Okul tam olarak bir işkenceye dönmüştü Minseok için.Bütün okul pencereden dışarı bakarak polislerin neler yaptıklarını izliyordu.Minseok bugünü de yalnız geçirmişti.
Şimdi ise, ayaklarını sürüyerek annesinin çalıştığı yere gidiyordu.
Etrafta büyük bir telaş vardı.Bunun sebebi de garip bir şekilde ölen iki gençten başkası olamazdı.Yine de, herkesin korktuğu gibi, Minseok da korkuyordu.
Annesinin çalıştığı restorana geldiğinde annesi onu uzaktan selamladı ve gülümsedi.Restoranda çok fazla kişi yoktu.Annesi bu sayede işini bitirir bitirmez Minseok'un yanına gidip ona sarılmıştı.Minseok da annesinin sarılmasına karşılık verdi.Sarılma bittikten sonra yanlarına yaşlı bir adam geldi.Minseok'un tahminlerine göre adam yetmişli yaşlarında gibi gözüküyordu.
"Merhaba evlat, ben Byun Chinhwa.Buranın işleticisiyim."
Adam Minseok'a içten bir gülümseme sundu.
Minseok eğilerek "Ben Kim Minseok." dedi.Annesi Minseok'un saygılı hareketine gülümsedi.
"Tatlım sen bir yere otur, ben sana içecek bir şeyler getireyim.İşim bitince beraber eve döneriz." dedi Minseok'un annesi Heajong.Minseok bir masaya oturduktan sonra annesi ona meyve suyu getirmişti.Tahta saate gözlerini dikmişti Minseok meyve suyunu yudumlarken.Gerçekten sıkılmıştı ve eve gitmek istiyordu.Tahta saatin altında bulunan kapıya yöneldi gözleri.İçeriye birisi girmişti ve bu kişi, O'ydu.
Okulundaki çocuk Bay Byun'un yanına gittiğinde Bay Byun onun sırtını patpatlamıştı.Minseok onların aralarında bir yakınlık olduğunu anladı.
Bay Byun ve O'nun bakışları Minseok'un olduğu tarafa yönelmişti.İkisi Minseok'a yaklaşırlen Minseok yerinden kalktı.
"Minseok seni torunumla tanıştırmama izin ver, bu Baekhyun.Aynı okuldasınız diye hatırlıyorum.Annenin bahsettiği kadarıyla?" dedi Bay Byun yanındaki genci işaret ederek.
Minseok başıyla onayladı ve eğilerek "Ben de Kim Minseok, memnun oldum." dedi.Baekhyın da hafifçe eğilmişti.
"Ben siz gençleri yalnız bırakayım." diyerek ayrıldı Bay Byun Chinhwa.Minseok ve Baekhyun şimdi karşılıklı oturuyordu.Minseok rahatsızlıkla yanaklarını şişirip ofladı.
"Umm, okulu nasıl buldun?" Baekhyun tedirginlikle sordu.
"Uh, güzel, beğendim.Sen uzun süredir orada okuyor gibisin?"
"Evet, başından beri oradaydım." dedi Baekhyun.
'Başından beri seni izliyordum.'
İçinden söylendi.Cinayetler her geçen gün artıyordu.Hepsi de aynı türde işlenmiş cinayetler olduğu için dikkat çekiyordu.Bütün halk tedirgindi ve haberler bölgede yayılıyordu
Baekhyun endişelendi.Göçebe kurt/kurtların(?) işlediği cinayetler bütün eyalete yayılıyordu ve avcılar bu haberi duyduğu an buraya yönelecekti.Bir yolunu bulup cinayeti işleyeni durdurmalıydı.Minseok da artan cinayetlerin haberlerini almış, yanında önlem için bıçak taşıyordu.
Minseok ve Baekhyun'un tanışmasının ardından birkaç gün geçmişti ve o günden sonra bir daha yakın duramamışlardı.Birbirlerini gördüklerinde Minseok tedirgince gülümsüyordu çünkü onu hala garip buluyordu; Baekhyun Minseok'u gördüğünde hiçbir şey yapmadan dik dik bakıyordu ona.
Minseok bu sıralar Kyungsoo isimli biri ile tanışmıştı.Çocuğun çevresi ciddi anlamda genişti ve okulla ilgili çok şey biliyordu.Mesela yakın bir zamanda yeni bir öğrenci gelecekti.Onun gibi, dönem ortasında gelen bir kişi daha olacaktı!Henüz hangi sınıf olacağını bilmese de, Minseok onunla arkadaş olabilirdi.
"Sınav haftası yaklaşıyor çocuklar, iyi çalışın!"
Zil çaldıktan hemen sonra, öğretmen öğrencilere uyarısını yapmıştı.
Minseok oflayarak çantasını aldı ve sınıftan çıktı.Her öğrenci gibi, o da sınavlardan pek hoşlanmazdı.Yine de gerekli olduğunu biliyordu.
Minseok oldukça uyuşuk bir şekilde okulun çıkışına ilerlerken okulda ilk kez gördüğü birini fark etti.Muhtemelen yeni öğrenciydi(?)
Kyungsoo'dan bilgi almanın güvenilir olduğunu aklına not etti.
Yeni gelen kişi, bir kızdı ve şu an Minseok'a gülümseyerek bakıyordu.
"Uh, merhaba?" dedi Minseok kıza yaklaşarak.
"Merhaba, ben buraya yeni nakil oldum.Adım Park Dongsoo.Seninki?"
"Ben Kim Minseok.Bugün mü geldin?"
"Evet, az önce.Şey ilk günden arkadaş bulacağımı düşünmemiştim."
Kız şirince gülümsedi.
"Ben de dönem ortasında geldim fakat arkadaş konusunda pek şanslı değilim."
Sadece Kyungsoo ile arkadaş olabilmişti.
"Minseok!"
Minseok Baekhyun'un sesini duyunca onun olduğu tarafa döndü.Gözlerinden endişe akıyordu Baekhyun'un.
"Seni evine bırakacağım."
Baekhyun Minseok'un kolunu tutup onu kendine çekerken karşısındaki kıza kötü kötü bakıyordu.Baekhyun o kızın kurt olduğunu metrelerce öteden anlamıştı, ve işaretinin ne olduğunu da.Kız ay işaretliydi, bu da aptal olduğunun bir kanıtıydı.Tecrübesiz bir av aşığıydı.
Baekhyun'un işareti güneşti.Eğer kız yemeğini-Minseok'u-çalmaya çalışırsa, onu kolayca alt edebilirdi.Baekhyun kızla kötü kötü bakıştıktan sonra Minseok'u hafifçe omuzlarından ittirerek oradan uzaklaştırdı.
"Sen iyi misin?" diye sordu Baekhyun'a Minseok.Baekhyun'un aniden böyle bir teklif-ki teklif bile değildi resmen bırakacağım demişti-yapacağını düşünmezdi.Evinin yolunu yarılamışlardı ve Baekhyun düşünceli gözüküyordu.
"Minseok, benim acilen gitmem gerek.Daha sonra konuşalım mı?"
Baekhyun Minseok'un cevabını beklemeden yanından ayrılmıştı.Açıkcası Minseok kırılmıştı.Hem yeni arkadaşıyla olan konuşmasını bölmüştü hem de eve bırakacağını söyleyip bırakmamıştı Baekhyun.
Minseok aldırmadı ve yoluna devam etti.Kimseyi yanında zorla tutamazdı.Baekhyun Minseok'un yanından ayrıldıktan hemen sonra dedesinin yanına koşmuştu.Göçebe kurt kimliğini belli etmişti ve Baekhyun bölgedeki sayılı kurtlara haber verip onun ölmesini sağlayacaktı.
Dikkatler üzerlerine çekilmeden onu öldürmelilerdi.Kimse avcılarla uğraşmak istemezdi.Özellikle bilgisiz bir kalp avcısı kurt için.Tek yapmaları gereken onu öldürmekti.
Kimse Byunların bölgesinde sorumsuzca avlanamazdı.
Bayağı bir geç gelmekle beraber kısa da oldu.Hatalarıma bakma fırsatım olmadı, görürseniz uyarın lütfen.
Hikayenin gidişatı beni endişelendiriyor.Toparlayamayacağımdan korkuyorum fakat asla yarım kalmayacak.Okuduğunuz için teşekkürler umarım daha uzun bir bölümle karşınıza çıkarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart's Blood (Xiubaek)
Fiksi Remaja"Ona bahşedilmiş bu ağır kan kokusu, o ve onun gibiler için en büyük dilekti."