Geziyorsun o eskilerden koştuğun sokaklarda, yorulduğunu hissediyorsun bir kaç adım sonra. Sokağın kenarında gülüp eğlenen çocuklar ne kadar da mutlular. Bir zamanlar ben de böyleydim diye geçiriyorsun aklından. O günlerin hiç bitmeyeceğini inanırdın gerçekten. Şimdi ise basmışsın seksen yaşlarına, ne söylesen de anlamaz onlar seni.
Kalabalıktı eskiden, şimdi döndüğün bomboş evin. Ne yarını düşünürdün ne de ölümü. Sanki sonsuza kadar yaşamak için gelmişsin bu dünyaya. Unutuyorsun yaşlılığı, unutuyorsun ölümü. Peki şimdi?
Şimdi ise varlığını unuttuğun geldi başına. Ne kızın ne de oğlun yanında. Oturmuşun televizyonun karşısına ne sesi işitirsin ne de zevk alırsın gördüklerinden. Kocaman bir ağrı yayılır kalbine , hiç düşünebilir miydin bu günleri? Ne eşin, ne de çocukların kalmış yanında. Ne o ne de bu tutmuş sözünü. Şimdi zaman geçtikçe anlıyorsun her şeyi. Anladığın , bu dünyanın geçici olması.
Şu an hiç birimiz yaşlılığı tam olarak anlayamayız aslında. Bugün babamla araba'da sıksık geçtiğimiz uzun bir yoldan giderken , yaşlı bir adam elektrikli sandalyesinin üstünde hiç hareket etmeden ilerliyordu. Yolun biraz ilerisinde de iki çocuk bisikletleri üzerinde yaşlı adama doğru ilerleyip onu geçtiler. Yaşlı adam durdu ve onları izledi arkalarından. Acaba aklından ne geçiriyor diye düşündüm. Umarım hayatı burada yazdığım kadar yalnız ve hüzünlü geçmiyordu. Yaşlılık aklıma geldiği zaman maalesef hep yalnız geçireceğim bir hayat aklıma gelir. Yaşlı dedeyi görünce o an hissettiğim üzüntüyü kelimelere dökmek istedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/76599354-288-k504701.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kranlıklar Ülkesi
Short StoryIçimden gelen geçen her şeyi her düşüncemi buraya yazıyorum. Bazen Karanlık bazen ise biraz içimde ışığı bulabildiğim zamanlarda yazdığım kısa hikayeler ve düşünceler barındırıyor. Karanlıklar Ülkesi benim zaman zaman içerisinde yaşadığım bir Dünya...