4 Kafadar

Bölüm 3

Multimedya: Hilal

İyi Okumalar

**

Eve geldiğimde benim salaklar uyuyordu.Kankalık anayasasının 1233 fıkrasına göre ben uyumuyorsam onda uyumazlar.Salonun ortasına geldim ve şarkı söylemeye başladım.

Şurup gibiyim şurup
turp gibiyim turp turp

ben ateş sen barut Hmmmm
öptüm seni şap şup

şap şup
şap şup
şap şup

ha şap
Ha şup

şaka değil
işte şurup
krizlere girme
beni unutup

grup olalım grup
ben hudut sen haydut
gizli gizli gelme
her derde deva şifasın şifa
çok çektim cefa
vitamini havuz
ben küfte sen tuz
aahh buz gibiyim buz buz
ohhhh muz gibiyim muz muz

çikita muz
çikta muz
çikta çikta çikta
çik çik çik çikita
çikita muz

Hepsi uyandı. Tabi bu iğrenç sese ve bu şarkıya uyanmasalar onları yuhlarım.

''Yaz sen cidden malsın ya. Bu nasıl bir ses.Ajdar bile senden güzel söylüyor .''

''Şu anda cidden kırıldım Masal.''

''Yaz sen konservatuara gitsene aşkım bu sesle kesin bir Rihanna olursun.''

''Sağol Eloşum.''

Bu lafımdan sonra kızlar yine gülmeye başladı. Anladım ki Ela'da benimle dalga geçiyordu.

Dalga denizde olur Yaz.

Sus kış.Onlara küçümseyici bir bakış attım ve kendi odama cool bir şekilde girdim derken yere yapıştım.Sonunda yerden kalktım ve odama girdim. Arkamda gülen 3 salak kız bırakarak.

**

Bir uyutmadı şu kapı cidden. Aralıksız 3 dakikadır çalıyor ve bir Allah'ın kulu kapıyı açma zahmetine girmiyor.Sonunda yataktan kalktım ve iğrenç tipimle kapıyı açmaya gittim.

''Allah aşkına bir söyle sabahın köründe ne işin var? Sabah bile değil gecenin 5'i yahu!''

''Bağırma be kulağımın dibinde. İhtiyacımız olsa çalmayız kapını.''

Yüzüne baktığımda dün sokakta gördüğüm çocuktu. Altını çizerim yakışıklı olan.

''Ne istiyorsun söyle ve git.''

''Ne kibar bir kızsın sen öyle.Bir bardak şeker verir misin?''

Onun bardağına şekeri doldurdum ve verdim.

''Aldığına göre artık defolabilirsin.''

Kapıyı yüzüne kapattım ve yatağıma geri döndüm.Ve uyuyamadım. Uykum bölününce uyuyamıyorum ki ben. Yavaş yavaş hazırlanmaya başladım. Aylardan hala Eylül olduğu için şort giymeye karar verdim.Şortumun üzerine de kot gömleğimi giydim.Saçlarımı at kuyruğu yaptım ve turuncu renkli bir ruj sürdüm.İşte hazırdım.Saate baktığımda 8:10 du. Yuh be kaç saatte hazırlanmışım böyle.Kızlara baktığımda hiçbiri odasında değildi. Yellozlara bak. Bana seslenmemişler.

Evden çıkıp otobüs durağına gittim. Taksi ile gidebilirim ama ilk gün olduğu için biraz heyecan olsun.Otobüse bindiğimde hiç böyle bir ortam hayal etmemiştim.Bunların hepsi +80 ya. Morgdan kaçıp otobüse binmişler.Bu neyin kafası ya.

At kafası.

Kış yine beni coşturuyor.Otobüste sonunda kendime bir yer bulduğumda zıplayarak oturdum.Yer bulmuştum ne güzel işte.

''Yavaş otursaydın iyiydi. Atladın bildiğin.''
İç sesim sanane be slk .s.s.s dese bile ona bunu diyip gözünde ergen olmak istemedim.Çünkü ben ergen değilim.Adını bile bilmediğim ama her yerde karşıma çıkan çocuğa cool bir bakış attım ve önüme döndüm.Güzel ve cool olmak çok zor be arkadaşlar.Sonunda otobüs ineceğim yere geldi ve düşmemeye özen göstererek otobüsten indim. Bir dahaki sefere asla otobüsle gelmeyeceğime kendime söz verdim.

Üniversiteye girdim ve kendi bölümümün fakültesini aramaya başladım.Uzun bir süre yürüdükten sonra bulabildim.

Arkadaşın uzun süre anlayışı 5 dakika.

Tabii uzun bir süre 5 dakika. Benim kısa anlayışım 2-3 saniye falan.İlk dersimin olduğu sınıfa ulaşınca içimden bir oh çektim. Yorulmuştum cidden. Sınıfa girdikten biraz sonra orta yaşlı bir kadın hoca girdi.Bu kadının yüzünde bütün gerizekalılar bu sınıfa toplanmış bakışı vardı.Bu kadından çok çekeceğiz gibi gözüküyor çook.

**

Sonunda eve gelebildim.Eve geldiğimde Ela ve Hilal evdeydi ama Masal hala gelmemişti. Kesin bizim aşağı mahalledeki kuaföre gitmiştir.5 dakika sonra evin kapısı anahtarla açıldı ve Masal geldi.

Tabii anahtarla açacak bıçahla mı açsın.

''Kızlar bizim karşı komşularımızı gördünüz mü? Hepsi Vini gibi çocuklar maşallah.Allah nazarlardan korusun.''

''Ay bizde gördük onları Ela ile. Çok tatlılar ya. Sen gördün mü Yaz?''
''Görmedim.Görmekte istemiyorum.''

''Görsen böyle demezsin zaten.''

''Sizinle hiç erkeklerin dedikodusunu yapacak halim yok canlarım. Ben hava alacağım.Gelir yarım saate.Görüşürüz.''

Dışarısı ne çok sıcaktı ne de çok soğuk. En sevdiğim havalardan biri bu zaten.Biraz yürüdükten sonra banklardan birine oturdum.Can sıkıntısı kafama vurmuştu ve sataşacak birilerini arıyordum.Birden kafama voleybol topu geldi.Yaktım şimdi sizin çıranızı.

''Napıyorsunuz be. Kör müsünüz siz? Kafam yerinden çıkacaktı ''

Bana topu atan çocuk tip tip baktı ve oyununa geri döndü.Benimde sinirlerim tepeme çıktı her zamanki gibi.Çocuğa seslendim. Bana baktı ve yüzüne yumruğumu geçirdim.Yere yapışmıştı dağ gibi çocuk.Beni yakalarsa sonumun kötü olacağını bildiğim için koşmaya başladım.Eve doğru gelirken biri yine bana çarptı.

''Yine mi sen kızım.''

''Evet yine ben. Geldin çarptın be.''

''Sen kesin benden hoşlanıyorsun.Sürekli peşimde falan. Adım Giray bunu bil bari. Hadi görüşürüz.''

Diyip beni orda popo gibi bıraktı.Kibar bir kız olduğum için o kelimeyi kullanmadım.Ben bu çocuğun Azrail'i olacağım Azrail'i.