Aradan geçen birkaç gün sonra Minseok uyanmıştı.Baekhyun onun uyanamamasından korkmuştu.Normalde böyle bir şey asla gerçekleşmezdi, kurt kanı ile birinin ölme olasılığı yoktu.Ama Minseok onun sevgilisiydi ve Baekhyun istemeden de olsa bütün ihtimaller üzerinde durup endişeleniyordu.
Minseok, öldükten sonra dirildiği için bedeni yorgundu ve şu an yatakta uyuyordu.Baekhyun her zaman yaptığı gibi onu izliyordu.Minseok insanken onu birkaç kez izlemişti ama şu an, kendi odasında, kendi yatağında yatıyordu ve onu bu şekilde izlemek Baekhyun için gerçekten inanılmazdı.
Aklındakilere engel olamıyordu.
Şu an, Baekhyun'un hep bu şekilde olmasını istediği anlardan biriydi.
Artık hep Minseok ile olabilirdi.Minseok'a zarar veremezdi artık.Hep Baekhyun'un istediği gibi her şeyi yapabilirlerdi.
Ve o, aklındaki düşüncelerin gerçekleşmesini istiyordu.Onu istiyordu.
***
Minseok'un uyanmasının ardından 9 gün geçmişti.Minseok kurt olmaya alışmaya çalışıyordu.Bazen delirmiş gibi hissediyordu ama Baekhyun ona yardımcı oluyordu.Çoğu ay işaretli kurt başlarda bunun gibi acı çekerdi.
İstemsizce gelişen refleksler, normalde duyamayacağın sesleri duymak, göremeyeceğin şeyleri görmek...
Ve bunun gibi bir sürü şey...
Hepsi yabancıydı Minseok'a.Başlarda kurda dönüşmekte bile zorlanıyordu.Baekhyun sayesinde her şey onun için daha kolay olmuştu.
Ama merak ettiği bir şey vardı, kendine hep ailesiyle ilgili sorular soruyordu çünkü Baekhyun'a sormak fayda etmiyordu.Baekhyun ona hiçbir şey söylemiyordu ve nedenini de bilmiyordu.Tek merak ettiği ailesiydi ve babasına bir şey olup olmamasıydı.Baekhyun hala yaşıyorsa, Minseok'un o gölün orada bilmediği şeyler olmalıydı.
''Eğer babamın karşısına çıksam babam beni öldürür mü?''diye düşünmeden edemiyordu.Gerçi babasının yaşadığından bile emin değildi.Baekhyun'un onları öldürmüş olma düşüncesi ruhunu ondan uzaklaştırıyordu.Baekhyun'un bir şey söylememesinin başka bir açıklaması olamazdı?
Minseok vurulduğu yeri kaşıdı.Ne zaman ailesini düşünse, vücudunda yara olmamasına rağmen Minseok'un vurulduğu yer psikolojik olarak kaşınıyordu.
Belki de ailesinin yanına gitmeliydi?Ailesi eğer kendisine ulaşmak istiyorsa okula bakmış olmalıydı ama Minseok okula gitmiyordu.Öldüğü haberi yayılmıştı çünkü.Baekhyun onun gitmesine gerek olmadığını söylemişti.
Bu durumdan nefret ediyordu.
''Annem nasıl hissediyordur ki?'' diye düşündü.Öldüğünü öğrenince yıkılmış olmalıydı.En azından Minseok öyle düşünüyordu.
Minseok gizlice buradan kaçabilirse, annesini görebilirdi?Fena bir fikir değildi aslında.Son bir kez Baekhyun'a ailesiyle ilgili bir şeyler soracaktı ve eğer yine kaçarsa, Minseok da annesine gidecekti.(Kocadan kaçan gelin gibi 'ben anneme gidiyorum' DFÇASDFSD:)
***
Minseok hala alıştırmalar yapıyordu.Kendini daha kolay savunabilmesi, yeteneklerini geliştirebilmesi ve açlığını kontrol edebilmesi için bunları yapmalıydı.En çok da açlığını kontrol edebilmeyi istiyordu.İnsanları öldüremezdi çünkü, bunu isteyemezdi.
Baekhyun karşısında onu gülümseyerek izliyordu.Minseok bütün ormanı turlamıştı ve yorgundu.Şu an sadece ikisi vardı.Minseok ailesini sormak için doğru zamanın geldiğini hissetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart's Blood (Xiubaek)
Teen Fiction"Ona bahşedilmiş bu ağır kan kokusu, o ve onun gibiler için en büyük dilekti."