Karanlık

nee

Suyun ağzından; sabah kaltımda direk yanımda uyan efeyi farketim aklıma deniz geldi yanımda yatar uyanınca beni izlardi onun bu halerinine kısamda çok hoşuma gidiyordu . Efe uyanmış ne düşündümü anlamaya çalışıyordu Efe; su bi surunmu var
Hayır dercesine başımı saladım
Kavaltı için dışarı çıkcaktık hazırlanmak için dolabın başına geçtim ne geyincem decektim bi tolum aldım elime pudra rengi kısaydı beyendim hemen üstümü geyindim saçlarımı danık örgü yaptım hafif bir makyaj . Hazırım efeyle kafaye gidiyorduk arabada hiç konuşmadık
Kafeye geldimizde bi masaya geçtik
Ne alırdınız ; karışık kavaltı türleri.
Dedi Efe sonra garson giti yanımızda
Bense kafeyi inceliyurdum mavi renekti deniz kabuklarla döşenmiş tatlı bir yerdi kafamı camdan dışarı baktım dalgalar sahile vuruyordu
" Efe ben bi dışarı çıkıyorum"
" Tamam geç kalma - "
Lafını dinlemeden çıktım dışarı deniz dalgalarını burnuma dolmasayıyla gözlerim doldu
Kayaların üstüne çıktım rüzgarı. Esmesi denizin kayalara vurması rahatlıyurdum yani ağlamaya başladım
Çünkü;
Denizin kokusunu unuttum
Denizin gözlerini
Sözlerini
Bakışlarını
Bana kızmasını
İkizim demesini
Ben bonları untum ben ikizi için canını ver kız
Aklıma canaza günü geldi denizi oraya koyduklarında o üşür dedim ama onu oraya koydular denize son defe kalak  diye bagırmam ama kalmaması denizin üstüne topra atarken onutukları bişey vardı " ben " diri diri gömeleri 
Aya kalktım direk efede kalaktı beni izliyormuş beli dur diye işaret yaptım oda durdu bense nereye gitim bile bilmiyordum yola atlamamla firen sesi duymam bir oldu ara bada n indi
" Kusura bakma iyi misin prenses"
Hiç
bişey demeden gitim
Geldim yer denizin yanı
" Deniz bak ikizine bak ne halde iyi sen yat orda yat  . Ben çok kütüyüm nolursun kalak lütfen canım yanıyor hemde çok senizlik beni yakıyur
Kendimi yalnız hissediyorum
Korkak
Üzgün
Boş bir yerde
Kimse yok
Hemde hiçkimsa"
Eve geldimde direk doşa girdim sonra yatım hiç bida uyanmıçakmış gibi