4 Kafadar

Bölüm 6

Multimedya:Çınar

İyi Okumalar:))

**

''Siz kimsiniz ya? Rahat bırakın beni.''

Etrafımda baya bir kalabalık vardı ve ben bunların hiçbirini tanımıyordum.

''Yaz ben Masal. Ya onları unuttun içince beni nasıl unutursun? Beni beni Masalını.''

Onlara boş bir bakış attım ve içkiye almak için uzandım.Anında adının Masal olduğunu söyleyen kız elime vurdu.

''Kardeşim ikile artık be. Yaz kim? Benim adım Pakize.''

''Sana içmemeni söylemiştim. İçince kafa 500000 oluyor senin. Giray hadi canım sen alışkınsın şu gerizekalıyı taşımaya taksiye kadar taşısan çok iyi olur.''

''Sürekli ben. Sıkıldım şu bela kızdan.''

O bela kızı bana mı demişti yoksa ben mi yanlış duydum.

''Bela kız senin anadır be.''

''Sus yoksa atarım aşağıya kafan gözün dağılır.''

Bu tehditinin üzerine sustum. Çünkü neden susmayayım?Taksiye bindik ve yolculuk başladı. O değişik kızlar hemen bırakmıştı beni.Taksi yolcuğu bitmişti. Beni yine kucaklayıp eve kadar çıkardı. Ben o kızlarla aynı evde yaşıyormuşum.Çocuk beni odama kadar taşıdı. Yatağıma bile yatırdı. Acaba bu çocuk kim?Sevgilimse yaşadım valla. Yakışıklı çocukmuş. En son anlımda bir öpücük hissettim ve gerisi uyku.

-Ela'dan-

Kafamı derslerime veremiyorum.Bir sosyal paylaşım sitesine üye oldum ve orda tanımadığım insanlarla konuşuyorum.Kendi arkadaşlarıma tam olarak dertlerimi anlatamıyorum.Çok derdim var ve bende bu siteye üye oldum.Rüzgar diye bir çocukla baya konuştuk.Dertleştik ve çocukta Eskişehir'de okuyormuş.Bugün buluşacağız ve ben cidden çok heyecanlıyım.Siyah pantolonumun üzerine kazağımı giydim. Beyaz topuklu ayakkabılarım ile çok yakışmışlardı.

Kızlara kitap alacağımı söyleyip dışarı çıktım.Onları cidden çok seviyorum ama insan onu tanımayan biriyle daha iyi anlaşıyor.Ve bu arada çocuğun fotoğrafını bile hiç görmedim.Sadece kırmızı bir tişört giyeceğini biliyorum.Elinde ise bir çiçek tutacak havaya doğru.Cam kenarında oturan çocuk bu tanıma uyuyordu.Yanına gittiğimde çok fazla şaşırdım. Bu bizim karşı komşularımızdan biriydi.

''Bu kadar tesadüfte olmaz artık.''

''Katılıyorum Rüzgar. Ben sana her şeyimi anlattım ya.''

''Bende sana anlattım Ela. Kendime itiraf edemediğim şeyleri bile anlattım düşün artık.''

''Bu sırları kimseye söylemek yok. O siteden yine yazışabiliriz. Çok iyi dert dinliyorsun.''

''Senin kadar olmasa da bende iyi dinlerim.Ve kimseye söylemem merak etme çirkin.''

Rüzgar'ın bana taktığı lakaptı çirkin.Bende ona kasırga falan diyordum.Onunla biraz görüştükten sonra ayrıldık.Keşke Eskişehir'de de deniz olsaydı.İstanbul'da deniz vardı ve ben her gün öğleden sonra deniz kenarında otururdum.Bu arada size bir şey itiraf etmem gerekiyor.Ben Rüzgar'ın tipini bile görmeden onun düşüncelerine,duygularına aşık olmuştum.

-Yaz'dan-

Batsın bu dünya. Çok sıkıldım çok. Hafta sonu olmasına rağmen salak salak evde oturuyorum ve bu benim sinirimi bozuyor.Ders çalışayım desem bütün konuları biliyorum ki ben.İş mi baksam acaba?Çalışsam annem ve babam beni keser. Maddi durumumuz baya iyi o yüzden bu seçeneği de eledim.Ve aklıma süper bir fikir geldi. Burada deniz yok ama havuz var. Siz şimdi dersiniz hangi salak ocak ayında havuza girer? O salak benim canlarım.Tek başıma yüzmekten nefret ediyorum ama gidebileceğim kimsem yok. Ela dışarı çıkmış, Hilal bir saattir annesiyle konuşuyor Masal ise yüzüne değişik bir şeyler koymuş öyle bekliyor.Yakın bir zamanda benim yeni bir arkadaş bulmam gerek.

Eve yakın bir yüzme havuzu buldum ve içeriye girdim. Girişteki amca bana bu kız deli herhalde der gibi baktı ama onu umursamadım.Ben insanların düşüncelerini çok fazla umursayan biri değilim.Havuzda tahmin ettiğim gibi kimse yoktu.Giyinme kabininde bikinimi giydim ve havuza doğru yürümeye başladım. Bu bikiniyi çok severek almıştım ve hala da çok seviyorum.Havuza atladım ve 1 saatten fazla yüzdüm. Çıkmaya çalıştım ama çıkamadım.Havuz beni içine çekiyor gibiydi.Aman tanrım didim.Şimdi ölecek miyim ben?Birden kendimi havuzun dışında buldum.Kızın biri beni kurtarmıştı.

''İyi misin canım?''

''İyiyim çok teşekkür ederim.''

''Ne demek. Bu arada ben Sıla.''

İç sesim senden banane dediyse de bende ona cevap verdim ve konuşmaya başladık.Ben insanlarla konuşmayı çok sevmediğim için ona karşıda soğuk davrandım ama kızın beni havuzdan kurtardığı aklıma gelince biraz daha samimileştim.Sıla'nın telefon numarasını aldıktan sonra havuzdan çıktım.Bu kızda bir şeyler vardı.Kötü şeyler. Yakında çıkar kokusu.

**

Artık ölmek istiyorum.Bu dersler ne böyle?Özellikle Esma Hoca'nın dersi. Kadın insanı bunaltıyor.Kafamı duvarlara vurasım geliyor.

Sen neden vuruyorsun kafanı duvarlara o kadının kafasını duvara akıllım.

İç sesim bile benden daha akıllı.Ben böyle kendi hayal dünyamda gezintiye çıkmışken birden Esma cadısının sesiyle gerçek hayata geri döndüm.

''Yaz uyuma orda kızım.Bir kere de dersi dinlesen şaşkınlıktan öleceğim.''

Ben senin nerden kızın oluyorum diyesim geldi ama bir taraf korkusuna diyemedim.Ben dersi dinlemiyormuşmuşum.

Aslında bu konuda o haklı kanka. Sen dersi dinlemiyorsun.

Kış'a küçümseyici bir bakış attım ve dersi dinlemeye döndüm. Keşke şu üniversitelerde de zil olsaydı.Ama yok.Sonunda Esma çıkabilirsiniz dedi ve herkes derin bir nefes verdi.Bu kadını ve dersini sevmeyen tek kişi ben değildim.Eve geldiğimde canım arkadaşlarım kavga ediyordu.Yemeği kim yapacak kavgası.Ben çok mükemmel biri olduğum için hemen konuya atladım.

''Kavgaya gerek yok.Yemekleri bugün ben yapacağım.''

''Yaz sen yemek yapmayı bilmezsin ki.''

Masal'a bir bakış attım ve hemen sustu.Ve üçü de salona gitti ve beni canım mutfağımla baş başa bıraktılar.Ve bende başladım yemek yapmaya.

**

''Yaz sen cidden salaksın kızım.Taze fasulyeye şeker konulduğu nerde görülmüş.Allah'ım sana geliyorum.''

''Çok konuşmayın da yiyin. Çokta güzel oldu.''

Yemekten bir kaşık aldım ve tadının güzel olmadığını anladım.Ama yapacak bir şey yoktu.Ya yiyeceklerdi ya da aç kalacaklardı.Ve arkadaşlarım benim tahmin ettiğim seçeneği seçtiler.Hepsi odalarına gitti ve aç kaldılar.Bende yemeği döküp odama gittim.Bir ara mutlaka yemek yapmayı öğrenmem lazım.

-Bölüm Sonu-