Bizim okul kaosla beslenen bir okuldur, neden bilmiyorum ama her günümüz bir olaydır. Bu heyecanı sevsem de bazen insanın kaçası gelmiyor değil.Okulumuz şirin , tatlı bir şey... ama tabi ki okulda ders işlenmediğinde durum böyle. Ama onun dışında eziyetten başka bir şey değil ve annem bu okulda öğretmen .. evet berbat bir durum dediğinizi duyar gibiyim çünkü benim eğitimim bazı zamanlarda evde de devam ediyor ve bazen bu çok sinir bozucu oluyor. Sürekli çalış lafı duymaktan bir zaman sonra nefret ediyorum.
Herkes öğretmenin kızı olduğumu bilse de sorun etmiyorum çünkü ben onlarda farklı bir algı yaratmış durumdayım ve herkesle aram iyidir. Tabi yine de bir kaç çürük yok değil.
Servis durduğunda kulaklığımı çıkarıp çantama attıktan sonra servisten inip çantamı sağ omzuma takıp okula doğru ilerledim. Soo Jung bana doğru koşarak gelirken bir şey olduğu belliydi.
"Sae Jin!!" diye bağırarak durduğunda nefes nefese kalmıştı. Bir yandan kolumu tutup bir yandan nefesini düzene sokmaya çalışarak
"Ha Neul! Çatıya çıkmış atlayacak koş" deyip beni de peşinden sürüklemeye başladı. Kolumdaki çantayı koşmanın etkisiyle tekrar tekrar düzeltirken kalabalığa girip öne doğru ilerlediğim de başımı havaya kaldırıp çatıda duran Ha Neul'a baktım.
"Senden nefret ediyorum! " dediğinde gözlerim Won Bin'e kilitlendi. O bizim okulun kızlarının üzülme nedeninin yüzde yüz nedeniydi. Ona doğru giderken Soo Jung peşimden bağırıyordu. Won Bin bana bakarken ona hızlı bir tokat attığımda
"Sae Jin! Ne yapıyorsun? " diye bağırdı Soo Jung.
"Ha Neul'a naptın söyle! " Diye bağırdığımda bana yaklaşıp
"Her boku benden bilmek zorundasın tamam ama ben yapmadım"
"Kimi kandırıyorsun sen! "
"Sana bunu defalarca anlattım. Senin için değiştim ben"
"Değişme umrumda bile değilsin! Yaptığın hatayı düzelt yeter" deyip yanında ayrıldım. Okula girip üst kata çıktım. Çatı katına ulaştığımda kapıyı hızlı açıp Ha Neul'a yaklaştım.
"İn ordan !" diye bağırdığımda Ha Neul bana dönüp
"Gelme Sae jin nefret ediyorum her şeyden" diyerek tekrar önüne döndü.
"O pislik için değmez!" Diyerek bir kaç adım daha atarak yavaşça ona yaklaşmaya çalıştım .
"Kim olduğunu biliyor musun?" diye sorduğunda sesi bir anda dinginleşmiş ve şaşkın bakışlarla bana bakmıştı.
"Won Bin işte" umursamaz tavırla suçu ona atarak yürürken Ha Neul başını iki yana sallayıp
"O değil Sae Jin " diyerek ağlamaya başladı. Bunun bir başladı olma ihtimaline fazlasıyla şaşırarak ona bakarken bir yandan onu oradan nasıl indirebileceğimi düşünüyordum. Aşağıdan gelen itfaiye sesi ile bir nebze olsun rahatlamaya başlamıştım.
"Kim olduğunun önemi yok, hadi gel konuşalım in oradan"
"Ben bittim Sae Jin,kendimden utanıyorum. Kimsenin yüzüne bakamam daha fazla" deyip tekrar önüne dönerken. Ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha anlamıştım. Daha fazla beklemeyerek koşmaya başladım. Tüm hızımla elimi uzatmama az kalmışken Ha Neul' u tutup oradan indiren bir diğer kişiyle ki bu kişi ne zamandır burada hiçbir fikrim yok Ha Neul ile yere düştüğünde yanlarına gittim. Ha Neul'u kollarımın arasına aldığımda gözyaşlarına boğulmuştu. Öğretmenlerin hepsi içeri girerken annemle gözgöze gelmiştik. Dizimi yerden kaldırıp anneme doğru ilerledim.
"Ne oluyor? " diye sorduğunda
"Ben de bilmiyorum " demekle yetindim.
Ardından arkamda duran gence doğru ilerlemeye başladım "Hey sen!" üzerini düzeltirken durup bana baktı.
"Teşekkürler " dediğimde yandan bir sırıtışla
"Seni kurtarmadım onu kurtardım" demişti.
"Eğer ona bir şey olsaydı çok kötü olurdu bu yüzden teşekkür ediyorum" dediğimde başını sallayıp
"Rica ederim ama bir özür borcun var sanırım" deyip bir yeri işaret ederken arkamı döndüm. Won Bin bize bakarken gözlerimi devirip tekrar ona döndüm.
"İyi de sen onu nereden tanıyorsun ve nasıl anladın? "
"Bilmediğim bir şey yoktur benim" deyip havalı bir bakış atarken "Benim yerime özür dilesen" deyip ona yalvaran gözlerle baktım
"Sizin aranızdaki olaydan banane"
Evet haklıydı ama bir çözüm bulmaya çalışıyordum. Kendime fena halde acıyordum. Sürekli kendimi küçük duruma düşüyordum ve sonucuna katlanmak zorunda kalıyordum .
"Bemim gidip başka insanları kurtarmam gerek" gencin kurduğu cümle karşısında gülmeden edememiştim. Bana aldırmadan ilerlerken "Ya! Nesin sen süper kahraman mı? " diye bağırdım ardından
Bana dönúp "Sen öyle diyorsan belki de öyleyimdir" deyip gülümsediğinde.
Gülüşünün eşsizliğiyle olduğum yerde kalmıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUPER HERO✔ [JEON JUNGKOOK]
Short StoryAnsızın çıka gelen Jungkook, SaeJin'in hayatını değiştirir. Saejin bütün korkularını onunla yener ve onu hayatının süper kahramanı olarak görür. Sonsuz bir macera onların karşılaşmaları ile başlar