Bölüm 4

46 3 2
                                    


Multi:Ezgi


Bugün okula yürüyerek gidiyorum ve hava çok soğuk. Ama okula az kaldı ya az dayanabilirim. Bir yandanda kulağımda kulaklık Pera - giz dinliyorum.

Sonunda okula ulaştım ya yaklaşık yarım saattir yürüyorum ve dondum. Okulun bahçe kapısındam girmek üzereyken arkamdan gelen pişt sesi ile arkamı döndüm. Emre elleri montunun cebinde bana doğru yürüyordu.

Yanıma yaklaşınca "günaydın Afra nabersin" dedi.

"Günaydın iyidir senden "

" İyi ama okula girince daha iyi olucam hava buz gibi"

"Haklısın girelim"dedim ve yürümeye başladım bahçeden okula doğru oda yanımdan yürüyordu.

Sınıfa ulaşınca dersin başlamasına on dakika kaldığını gördüm ve çantamı sırama bırakıp kantine indim. Sabahları kahve içmek iyi geliyor.

Kahvemi alıp boş masa baktım ama hepsi doluydu buda benim şansım işte. Neyse diyerek merdivenlere yöneldim dersede az kalmıştı zaten sınıfta içerim artık.

Sınıftan içeri girince Murat'ı gördğm yeni gelmişti sanırım.
Beni görünce "Bize kahve yokmu güzellik donduk burda"
Kahvemi ona uzattım "alabilirsin içmedim hiç" diyim ufakça gülümsedim.

"Tamam çok ısrar ettin alayım bari ama borcum olsun"dedi ve arkasını dönüp sırasına gitti. Benim sıramın yan tarafında yani cam kenarında arkanın bi önündeki sırada oturuyordu,yanında Elif arkasında Demir ve Emre,önünde ise Hazan tek başına oturuyodu.

Şimdi farkettim de bütün sınıf bana odaklanmış şaşkın bakışlar atıyor buna Elifler de dahil. Sanırım kahvemi vermeme şaşırdılar. Ne yapsaydım ben soğuktan çok etkilenmemiştim ama çocuk resmen buz tutmuştu.

Sanırım bu dört günde onlara alıştım ya. Onlarla pek vakit geçirmiyorum yani gruplarına dahil olmuyorum ama onlar bana yakım davranıyor ve bende ister istemez onlara alışıyorum.

Bir tek Hazan hala soğuk ama sadece bana karşı yani gruba oldukça dost canlısı davranıyor sanırsam bana ısınamadı gerçi bende ona ısınamadım.

*****

Nihayet son dersin bitmesine yedi dakika kaldı. Son ders dil ve anlatım hiç çekilmiyor cidden. Bugün çıkışta Ezgi ile buluşacağız ve sinemaya gideceğiz. Yeni bir korku filmi çıkmış ve ikimizde korku filmi hastasıyız.

Mesaj sesiyle telefonumu açtım.
Kimden:Ezgi
"Geldim ben çıkmadınmı daha ya dondum "

Saate baktım üç dakika kalmış zilin çalmasına ah çıldıracağım ya bi türlü bitmiyo şu lanet ders ve hoca son saniyesine kadar ders anlatıyor.

Kime:Ezgi
" Beş dakikaya ordayım bebek sabret hoca zaten susmak bilmiyor "

Ezginin okulu yani benim eski okulum daha erken bitiyor o yüzden Ezgi beni almaya geldi.

Ve nihayet zil sesini duydum. Yarabbi şükür.

Hemen eşyalarımı toplayıp ilk bem çıktım sınıftan. Ezgi beklemekten nefret eder ayruca hava çok soğuk yazık benim arkadaşıma.

Kapının önünde onu görmemle resmen yanına uçtum mecazi değil gerçekten uçtum yani. Hızlı hızlı yürürken demir kapının önündeki tümseği unuttum ve Ezginin üstüne uçtum eğer o olmasaydı yerle ilişkiye giriyordum resmen ama hanımefendi kahkahalarla gülüyor ve benim kızgın bakışlarımı görmüyor tabi.

Hala susmayınca koluna bir tane yapıştırıp "sus da gidelim gerizekalı"

"ta.. tamam ama ama var.. ya kendini gör men lazımdı kızım çok komik görünüyordun"dedi kahkahalar arasında zar zor. Ona son bir kere sertçe bakıp arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Oda farkedince peşimden geldi bu arada gülmeyide kesmişti.

Bir taksi durdurup alışveriş merkezine geldik. Sinema bölümüne geçip bilet aldık ve salona girdik.

*****

Filmden çıkınca Ezgi ile gülüyorduk. Neden mi?
Korku filminde ki baş rolde ki kız korktuğunda ki surat ifadesi okadar komik oluyorduki filmdeyken kendimizi zor tutup çıkar çıköaz gülmeye başladık.

Ezgi "ayy çok komikti ya surat ifadesi Mercan karnım ağrıdı resmen" biraz daha gülüp devam etti"karnım acıjtı benim pizza yiyelim sonra eve gideriz hı? "
" tamam bende acıkmıştım zaten"

Yemek bölümüne çıkıp pizza sipariş ettik ve bir masaya oturduk. Beş dakika sonra Ezginin orta boy benim küçük boy pizzalarım geldi.

Pizzaları yiyip avmden dışarı çıkarken içeri giren Elif ve grubunu gördüm ve anladığım kadarıyla onlarda bizi gördü.

Yanımıza yaklaşınca Elif "selam naber" dedi. Bende "iyidir sinemaya gelmiştik arkadaşımla bu Ezgi" diyip elimle Ezgiyi gösterdim.

"merhaba Ezgi ben Mercanın arkadaşıyım "dedi utangaç bir sesle birileriyle tanışmaktan çekinirdi Ezgi ve o anlarda çok tatlı olurdu.

Herkes sırayla kendini tanıttı. Onlarda sinemaya gelmişler bizim izlediğimiz filmi izlemek için. Emreyle pazartesi günü film hakkında konuşmak için sözleşip ayrıldık.

Yürürken Ezgi" haklısın ya şu Hazan soğuk bir tip ama kötü birine benzemiyor"

"aynen kötü biri değil ama soğuk işte "

" Sanki sen farklısın Mercan ha "

" aman ya bi git Ezgi çarpçam sana şimdi ayrıca Emreye nasıl baktığını görmedim sanma sen hayırdır? "

" yok bişey ya sempatik yakışıklı çocuk yani şimdi yiğidi öldür hakkını yeme ama bana göre değil zaten"

"hı hı,hı hı değildir " dedim alayla.
Bana kızgın bakışlar atarken babamın gönderdiği arabaya bindik ve ilk önce Ezgiyi bırakmak üzere yoşa çıktık.

***

Eve varır varmaz kısa bir duş aldım ve günün yorgunluğuyla kendimi uykuya bıraktım.




Kelebeğin Rüyası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin