2. BÖLÜM

88 4 2
                                    

Zorla gözünü açtı genç kız. Çalar saati parçalayıp çöpe atmak istiyordu. Niye uyanıyorduki bu saatte?

İş görüşmesi!

Aniden aklına gelen bu iki kelimeyle yataktan bir Usain Bolt gibi zıpladı ve banyoya koştu. Suratı berbat bir haldeydi. Göz altları çökmüştü. Bu halde giderse onu hippi sanıp işe almazlardı. Her ne kadar nefret etsede eline banyo dolabındaki fondöteni alıp yüzüne birazcık sürdü. Hâlâ çirkindi ama önemli olan göz altlarındaki siyahlığın gitmesiydi.

Banyodaki işini bitirip odasına gitti ve giyinmeye başladı.

Bir iş görüşmesinde ne giyebilirdiki?

Gideceği yer şirket değildi. O yüzden pantolon birde rahat, bol bir tişört geçirip saçlarını da at kuyruğu yaptı. Bu kadar basitti onun için hazırlanmak. Öyle saatler boyu ayna karşısında durmazdı. Sabah kalkar kalkmaz duş ta almazdı. Cidden sabah duş alan insanlar var mıydı?
Genç kız işte buna karnı patlayana kadar gülerdi. O uyanınca konuşmayı bile  beceremiyordu. Sabah sabah uyanmak cidden ona göre değildi ama bazı mecburiyetler işte...

Telefonundan saate baktı. 08.57 idi. Yarım saatte otobüsle ulaşabilirdi adrese. Spor ayakkabılarını giyip telefonuna ve anahtarı alıp evden çıktı. Hadi bakalım diye geçirdi içinden. İnşallah işe alınırdı. Zaten yapacağı iş temizlikti sonuçta. Öyle geçmişini sorgulayacak değillerdi. Basit bir temizlikçi işte.

Otobüse bindi ve boş koltuklardan birine oturup insanları incelemeye başladı. Bu en sevdiği şeydi genç kızın. Onları inceler mimiklerini ve jestlerini analiz ederdi. Çoğunda da yanılmazdı. Kendini artık iyice geliştirmişti, hangi yüz ifadesinin neyi anlattığını bilirdi. İnsan sarrafı olmuştu artık. Ama bunları yaparken onun yüzünde mimik oynamıyordu. Garipti genç kız.

Kafasını sağa çevirip baktığında geldiğini anladı. Şoföre bir yerde inmek istediğini söyleyip otobüs durunca da indi. Elindeki dün gece kestiği ev adresine baktı. Yanılmıyırsa şuan evin tam karşısında duruyordu.

Tam karşısında kocaman bir demirden parmaklıklar şeklinde kapı vardı. Ardında uzun bir yol ve iki yanında da ağaçlar vardı. Klasik villa diye düşündü genç kız. Demir parmaklığın yanındaki ufak kulübede oturan adam, genç kızın değişik bakışlarını fark etmiş olmalıydı ki, oturduğu sandalyeden kalkıp kapıya doğru yürüdü.

Yaklaşınca, "Buyrun hanfendi?"

Genç kız gözünü bahçeden alıp bu ufak boylu kel, kilolu ve bekçi olduğunu düşündüğü adama baktı. "Ben dün gazetede gördüğüm ilanda verdiğiniz numarayı aradım. Bu saatlerde gelmemi söylediler."

Bekçi yeni hatırlamış gibi gözlerini büyüttü ve hızla kafasını yukarı aşağı salladı. Ardından kapının yanındaki düğmeye basarak genç kızı içeri aldı ve beni takip et dercesine bakıp yürümeye başladı. Genç kız kuyrukmuşçasına bekçinin arkasından ilerliyordu. Taş yolda biraz yürüdükten sonra önlerine bir kamelya , bir kaç bank ve çift kişilik bir salıncak çıktı. Ama asıl dikkatleri üzerine çeken şey bunların arkasındaki devasa villaydı. Villa tahminimce üç  katlıydı ve oldukça büyüktü. Ahşaptan yapılmaydı ama dış boyası beyazdı. Büyük bir çatısı ve görünen bu cephesinde boyuna geniş üç tane balkon vardı.

Bekçi villanın uzun, camdan oluşan iki yanında büyük yapraklı pembe çiçekler olan girişine yürüyünce o da hemen ardından gitti. İçeri girdiğinde ise dışarıdakinden daha büyüleyici bir manzara ile karşılaştı.

Tam karşılarında koca bir salon ve solunda yukarıya çıkan geniş bir merdiven vardı. Salonun içindeki oturma takımları da dahil her şey antikayı andırıyordu. Sanki yıl 2016 değil de 1800'lerin başıydı. Her bir koltuğun yanında kraliçe endamıyla büyümüş olan ve ne tür olduğunu bilmediği saksıdaki çiçekler ise evi daha çekici hâle getiriyordu.

Bekçi girdikleri kapının hemen solundaki uzun kirodora dönüp sondaki mutfak görünümlü odaya girdi. Tabii genç kız da ardından. Mutfakta iki beyaz ve siyah etekli kadın hararetli bir şekilde bir şeyler hazırlıyorlardı. Odanın tam ortasındaki masa ve etrafındaki sandalyede ise orta yaşlı şık giyinimli uzun boylu bir kadın oturmuş elinin altındaki gazeteden bir şeyler okuyordu.

Kadın, bekçi ve genç kızı görünce ayağa kalkıp yanlarına geldi. Bekçi konuşmaya girerek "Bu hanfendi ilandaki temizlik işi için gelmiş. Dediğine göre dün telefonda konuşmuşsunuz." Dedi.

Kadın bekçinin sözlerinden sonra genç kızın yanına gidip elini sıktı ve baş işaretiyle masaya oturmasını söyledi. Genç kız iri cüsseli bekçinin yanından geçip evin dışı gibi olan beyaz renkli masaya oturdu. Ardından kadın da bekçiyi gönderdikten sonra masaya oturdu ve kibarca, "Benim adım Ayşe tatlım. Bu evde tüm işler ve işçiler benden sorumludur. Bir nevi baş kalfa gibi yani. Senin adın neydi?"

"Hüma. Hüma Altıncı."

"Okuyor musun Hüma kaç yaşındasın?"

Hüma oturduğu sandalyeden daha iyi bir izlenim vermek için sırtını dikleştirdi, "Okuyordum. Sonra bir kaç nedenden dolayı bıraktım ve iş aramaya başladım. 21 yaşındayım."

Kadın anlıyorum dercesine başını salladı, "Neden bıraktın? Yanlış anlama özel hayatına girmek istemem ama seni işe alacağız ve evimizde çalışan birinin hayatını az buçuk bilmek zorundayız."

Kadın haklıydı. Sonuçta böyle evlerdeki hırsızlık vakalarında çoğunlukla hırsız, temizlikçi gibi personel çıkıyordu. Evlerinde gün içinde bulunacağı ve her odaya girip çıkabileceği için kimin nesidir öğrenmek zorundalardı. Hüma sanki iyi bir iş yapmış ve takdir beklercesine sırtını biraz daha dikleştirdi. Maksat, sebebini söylerken sesi titremesindi.

"Annem ve babam trafik kazasında öldüler. Onlardan sonra geçinmem zorlaştığı için okulumu bırakıp iş aramaya başladım." Kadın şaşırmıştı. Genç kız bunları söylerken yüzünde mimik oynamamıştı. Ailesinin ölümünden bahsederken nasıl bu kadar soğuk olabilirdi? "Anladım kızım. Öyle başka sorular sormayacağım. Acın taze, onu deşmek istemem. Yapacağın iş temizlik. Zaten temizlikten anlamasan bizi aramazdın diye düşünüyorum. Öyle değil mi?"

"Evet efendim."

"Güzel. Öncelikle sana evin içini göstereyim ve sonrada günlük, haftalık olarak temizleyeceğin yerleri göstereyim. En sonunda da çalışma saatine göre alacağın maaşını belirleyelim."

Hüma konuşmaya gerek duymadan olur dercesine başını salladı ve mutfaktan çıkıp merdivenlere yönelen kadını takip etti.

HÜMA KUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin