İzmir’den İstanbul’a taşındım, bir tane kardeşim var. Hayat o olunca daha da zor oluyor. Tabi şimdi soruyorsunuzdur; Mücahit ve Can kim? İlk önce Can’dan başlıyım o benim çocukluk aşkımdı. 5. Sınıftayken bana çıkma teklifi etmişti . Tabii bende kabul ettim. Tam 7 senedir çıkıyorduk. Buraya taşındıktan sonra beni aramıştı ve bana ayrılmak istediğini söyledi. Bende kabul ettim. Bir hafta boyunca ağlamıştım. Sonra arkadaşım arayıp Can’ı başka bir kızla gördüğünü söyledi. Piç işte ne olacak. Can piçiyle yaşadığım olay bu sıra Mücahit piçinde…O piçte ilk önce beni kendine aşık etti. Tabi oda bana aşıktı ama başka bir sevgilisi daha varmış bu piçle yaşadığım olayda bu. Ah daha fazla anlatmaya devam edersem okula geç kalacağım. Banyodan çıktıktan sonra formamı giyindim. Beyaz gömlek ve altına lacivert kareli etek ve altına da Converslerimi giyinmiştim aslında şirin duruyordu. Aşağıya indiğimde herkes uyuyordu bende yavaşça arabamın anahtarlarını aldım. Garaja doğru gidip arabama bindim. Okula geldiğimde heyecandan ölecektim. Hayatımda ilk defa okul değiştiriyordum. Bu çok kötü bir histi. Okulun kapısından içeri girdiğim zaman bütün gözler üzerimdeydi. Böyle zamanlarda asla dik yürüyemezdim. Direk başımı eğerdim. Öyle yürürken birden bir kas yığınına çarptım.Sinirle başımı kaldırıp nam-ı değer “Kas Yığınına” baktım. “Önüne bakman işine yarayacaktır.” Ukala ukala konuştu gıcık şey.Böyle çak bir tane ağzının ortasına. Cevap vermedim ve “Ya Sabıır.”diyerek omzuna çarpıp yanından geçtim.Sınıfa girip çantamı boş bulduğum bir sıraya bıraktım ve sırama oturup parmaklarımla ritim tutmaya başladım.Benim “Orospular” olarak adlandırdığım tipten bir grup kız bana baktı. “Problem mi var?”Tek kaşımı kaldırarak sorduğum soruya cevap vermediler.Kendi aralarında konuşmaya devam ettiler. Herkes sınıfa tek tek doluştu.O kas yığını da sınıfa girdi ve bana baktı.Ne? ! Birde bunla aynı sınıfta mıyız lan biz?Kafamı çevirip ilgilenmemeye çalıştım.Ama hala bana baktığını hissedebiliyordum. Öğretmen sınıfa girdiğinde selamlaştık.Heyy kas yığını hala ayakta ve inanmıyorum bir tek benim yanım boş şansa bak bee! *Çağatay* İnanmıyorum şaka dimi. Bu kızla aynı sınıfta değilim. Şansa bak bir tek onun yanı boş şimdi ne yapıcağım.Buldum Efe ile Aslı yan yana oturuyor onları ayırıyım.”Efe kanka birlikte oturalım mı?” “Olur da Aslı nereye geçicek kanka?” “ Şu yeni kızın yanına gitsin oda” “ Of Çağatay ya git sen o kızın yanına otur “ “Ya kızım ben sabah o salakla kavga ettim şimdi yanına oturamam” derken hoca bir anda olaya daldı.”Sorun mu var çocuklar” inanmıyorum Aslı söylüyorrr” Hocam Çağatay yerime geçmek istiyorda.” Pislik onu öldürücekğim..”Oğlum arkada boş yer var geçsene.” Ahhh korktuğum başıma geldi işte. “ Tamam hocam” dedim. O kızla oturmak İS-TE-Mi-YO-RUM. Neyse yanına oturdum. Bana bakmamaya çalışıyordu. Aslında güzel kızmış. Ahh Çağatay ne diyorsun sen.Ona aşık olmamalısın. Daha güzel kızlar var bırak bunu. Acaba kimdi. Buldummm..”Hocam burda yeni bir arkadaşımız var kendini tanıtmıycak mı bizee.” “ Aa evet hadi gel buraya ve tanıt kendini” Bakalım bu küçük hanım kimmiş? Bana pis pis bakarak hocanın yanına gitti ve konuşmaya başladı. “Ben Su ÖZDEMİR buraya İzmir’den geliyorum. Yeterli mi?” dedi. Hoca bir anda” Hadi çocuklar oyunumuza başlıyoruz” dedi. Acaba ne oyunuydu. Ona acı çektircek miyiz? Eğer acı varsa bende varım.”Arkadaşınızı tanımanız için bir oyun ona sorular sorucaksınız.” Dedi. Ahh çok saçma hiç beğenmedm ya. Hem acı çektirmekte yok ki . Herkes sırayla soru soruyordu.Hepsi normal sorulardı. Sonunda Sıra bana gelmişti.”Neden buraya geldin?” “ Annem öldü ve burda teyzem yaşıyor.Başka kimsem olmadığı için buraya geldim.” Dedi ve ağlayarak sınıftan çıktı. Nerden bilebilirdim ki. “Çağatay hemen gidip özür dile.” “ Tamam hocam.” Dedim ve hemen sınıftan çıktım.Ahh tanrım lavaboya girmiş.Şimdi ne yapıcam.”Hadi Çağatay yapabilirsin” dedim kendi kendime ve kızların lavabosuna girdim. Su yere çökmüş ağlıyordu.Hemen yanına çöktüm ve”Bilmiyordum.”dedim. “ Senin suçun değil boşver. Sadece anneme çok düşkünüm ve her zaman adını duyduğumda ağlarım elimde olan bişey değil.” Dedi. Gerçekten üzülmüştüm. “Tamam artık ağlama annen burda olsaydı ağlamanı istemezdi dimi. Gül biraz.” Dedim .”Haklısın” dedi ve Hafifçe gülümsedi.”Gülünce çok güzel olyorsun”dedim.Tanrım ben ne dedim. Su bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Sonra birdenkahkaha atmaya başladı.”Ahh artık bu cümleden sıkıldım. Gül demen yeterliydi. Ayrıca böyle düşünmediğinide biliyorum.”dedi. Aslında öyle düşünüyordum. Neyse ayağa kalktım. Tam oda kalkıcakken ayağı kaydı ve yere düştü. Hemen ağlamaya başladı. Ahh bu kızlar ne kadarda mızmızlar ya. “Hey tamam sakin bişey yok.” “ Tabi bişey yok düşen sen olmadığın için.” Dedi. Aferin Çağatay aldın başına belayı. “ Bacağın mı acıyor” dedim sakin bir şekilde. Artık ne kadar sakin olabilirsem. Onaylarcasına kafasını salladı.” Gel bakalım” dedim ve kolundan tutup nazikçe kaldırdım. “ Yürüyebilir misin?” “Hayır bileğimi burktum galiba çok acıyor.” Dedi. Hemen onu kucağıma aldım.”Heyy! Ne yapıyorsun bırak beni “ diyerek çırpındı. “Ne yapıyor gibi gözüküyorum seni revire götürücem” dedim. “İyi tamam.” Dedi ve kafasını göğsüme yasladı.Hemen onu revire götürdüm. Ordaki kadın geldi ve Su’yun bileğine baktı ve “İncinmiş.” Dedi. Kadın Su’yun bileğine her dokunduğunda Su dudağını ısırıyordu.Gerçekten çok güzeldi.Sanırım ondan hoşlanıyordum.”Onu eve götürsen iyi olur.” Dedi kadın düşüncelerimi sikerken.”Tamam” dedim ve Su’yu kucağıma alıp koridorda ilerlerken suratıma bakıp gülüyordu. Ona dödüm ve”Ne oldu?” dedim.”Hiç sadece çok komik duruyorsun” dedi. Gerçekten öylemi duruyordum.”O kadar ağırsın ki seni taşımakta zorluk çektiğim içindir.” Dedim. Bir anda suratı düşmüştü. Gülmüştüm. Çünkü çok komik bakıyordu. Bu sefer o bana sormuştu.”Ne oldu” dedi “Hiç sadece çok komik duruyorsun” diyerek onu taklit ettim.”Ne kadar güçsüz olduğunu düşündüğüm içindir.” Dedi. Bu seferde o güldü. Biz böyle konuşurken sınıfa gelmiştik. Su’yu dışarda ki sandelyeye oturtup sınıfa girdim. “Su nerde?” dedi.”Hocam şey Su kaydı ve yere düştü bileğini burktu. Onu evine götürcemde eşyalarını almaya geldim.”dedim.”Tamam al bakalım.”dedi. Hemen Su’yun ve kendi eşyalarımı alıp sınıftan çıktım. Su öylece oturup gülüyordu.”Neye gülüyorsun sen öyle” dedim”Hiççç boşver.” Dedi. Bende uzatmadım ve Su’yu kucağıma alıp arabama götürücektim ki” Benim arabamla gidelim.”dedi.”Tamam hangisi senin araban?” dedim.Cebinden anahtarı çıkardım düğmeye bastı.”Orda ki “ Dedi ve bana anahtarları verdi. Elinden aldım ve arabaya bindik. *Su* Tanrım O sınıfa girdikten sonra aptal aptal düşünüyordum. Acaba ondan hoşlanıyormuydum? Hayır Su bir kere daha acı çekemezsin. Yeter bu kadar acı çektiğin dedim kendi kendime. Sonra bir anda kas yığını geldi ve Neye gülüyorsun sen öyle” dedi. Ne diycektim. Buldum en kolay şeyi söyliycektim. ”Hiççç boşver.” Dedim. Oda bişey söylemeden beni kucağına aldı. Ve arabaya götürdü. Eve doğru giderken ona adını sordum” Senin adın ne?” ilk önce bana boş gözlerle baktı ve sonra “Çağatay” dedi. Ne güzel ismi varmış öyle. “Evi tek başıma bulamam söylemeyi düşünüyor musun? Yoksa öylece güzel yüzümemi bakıcaksın?” dedi. Ahh çok gıcık yaa! Neyse ben alttan alıp evi tarif ettim. Teyzem çok zengin olduğu için villada oturuyoruz. Eve geldiğimizde Çağatay arabadan indi ve yanıma gelip beni eve götürdü. Kapıyı çaldığında hizmetçi açmıştı. Çağatay beni içeriye götürüp koltuğa oturttu. “Çok teşekkür ederim” dedim şirin bir şekilde. “Önemli değil de ben geri nasıl döneceğim? dedi. Ahh onu hiç düşünmemiştim.”İki seçenek var.” Dedim. “Neymiş o?”dedi soran gözlerle. “ Ya burada kalacaksın. Ya da sabah gelip beni alacaksın.” dedim. “İkincisi daha iyi bence” dedi. “Bende öyle düşünmüştüm.”dedim. “Bu arada sakın sabah beni almayı unutma!”dedim. “Emredersiniz Küçük hanım” dedi ve kahkaha attı. Küçük hanım mı? “Daha önce sana çok gıcık olduğunu söylediler mi?” dedim. Çağatay durdu ve “Artık gitsem iyi olacak dersi kaçırmak istemem.”dedi. “İyi tamam sen bilirsin” dedim.” Numaranı versene sabah arayınca dışarıya çıkarsın.” dedi. “Tamam olur” dedim ve numaramı aldıktan sonra okula gitti. Televizyonu açıp yattım. İzlerken uyuyakalmışım. Akşam saat 19:30’da “Su teyzecim hadi kalk yemek yiyelim.” Dedi teyzem. “Tamam teyze geliyorum.”dedim . Üzerimdeki yorganı kaldırdım. Tam kalkacakken teyzem bileğimi gördü. “Ne oldu bileğine.” Dedi. “ Okulda düştüm de.” Dedim. Teyzem bana kalkmam için yardım etti. Masaya oturduk yemeklerimizi yedik. Teyzemin işi vardı. Çalışma odasına gitti. Benimde uykum vardı bende odama çıkıp yattım. *Çağatay* Sabah annemin sesiyle uyandım.”Oğlum hadi kalk yoksa geç kalacaksın.Hem kız arkadaşını da bekletmek istemezsin dimi?” dedi ve güldü. Ne sevgilimi? Ne sevgilisi? “Anne ne saçmalıyorsun benim sevgilim yok.” Dedim kalkarken.” O zaman seni aşağıda bekleyen kız kim?” dedi. Merak etmiştim. “Tamam anne geliyorum.” Dedim. Hemen üstümü giyindim ve aşağıya indim. İnanmıyorum. Su’nun burada ne işi vardı. Ayrıca evimi nerden buluştu.”Günaydın.” dedi. Annem bir anda “Bak sana demiştim.” Dedi. “Anne Su benim sevgilim değil. Biz sadece arkadaşız.” Dedim. *Su* Çağatay sabah gelmeyince merak etmiştim. Dün internetten Çağatay’ın arkadaşlarını bulmuştum onlara Çağatay’ın evini sormuştum onlardan öğrendim ve Çağatay’a gittim. Kapıyı annesi açtı. Gerçekten çok sevimli bir annesi vardı. Keşke benimde annem hala yaşıyor olsaydı. Neyse annesi yukarıya çıkmıştı. Birkaç dakika sonra annesi indi. Sonrada Çağatay indi. Bana şaşırmış gözlerle baktıktan sonra annesine döndü ve “Anne Su benim sevgilim değil. Biz sadece arkadaşız.” Dedi. Nedense o an kalbim paramparça olmuştu. Ne?! “Olamaz Çağatay’a aşık olmuş olamam.” Diye kendi kendimle boğuşurken birden Çağatay ”Su gitmiyor muyuz?” dedi bana bakıp gülerek. “Tamam gidelim.” Dedim tam gidecekken annesi “ Kızım ben Deniz.” dedi. “ Bende Su efendim çok memnun oldum. “ dedim ve evden çıktık. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ta ki Çağatay “ Annemi sevdin mi?” diyene kadar. O öyle söyledikten sonra ağlamaya başlamıştım. İlk önce şaşırsa da sonra anlayıp konuşmaya başladı.”B-Ben çok üzgünüm. Gerçekten öyle söylemek istememiştim.”dedi. Sonra dünkü gibi ”Ayrıca ağlamak sana hiç yakışmıyor.” dedi ve beni güldürmeyi yine başarmıştı. En ufak bir şeyde gülüp en ufak bir şey dede ağlayabiliyorum. “Bak işte böyle” dedi ve oda güldü. “ Artık gitsek yoksa okula geç kalacağız.”dedim. “Tamam küçük hanım siz ne derseniz o olsun.”dedi ve sürmeye başladı. Okula gelene kadar hiç konuşmadık. Okula gelince arabadan indi ve yanıma gelip kapımı açtı.”Küçük hanım inseniz iyi olur.”dedi. Gerçekten çok tatlıydı. “Küçük bey gerçekten çok incesiniz.” Dedim ve gülerek arabadan indim. Sinirlenmişti. “Küçük bey mi? Hiç güzel değil.” Dedi. Sonra yürürken bir anda kolunu omzuma attı. “ Ne yapıyorsun ya?” dedim şaşkın bir şekilde.” Bunu.”dedi ve bir anda saçımla oynamaya başladı.Koridorda herkes bize bakıyordu. Çağatay saçımı bıraktığında saçım bok gibi olmuştu ve herkes bize bakıyordu. Hemen saçımı düzelttim. Neden herkes bize bakıyordu? Hemen Çağatay’a sordum. “Neden herkes bize bakıyor?” “Çünkü okulun en popüler ve yakışıklı çocuğuyla yürüyorsun.” Dedi.Gerçekten mi okulun en popüleri miydi? Vaov iyiymiş. “Çağatay biz arkadaş mıyız?” dedim. Çağatay şaşkın şaşkın bana bakıyordu. “Evet neden ? Eğer arkadaş olmak istemiyorsan anlarım.”dedi. “Hayır ondan değil sadece merak ettim.”dedim. “Aldın o zaman cevabını.” Dedi. Sınıfa gelmiştik. İçeriye girdiğimizde herkes bize bakıyordu.Çağatay kolumdan tuttu ve arkadaşlarının yanına götürdü. Biri kız biri erkekti. “Arkadaşlar Su grubumuza katıldı.”dedi. kızla erkek bana bakıp güldüler.Kız yanıma gelip ”Gruba hoş geldin. Ben Aslı,o da Efe biz sevgiliyiz.” Dedi. Gerçektende yakışıyorlardı.”Memnun oldum.” dedim.Efe hemen atladı. ”Güzel kız.”dedi Çağatay’a bakıp gülerek. Tabi Aslı’da biraz kıskanıp Efe’nin boşluğuna dirseğini geçirdi. Efe acı ile kıvranırken hoca sınıfa girdi. Çağatay’la ben yerimize geçtik. Hoca hemen konuşmaya başladı.”Evet arkadaşlar aramıza 2 kişi daha katılıyor. Ama şimdilik biri burada. Diğeri ise kaza geçirdiği için bir hafta sonra aramıza katılcak.”dedi ve kapı çaldı. “Gir.”dedi hoca ve yeni öğrenci sınıfa girdi. İnanmıyorum bu o olamaz?Şaka mı lan bu?

Seni Sevmekten VazgeçmeyeceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin