Sıkıntılı bir nefes vererek elindeki gazeteyi koltuğun diğer köşesine fırlattı. Genç kız yarım saattir bir çok gazeteden iş ilanlarına bakmıştı ama kendinde göre bir tane bile ilan bulamamıştı. Hepsi tecrübe istiyordu iş kurumlarının. Ama genç kız ömründe hiç çalışmamıştı.
Şimdi de mecburiyetten çalışacaktı.
Bu mecburiyet ona okulunu bıraktırmıştı. Hayatını söndürmüştü , hayallerini yıkmıştı. Oysa o okuyup psikiyatri olacaktı. Ama bu mecburiyet onu her şeyinden vazgeçtirmişti.
Ailesi öleli üç ay olmuştu. Daha acısı taptazeydi ama bunlar yetmezmiş gibi evren yeni bir yük daha yüklemişti omuzlarına. Fakirlik...
Babası hayattayken ve çalışırken bir şekilde geçiniyorlardı ama onları kaybettikten sonra hayatın bu gerçeğiyle başa çıkamamıştı genç kız. Faturalar, mutfak masrafları, kira, kişisel ihtiyaçlar derken boğulup gitmişti bu dert denizinde. En sonunda ise olan olmuştu.O çok sevdiği okulunu bırakmıştı.
Kimbilir babası olsa nasıl kızardı. Kaşlarını çatarak "Sen okuyacaksın. Çocuklarına daha iyi bir hayat sunacaksın. Bizim sunduğumuzun aksine." Derdi. Ama şuan buna mecburdu genç kız. O da istiyordu okumayı, anne ve babasına yaşlılıklarında güzel bir hayat yaşatmayı.
Ama söz konusu kaderdi. Elden bir şey gelir miydi?
Hayır.Ev sahibi anne ve babasının öldüğü ilk ay kirayı erteleyebiliriz, acın taze demişti. Ama şimdi üstünden iki ay geçmişti ve onunda geçimi bu kiralardan sağlanıyordu. Geçen gün kapıya gelip ödemesini istemişti. İş arıyorum, gireyim ilk maaşla hemen ödeyeceğim demişti.
Oysa faturaları da bu ay ödemezse eve haciz gelecekti. Genç kız cidden köşeye sıkışmıştı.Ve ne hikmetse gazetelerde de ona göre bir iş yoktu.
Köşeye fırlattığı gazeteyi tekrar eline aldı ve buruk bir umutla diğer sayfalara bakmaya başladı. Küçük siyah ince puntoyla yazılarla dolu olan sayfanın en ortasında büyük bir başlık dikkatini çekti.
"TEMİZLİKÇİ ARANIYOR"
Yapabilir miydi?
Annesi romatizmadan dolayı pek bir şey yapamıyordu ve evin işlerini okuldan geldikten sonra hep genç kız yapıyordu. Bir yandan da ders çalışıyordu. Tıp fakültesinin o zor derslerini geçmek hiçte kolay değildi. Zordu onun hayatı...
Hiç kolay yüzü görmemişti doğduğundan beri. Sanırsa bunu da başarabilirdi.Temizlik yapmakda da oldukça iyiydi. Hatta bir keresinde kirayı ödeyemedikleri için ev sahibinin karısı genç kıza evini temizlemek şartıyla kiradan bir miktar da düşürebileceğini söylemişti. Annesi bu teklife şiddetle karşı çıkmıştı. Tıpkı babası gibi kızının okuyacağını söylemişti sert bir lisanla.
Acıyla karışık gülümsedi genç kız. Kaderin şu cilvesinede bakın hele! Çalışmak zorunda kalmıştı ve önünde de "Temizlikçi aranıyor" ilanı vardı. Sanırım yaşadığım sürece gün yüzü göremeyeceğim diye düşündü genç kız.
Çokta iyi bir marka olmayan dokunmatik telefonunu eline alıp ilanın altındaki numarayı sakince tuşladı ve çalmasını bekledi. Beşinci çalıştan sonra karşıdan bir "Alo?" Sesi geldi. Ses yaşlı ve pütürlüydü."Şey ben gazetedeki iş ilanınız için aramıştım?" Dedi genç kız utangaç bir edayla.
"Cidden bir temizlikçiye çok ihtiyacımız var. Yarın gelip görüşmeyi yapalım. Adres ilanın altında yazıyor."
Genç kız derin bir nefes aldı. "Peki, kaçta geleyim?" Dedi sakince.
Pütürlü sesin sahibi biraz durdu. Düşünüyor olmalı diye düşündü genç kız. "Dokuz buçuk uygun olur?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜMA KUŞU
AcciónEfsanelerin ötesinde yaşanmış, uğruna türküler yakılmış bir hikaye...