ROMEN RAKAMLARI (IV)

21 3 1
                                        

Sabah annemin beni çağırmasıyla uyandım.Gözlerim ağrıyordu biraz. Çünkü dün gece geç yatmıştım.Hemen kalkıp elimi yüzümü yıkadım.Üstümü giyinip aşağı indim.Aşağıya indiğimde annem oturmuş televizyon izliyordu.Sabah sabah ne bu enerji yahu?Annemin yanına gidip yanağını öptüm.

'Günaydın anneciğim'dedim.Bana bakıp gülümsedi ve o da günaydın dedi.Bir an önce kahvaltı yapıp okula gitmem gerekiyordu.Buzdolabını açtığımda bir tane yumurta bir de domates vardı."Buzdolabı da tam tıkırmış yalnız"diyen anneme aldırmadan masanın üzerindeki çantamı alıp evden çıktım. Telefonumun ekranına baktığımda iki şey dikkatimi çekti.Bir saatin 12:12 oluşu , iki ekran kilidindeki Doğuhan'ın iki gün önce çekmiş olduğu kelime anlamıyla : "Mutluluğun Fotoğrafı"ydı.Bazen aklında bazı şeyleri anlamlandıramaz insan. Gülse komik değil ağlasa hüzünlü değil.Bu fotoğraf okul çıkışı cafede çektiği bir resimdi.

Düşüncelerim beni esir almadan kulaklığımı takıp Doğuhan'ın profilinde paylaşmış olduğu müzik programını açtım. Hayır Doğuhan'ın profilinde dolanmıyordum.Zaten iki gündür görüşmemiştik.Küs olduğumuzdan dolayı değildi aslında. O ne zaman dışarı çıkalım beraber birşeyler yapalım dese ters teptiğimden.Hatta beraber okul çıkışı cafeye gittiğimizin ertesi günü beraber dışarıya çıkalım mı diye sorduğunda "Bir berber bir berbere bre berber gel beraber bir berber dükkânı açalım demiş biliyor musun ama asıl sorun şu zaten berberin kendi dükkânı var neden açıyor bence sende dışarıya tek başına çıkmalısın"demiştim.

Sonra dün yatmak için hazırlandığım sırada telefonum ısrarla çaldığında açmak zorunda kalmıştım Doğuhan'a operatör taklidi yaptığımda bana "Telefon açıldığında değil açılmadığında operatör devreye girer Mersa "dediğinde çok haklı olduğunu anladım ve konuşmaya daha doğrusu saçmalamaya başladım:"Doğuhan aslında benim elim koptu o yüzden konuşamıyorum görüşürüz"deyip telefonu suratına kapattım.Sonra bir iki defa aradı açmadığım için sonunda vazgeçti sanıp telefonumu yatağımın kenarında duran komidine bıraktığımda bildirim yağmuruna tutuldum."Doğuhan kişisinden 43 mesaj"Bu çocuk ciddi miydi?

Mesajları açtığımda kaydadeğer bir tane mesaj bulamadım.Hepsini alt alta :"Mersa elinin kopması o kadar saçma ki.Çabuk kanıtla" yazmış.Kendisi istemişti.WhatsApp ta ki Doğuhan'ın mesaj kutusuna girip kamera kısmına girdim. Ve video çekmeye başladım arkadan kopmalık bir şarkı açıp elimi dans ettirdim ve bunu Doğuhan'a atıp "başlık ekle " kısmına "Elim kopuyor demiştim Doğuhan" yazıp ona attım.Evet elim kopuyordu.

Sonra günün özetiyle bana görüldü yapıp çıkmıştı.Dünden beri WhatsApp a girmiyordu.Tabiki de nedenini biliyordum.Espri yapmışsam nolmuştu ki? Madem benden bu kadar kolay soğuyabiliyor neden zorlayım diye düşündüm.

Aslında böyle davranmamın sebebi kafamda hiç bir şeyi anlamlandıramamdı.İnsan ne yapacağını bilmediği zamanlarda uzak durmayı seçerdi ve bende öyle yapacaktım.Durağa doğru yürümeye devam ettim. Otobüs geldiğinde bindim. Okulun oraya geldiğimde de indim.

Sınıfa doğru çıkarken Elvan,Can,Uğur ve Çağan gülüyorlardı.Biraz bile olsun neşelenmiştim.Ama tabi bu çok sürmedi ben bizimkilerin yanına giderken Doğuhan'da bizim sınıftaki arkadaşının yanına gelmişti.

Benim yanıma geldi.Kulağıma doğru yaklaşıp "Küs müyüz?"dedi.

Yok canım ne küs olucam.(!)

"Yok değiliz Doğuhan bir şey mi var? "dedim sert bir ifadeyle.

"Madem bir şey yok neden böyle davranıyorsun?"dedi.

Aha faka bastım. Ne diyecem şimdi?

"Ben nasıl davranıyorum ki?"dedim.

"Mm soğuk mı desem ne denir ona.Buz hatta daha da açık söyleyim kutup veya Antarktika kıtasında en soğuk ocak ayı."dedi.

İTAFENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin