4 tane kız düşünün. Hepsi birbirinden farklı. Biri süslü diğeri inek öbürü çok saf.Ve asıl karakterimiz ise akıllı görünümlü salak. Bu arkadaşlar üniversite için Eskişehir'e giderler.Ve aynı evde kalırlar. Asıl bir sorun karşı evdeki yakışıklı çocu...
''Yaz seni neden Giray kucağında getirdi anlat artık şunu meraktan çatladık.'' Yaklaşık 1 saattir başımda bu soruyu soruyorlar.Bende cevap vermiyorum. Amaç pislik.Meraktan çatlasınlar.Bana konuyu anlattırmaya çalışırken de Giray ile ilgili baya bir şey anlattılar.Diş hekimliği okuyormuş.Aslen İzmirliymiş.İzmir'in kızı da güzel olur erkekleri de. Ben zaten İzmirli olduğunu tahmin etmiştim.Yakışıklı çocuk.
''Yaz sen bizi dinlemiyor musun kızım.''
Hilal bile sinirlendiyse olay ciddi.Çünkü o kolay kolay sinirlenecek biri değil.
''Tamam ya anlatıyorum dinleyin. Siz bu çocuğa Yaz'ı getirin demişsiniz.O da yanıma geldi gel eve dedi. Ben gelmem falan dedim. Maksat kucağına alsın rahat bir şekilde eve gideyim. Öyle de oldu. Eve gelirken de uyuyakalmışım. Olay bu.''
''Öyle olsun bakalım. Biz tam olarak inanmadık ama bunu bilesin.''
Dedikten sonra odadan sonunda çıkabildiler.Bazen kendi kendime diyorum hata mı ettim bu değişiklerle aynı eve çıkmakla.
Salak salak konuşma beni sinir etme Yaz. Bunlarla çıkmasaydın kiminle çıkacaktın?Seni yarı yolda bırakan Cemre ile mi çıkacaktın!
İç sesim bile sinirlendiyse benim bir şey söyleme hakkım yok. Ha siz bu arada Cemre kim falan diyorsunuzdur.Ben size onu anlatayım.
-Flashback-
''Cemre hadi çabuk çık.''
''Çıktım çıktım.''
''Hadi buradan hemen gidelim.Hallettin değil mi?'' ''Hallettim canım. Hadi gidelim.''
Cemre ile birlikte bizim disipline gitmemizi sağlayan kızdan intikam almak için bir plan düzenlemiştik.Yaptığımız iyi bir şey değildi ama bizde çok iyi melek gibi kızlar değildik.Yarın okulda sigara araması olduğunu duymuştuk.Bizde Ezgi'nin dolabını gizlice açıp içine sigara koyduk.O da büyük bir ihtimalle bizim gibi disiplini boylayacaktı.
''Hadi Yaz. Bunun şerefine Starbucks'a gidelim.''
''Hadi gidelim canım. Bu tam kutlanılacak olay.''
O gün Starbucks'ta takıldıktan sonra evlerimize gittik ve sabah erkenden uyandık. İkimizde çok heyecanlıydık.Okula geldiğimizde ikimiz dışımızda arama olacağından haberi yoktu. Bizimde haberimizin olma sebebi müdürün odasına böcek koymamız. Bu yaptığımızda çok büyük bir suçtu.Ve arama zamanı gelip çattı. Sınıfımızda şimdilik 5 kişi disiplinlikti. Son 3 kişi kalmıştı. Ben, Ezgi ve Arda.Arda'nınki açıldı ve içinden bir şey çıkmadı. Sıra Ezgi'ye geldi ve şaşırtıcı bir şekilde onda da bir şey çıkmadı. Müdür yardımcımız Ahmet Hoca benimkini açtı ve içinden bir paket sigara çıktı.Cemre Ezgi'ninkine değil benimkine koymuştu.Dolabımdan da bir mektup çıkmıştı.
Sevgili Yaz
Bu mektubu okurken çok fazla sinirli olduğunu tahmin edebiliyorum.Elinden gelse beni şuracıkta öldürebilirsin ama yapamayacağın için çok umursamıyorum açıkçası. Ezgi ile benim aram artık çok iyi. Seninle bu planı yaparken de iyiydi. Sana neden ihanet ettiğimi düşünüyor olabilirsin.Canım istedi diyebilirim sadece. Görüşmek üzere hoşçakal. Zaten kesinlikle görüşeceğiz.
-Flashback Son-
Olay aklıma gelince yine sinirlerim kalktı. Bu olay 9. sınıfta olmuştu ve ondan sonra bu deli kızlarla tanışmıştım ve hala onlarla birlikteyim.Salondan Hilal bana seslendi.
''Yaz çabuk gel ölüyorum Yaz.''
Onun çabuk gel deyişini umursamadan odaya yavaş adımlarla gittim.Her zaman aynı yalanı uyduruyordu gelmem için.Ölsen neden odadaki beni çağırasın yanında Masal ve Ela varken?
''Ne oldu öldün mü?''
''Salak salak konuşma be. Allah korusun daha yaşıyorum.Hazırlan bu akşam bara gidiyoruz.''
''Ne mana bara gidiyoruz?''
''Üniversiteyi kazanışımızı kutlamak için falan. Hadi git güzel giyin.''
''Ben zaten hep güzel giyiniyorum.''
Aslında bu koca bir yalan. Hep güzel giyinmem aslında güzel giyinmem ben. Bu yaşıma kadar zevksiz olduğumu söylemeyen yoktur.Odama gidip giyecek kıyafet bakmaya başladım.Çok fazla kıyafetim vardı annem sağolsun.Havanın serin olmasına aldırış etmeden şortlara bakmaya başladım.5-10 dakika baktıktan sonra benim tarzıma uygun bir takım buldum ve hemen giyindim.Hava serindir diye hırkamı da almayı ihmal etmedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Makyajı sevmiyorum ama bara giderken de bu tiple gidemeyeceğim için göz kalemi çektim ve kırmızı renk bir ruj sürdüm.Bence güzel olmuştum. Salona gittiğimde sadece Ela'yı hazır halde bulmuştum.Kendisi çok değişik bir kişilik. Ders çalışmaktan başka bir şey yapmıyor gibi ama bara giderken hepimizden önce hazırlanıyor.
''Yaz bara gidiyoruz canım senin bu tip ne?''
''Ne varmış tipimde. Çokta güzel oldum ben.''
Bir yarım saatçik bekledikten sonra Masal ve Hilal'de salona teşrif ettiler. Hepsinin giydiği kıyafetlere bakınca onların arasına uymadığımı düşündüm.Masal kırmızı straplez bir elbise giymişti. Hilal ise mavi etek onun üstüne beyaz tişort giymişti ama şık duruyordu. Ela bile siyah kısa bir elbise giymişti.Sonra kendi kendime dedim ki. Salla sen daha güzelsin.
**
Bu kızlar buraya sadece dördümüzün geleceğini söylemişti değil mi ? Yalan söylemişler. Karşı komşularımız ile gelecekmişiz. Benim her olayda olduğu gibi bu olayda da haberim yoktu.Artık bundan çok fazla sıkılmıştım. Hiç bir şeyden haberim yok. Kendi aralarında plan yapıyorlar sonra Yaz'da o plana uyacak.Yok canım o işler öyle yürümez.Onlara gözükmeden kendimi dışarı atmaya çalıştım.Çünkü cidden çalıştım. Biri kolumdan tuttu ve içeriye çekti.
''Siz kimsiniz be?''
''Yakışıklı bir çocuk.''
Bu çocuğu cidden tanımıyorum. Daha önce hiç görmedim. Görsem tanıyacağımı biliyorum. Kahverengi gözlere karşı bir zaafım var.Çocuk bana sarıldı ve geri iktiremedim. Öküz gibiydi mübarek.
''Bırak beni sapık mısın nesin?''
''Ne sapığı be. Sen kimsin asıl?''
Balık hafızalıydı herhalde.Çocuk birden benden kollarını çekti.Giray çocuğu da alıp dışarı çıktı.Herhalde dövecekti. Aman canım banane.Ben içmeye devam edeyim.
