SELAMM KANKİLEER BİZ BU HİKAYEYİ 2 GİRL YAZIYORUZ. UMARIZ Kİ BEĞENİRSİNİZ. :D
VOTELERİ VE YORUMLARI BEKLİYORUUUZZ... :D
"Her zaman aklımdasın diyen balıkta duydum;Seni ömür boyu seveceğim diyen kelebekte..."
Oha!Çüş!Devenin nalı! Mücahit’in ne bok işi var lan burada? O günler aklıma geldiğinde gözlerim yanarken gözlerimi kapatıp sıraya yattım.Tüm bunların rüya olmasını dilerken arka sıraya oturdu Mücahit. “Ben testlerinizi alıp geliyorum.”deyip hoca sınıftan çoıkınca Mücahit kulağıma eğildi;
“Selam güzelim!” Sinirle dönüp ona baktığım sırada Çağatay’ın sesini duydum. “Siz tanışıyor musunuz?” Çağatay’ın şaşkın sesini duyunca Mücahit : “Biz…”dedi ve gerisini getiremedi. Ben “Biz kuzeniz!” diye bağırdım.Ben bağırdığımda zil çaldı.Çağatay : "Neden bana bahsetmedin?” Gerizekalı bu çocuk.Hatta özürlü.Daha yeni okul gelmedim mi lan ben? “Salak daha dün okula geldim!” Trip atar gibi ona baktığımda yanağımdan makas aldı.İçimdeki huylanmaya engel olamadım orası ayrı mesele.
“Oy kıyamam tripte atarmış."diyerek yanaklarımı sıkarak başımı salladı. "Tamam tamaaam yeter.Yanaklarım kopacak." Çağatay kulağıma eğildi ve fısıldadı.Bak gene aynı huylanma! "Tamam güzellik.Dikkat ederim.Dikkat etmezsem kimin yanaklarını öpeceğim?" Şaşkın bir biçimde ağzım açılmışken Mücahit'in sesini duydum. "KUZEN bana okulu gezdirsene." Bak baaak özürlüye bak.Romantizmin içine sıçtı. "Yok KUZEN ya.Benim piçlere ayıracak vaktim yok." Sınıftan bir "Oooo" sesi yükseldi.Efe lafa atladı. "Siz nasıl kuzensiniz lan?" Çocuk haklı.Ne dese haklı valla. "En nefret ettiğim halamın çocuğu bu.Anasını sevmiyorum ki çocuğunu seveyim.Allah Allah." Mücahit 'in sesini duyunca ona baktım. "Çok açık sözlü bir kuzenim var ne diyebilirim ki." Sınıftan kahkaha sesleri yükselirken Mine içeri girdi.Nefret ediyorum bu kızdan harbiden.Yavşıyor bir de Çağatay'a. Aslı yanıma gelip "Tatlım kantine ineceğim gelecek misin?"diye sorduğunda "Olur tatlım."diye cevap verdim.Sıradan kalktığım sırada Çağatay'ın yanına gittim ve yanağını öptüm.O şaşkınca bakarken kulağına sesli bir şekilde fısıldadım. İroniye bak beee.
"Haklısın aslında.Yanaklarıma dikkat etmem lazım.Ama seninde yanaklarına dikkat etmen lazım.Yoksa ben ne yaparım?" Bütün sınıf şaşkınca beni dinlerken Çağatay'a göz kırptım.Mine ve Mücahit'e baktım.Ağızları 1 karış açık kalmıştı. Ağzınızı kapayın lan! Kurbağalar aç kaldı.
"Eğer sen öpeceksen dikkat ederim güzellik ." Gülümsedim. Aslı sitem ederek konuştu.
"Beni unuttun kızım!Ağaç gibi dikiliyorum burada.Harbi balık hafızalısın anasını satayım.Unuttun galiba burada olduğumu?"
Allah'ım ben bu kızı yerim.Yeriiim.Bir daha yeriim.
"Tamam canım kızma geliyorum." Aslı ile sınıftan çıkacağımız sırada Mine konuştu.
"İnsan içinde ayıp olmadı mı Su?" Orospuya bak seeen.Dalarım ben buna. Yırtarım ağzını çarşaf gibi.
"Mine sen beni kendinle mi karıştırdın?Ben senin gibi her tenefüs başka biriyle ayakta sevişmiyorum. Çağatay benim EN yakın arkadaşım. Kıskandın galiba?" Göz kırpıp sınıftan çıktım ve Aslı ile kantine indik.
( 1HAFTA SONRA)
Bir haftadır Çağatay bana o kadar soğuk davranıyor ki.Her gün soyunma odasında oturup ağlıyorum o derece.Sesini bile zor duyuyorum.Ve bu çok ama çok sinir bozucu! Bir de Mine ile yakınlaşmaya başladı bu daha da sinir bozucu! Son derste bittiğinde rahatlamıştım.Banane biyolojiden?Hiç umurumda dahi değil.Karı da bir bok anlatamıyor. Sınıf boşaldığında Çağatay'ın yanına gittim.
"Çağatay?" Bana cevap vermedi.Hay anasını ya. "Bana cevap ver!" Yine ses yok. "Çağatay bana neler olduğunu söyler misin artık?" Gözlerini bana çevirdi.Sinirle bakan gözlerini görünce ürperdim.
"Yok bir şey Su!" Bana bağırdı mı o? İlk defa bana bağırdı! Gözlerim dolarken o kadar canım yanmaya başlamıştı ki...
"Sadece senin farklı olduğunu düşünmüştüm.Bana gerçekten değer vereceğini düşünmüştüm.Ama her zaman ki gibi aptallık etmişim." Ağlamam artarken duvara yaslandım. Sonra ona baktım.Yüzüne,o bayıldığım gözlerine.İfadesizdi.Nefret yoktu.Ya da aşk,sevgi.Sinirli bakıyordu sanki..
"O taptığım gözlerinden ateş fışkırıyor.Ben bu Çağatay'ı istemiyorum." Çantamı sırtıma takıp sınıftan çıkacağım sırada sesini duydum.
"Bende farklı olduğunu düşünmüştüm.Galiba bu yüzden bana arkadaşım demene kırıldım,sinirlendim.Üzgünüm.Benim aptallığımdı."
Ona doğru dondüm.Suratındaki sırıtma mükemmeldi. Çantamı yere fırlatıp ona doğru koştum.Kaslı kolları ile bana sıkıca sarıldı.Bende ona sarıldım.Kokusu..Mükemmeldi! Ayrıldığımızda bir anda yüzümü ellerinin arasına aldı.Bana gittikçe yaklaşıyordu.Öpeceksen öp ya.Yoksa kalbim yerinden çıkacak! Ve sonuunda! Dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Çağatay beni öpüyor!Beni? BENİ? Ona karşılık verirken ellerim istemsizce saçlarına gitti.Beni kendine biraz daha çekti.Bu işin uzayacağını biliyordum.Ama onu durdurmak istemiyordum.Merhaba sürtük Su! Sırtım soğuk duvarla buluştuğunda ağzımdan küçük bir inleme çıktı.Onun güldüğünü hissettim.Pislik! Ondan yavaşça ayrıldığımda anlayışla karşıladı. Ben yere çöküp gözlerimi kapattım.Abi ölüyorum uykusuzluktan.Şimdi Çağatay beni alsa götürse.Beraber uyusak.Ve ben yine abarttım. Ben böyle düşünürken Çağatay beni kucakladı ve yürümeye başladı. Hassiktir! Bu çocuk aklımı okuyor! Kapıdan çıkarken çantamı da almayı unutmadı akıllı çocuk.
"Nereye gidiyoruz?"
"Otele.Bu gece beraberiz."