Medyaya şarkı ekledim onunla okumalısınız :')
"İyi olacağım, iyi olacağım
Ve dünyayı seveceğim, yapmam gerektiği gibi
İyi olacağım, iyi olacağım
İyi olacağım, iyi olacağım
Söndürdüğüm tüm ışıklar için
Şüphe duyduğum tüm masum şeyler için
Sebep olduğum tüm yaralanmalar ve yaşlar için
Bunca yıldır yaptığım her şey için
Evet, tekmelediğim tüm hovardalar için
Şüphe duyduğum tüm harika şeyler için"
Narin ve yumuşak parmak uçları suratında geziyorken olduğu yerde kıpırdandı Harry. Parmaklar elmacık kemiklerinde, yanaklarında ve göz kapaklarının üzerinde geziniyordu. Sanki tüm surat hatlarını ezbermeleye çalışıyormuş gibiydi. Gözlerini araladığında kendini Draco'nun kollarında buldu. Bu yüzden mi bu kadar huzurlu uyumuştu? Gözleri griye dönük gözlerle buluştuğunda titredi. Draco'nun gözleri sımsıcak hissettiriyordu.
"Ben uyurken beni mi izliyordun?"
Draco sırıttı ve ellerini Harry'nin saçlarına koydu. "Biliyor musun, bu ilk değil. Bir kere daha seni izlemiştim."
Harry şaşkınlıkla ona baktı. Gizlice Gryffindor yatakhanesine falan gelmiş olabilir miydi? " Ne zaman? Seni sapık."
İkili kıkırdarken Draco kendi içinde en son ne kadar böyle mutlu olduğunu sorguluyordu. "Ron sana aşk iksiri içirdiğinden bahsetmedi mi?"
Harry hatırlıyordu elbette. "Aşk iksiri içtiğimi ve aynada kendimi görüp, kendime aşık olduğumu söylemişti. Bunun mümkün olabileceğini bile sanmıyordum oysa."
Draco kahkaha atarken Harry büyülenmişçesine onu izledi. Karşısındaki adam bir sanatkarın en gözde eseriydi şüphesiz. Onu tanımlayacak en güzel tanım buydu.
"Aşık olduğun kişi bendim Harry. O gün hep benimleydin. Hatta beraber uyuduk çünkü sen beni bırakmadın. Sabah olduğunda ise seni Gryffindor'a götürdüm."
Harry şimdi anlıyordu. Neden o günün ertesinde herkesin ona bakarak kıkırdadığını...
"Hatırlamak isterdim." diye mırıldandı üzgünce. Samimiydi. Onunla olan her bir anıyı hatırlamak istiyordu. Sonsuza kadar.
Draco saçlarındaki elini yanaklarına indirdi ve uzanıp dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. "Daha güzellerini yaşayacağız."
Harry kafasını Draco'nun göğsüne koydu ve kokusunu içine çekti. "Şimdi tekrar düşman gibi davranmak zorundayız. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum."
Draco'nun teni onu mayıştırıyor ve sanki önlerinde hiç engel yokmuş gibi hissettiriyordu ama şüphesiz engeller olacaktı. Zorluklar olacaktı.
Onların birlikte olması büyü dünyasını karıştıracaktı. Oysa savaş yaklaşıyordu. Draco'nun elleri yanağını okşadı tekrar.
"Seni seviyorken nefret ediyormuş gibi davranmak konusunda ustayım bilirsin."
--
"Bir şeyler farklı diyorum sana Ron!"
"Anlamıyorum, Draco'dan bahsediyoruz! Onlarının arasında bir şey olması imkansız!"
Harry yine tartışan arkadaşlarının yanına yürürken gerilmesine engel olamadı. Tahmin ettiği gibi arkadaşları çoktan anlamıştı.
"Açıklamama izin verin." diye mırıldandı. Tepkiden korkuyordu. Hogwarts'a ilk geldiğinde burası onun yuvası, Hermione ve Ron ise kardeşleri olmuştu. Onlar olmadan başaramazdı, bu kadar süre ayakta kalamazdı şüphesiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Focus on me.
Genç KurguGüzel bir Hogwarts akşamıydı ve dürüst olması gerekiyorsa, tüm bu hislerin ne zaman başladığıyla alakalı hiçbir fikri yoktu. "Beni öldürmek istediğini bu kadar belli etme Malfoy." Saçları gümüşi sarılıkta olan genç adam sessiz bir şokla yeşil gözler...