Bölüm 1

1.7K 85 45
                                    


" ...Manhattan'da dün gece bir ceset daha bulundu. Ceset, otuzlu yaşlarda siyahi bir erkeğe ait. Yüzüne birçok kez bıçak darbeleri aldığı için şu anlık kimliği tespit edilemedi. Katilin her zamanki gibi 'Siyah Akbaba' olduğu düşünülüyor. Soğukkanlı seri katil bir yıldır kolayca kaçmakta, halk endişeli."

Küçük Coventina babasının koltuğundan kalkmasıyla hızla kumandayı aldı ve kanalı değiştirdi. Babasının bütün gün can sıkıcı şeyler izlemesine katlanamıyordu. En sevdiği çizgi film kanalını açıktan sonra masanın üzerindeki tabakta kalan kurabiyelerden bir tane aldı ve arkasına mutlulukla yaslandığı sırada içerinden bağrışmalar yükselmeye başladı. Annesi ve babası birbirlerine Coventina'nın daha önce hiç duymadığı şekilde hitap ediyorlar, bağırıyorlar ve hatta birbirlerine bir şeyler fırlatıyorlardı. Her akşamki gibi... On beş yaşındaki Coventina daha küçüklüğünden beri annesi ve babasının şiddetli kavgalarını hatırlıyordu. Bu büyük kavgaları engellemek için elinden gelen her şeyi yapmayı denemişti. Onları zorla bir psikoloğa götürmüş, hatta intihara teşebbüse bile kalkmıştı. Ancak denemelerinin sonu sonuç vermemişti. Her gece annesine ağlıyor ve ona babasını terk etmesi için yalvarıyordu ancak bir maaşı olmayan annesi, kocası Ed Lewis'in parasına mecburdu.

Coventina babasının aşağılayıcı konuşmalarına daha fazla dayanamadı. Televizyonu kapattı ve onların yanlarına gitti. Annesi Nina, yatağın üstüne çıkmış babası da yerde onun sol bileğinden sertçe kavramıştı. Bir yandan ona küfürler savururken bir yandan da aşağıya inmesi için ona şiddet uyguluyordu. Coventina kapıdan yarı gizlenmiş bir biçimde olanları izliyordu. Gözlerinde yaşlar birikmişti. Ed Lewis, Nina'ya vurmak için elini kaldırdığı sırada küçük kızının sesini duydu.

"Baba, yapma lütfen!"

Ed sinirden kocaman açılmış gözleriyle masum kızına baktı ve titreyen elini aşağı indirip Nina'yı serbest bıraktı. Ardından yavaşça gözleri kızarmış kızının yanına gitti ve hafifçe ellerini saçlarının arasında gezdirdikten sonra ceketini de alıp dışarı çıktı. Nina yataktan yavaş hareketlerle indi. Sol bileğinde hafif bir morluk vardı. Gözlerinden akan yaşlar birer birer yere damlıyordu ve aniden hıçkırıklara boğuldu. Küçük kızından hiç durmaksızın özür diliyordu. Birkaç dakika daha kızına sıkıca sarılıp ağladıktan sonra başını kaldırdı ve gözyaşlarını sildi.

"Anne bunu kendine daha fazla yapmana izin veremem."

Genç kadın kafasını sallamakla yetindi.

"Yapacak hiçbir şeyim yok Co."

Evet, haklıydı. Gerçekten de Nina'nın, Ed'e katlanmaktan başka çaresi yoktu. Ta ki tanrı Ed 'in veya Nina'nın canını alana kadar...

"Belki de bir iş bulmalısın anne. Böylece belki babamdan ayrılabilirsin."

Nina zorla oturduğu yerden doğrulup kızının gözlerinin içine baktı.

"Her şeyi denedim hayatım. Yeni bir iş buldum ve babana dava açtım." Derin bir nefes aldıktan sonra sözlerine devam etti.

"Ancak baban beni zorla davadan vazgeçirdi."

"Anneciğim..."

"İşin trajik kısmı ise ne olursa olsun babanı hala seviyorum."

Coventina annesine sıkıca sarıldı ve bu kâbusun bir an önce bitmesini diledi.

O gece Ed eve gelmedi, ev Nina ve kızı için fazlasıyla huzur doluydu. Sabah yedi olduğunda Nina Coventina'yı sıcak yatağından kaldırdı. Ed hala ortalıklarda yoktu. Bunu fırsat bilen Nina, kızı ve kendisi için iki bavul hazırlamıştı. Coventina daha neler olduğunu anlayamadan annesini hızlıca ona üstünü değiştirmesini söyledi. Ve tam saat sekizde, gitmeye hazır olduklarında evin tahta kapısı hızla atılan bir tekme ile kırıldı. Coventina koridorda elinde uzun bir bıçakla duran babasına baktı. Ed'in suratında belli belirsiz bir gülümseme vardı. Adımları kısa ve çelimsizdi.

Karanlığın TutsağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin