İŞLER SARPA SARIYOR

71 21 5
                                    


CEVAPSIZ SORULAR (2014)

Dedem anlatmaya devam edecekti, derken kapı açıldı:

"Size meyve getirdim." diyerek meyve tabağını masanın üzerine bıraktı.

"Sağ ol kızım."

"Teşekkür ederim anne."

"Afiyet olsun kuzum..." dedi ve yanaklarımdan öptü.

"Çok geç oldu meyveni yedikten sonra hemen uyu. Sonra sabah kaldıramıyoruz." dedi ve odadan çıktı.

"Annen haklı yarın devam ederiz."

"İyi de dede sen de hep en heyecanlı yerinde bırakıyorsun."

Dedem biraz güldükten sonra:

"Sen de artık biraz sabırlı olmayı öğreneceksin." diyerek başımı okşadı.

"Ne yapalım dediğin gibi olsun bakalım."

Meyvelerimizi bitirdikten sonra dedem boş meyve tabağıyla birlikte odadan çıktı. Ben de odanın ışığını kapatıp yatağıma girdim. Dünkü uykusuzluğun acısını çıkartmayı düşünüyordum fakat dedemin anlattıkları yine aklıma takılmıştı. İyice merak etmiştim.

Güneş hanım ve dedemin bu yaşadıkları benim yaşımdaki biri için inanılmayacak kadar heyecanlı şeylerdi. Fakat gerçek aşkın böyle yıllar sonra bile unutulmayacak kadar güzel bir duygu olduğunu onlar sayesinde daha iyi anlıyordum. Gündüzün şerri gecenin hayrından iyidir diyerek gözlerimi kapattım ve uyudum.

                                                                                                       ***

     Güneş ışıklarının odamın penceresinden süzülerek gözlerimi kamaştırması, sabah kendi başıma kalkmamı sağladı. Bugün annem fazla yorulmayacağı için şanslı olmalı. Annemin beni uyandırmak için gelmesine daha 15 dakika vardı ve pencereden biraz dışarıyı gözlemleme hissi beni çoktan sıcak yatağımdan kaldırıp ayağa dikmişti.

Perdenin kapatamadığı bir aralıktan ince bir çizgi halinde yastığımın üzerine kadar uzanan güneş ışığı perdeyi açmamla yerini bütün odanın güneş ışıklarına açık hedef olmasını sağladı. Tuhaf olan ve dikkatimi çeken bir şey oldu. Güneş ışıklarının odaya girmesiyle havada süzülüp de göremediğim bazı gaz yoğunlukları gözümden kaçmadı ve büyük bir önemle dikkatimi çekmeyi başardı.

O güne kadar birçok kez rastladığım bu olay neden bugün dikkatimi bu kadar çok çekti anlamadım. Sonra aklıma gelen o düşünce, içimde hissettirdiği o duygu dakikalarca kendi kendime gülmemi sağladı.

Öyle ya sürekli orada olan ama bizim güneş ışığı ile farkına vardığımız o maddeler tatmış olmama rağmen bana bir kez daha aşkın varlığını kanıtlamıştı. Aşk insan hayatında her an varlığını koruyan fakat belli zamanlarda varlığını fark ettiğimiz o maddeler gibiydi. Yıllardır göremediğim, tadına varamadığım aşkın varlığını Reyhanla görmüş ve tadını en derinlerimde hissetmiştim. Aralarında tek fark vardı. Aşk insana değişik hisler katıp, insanın vereceği kararları, yaptığı davranışları kısacası insanı insan yapan yaşantısını etkileyen, ne olduğunu kelimelerin anlatamayacağı bir histi. En az o maddeler kadar saklı, farkına varılması zor, farkına varıldığında da insanın ondan kendisini alması kadar imkânsızdı. İnsana farklı geliyor. İçinde kelebekler uçması, avuçların terlemesi falan bunların hepsi boş...

Aşk-ı VeliahtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin