Kumsal
"Pekala" dedim. Yerimden oflayarak kalkarak. Yine sevgili (!) hocam beni müdürün odasına yolluyordu. Artık bu duruma alışmıştım. Fakat her seferinde müdürün odasına gitmek.. Yorucuydu. "Ama hocam, sadece yanımdakine bir şey sordum. Bu konuşmak sayılmaz ki!" "Bana karşı mı geliyorsun Kumsal? Doğru müdürün odasına. Benim dersimde kimsenin konuşmasını istemediğimi bilmiyor musun?" "Biliyorum. Ama bu sefer son." dedim yalvarırcasına. Gözleriyle kapıyı işaret ederek çıkmamı ima etti. Oflayarak çıktım kapıdan. Boş ve sessiz koridorda yürümeye başladım. Tabiki müdürün odasına gitmeyecektim. Hem nereden bilecekki müdüre gitmediğimi.Merdivenlerden inip bahçedeki bank'a oturdum. Düşündüm de benim hayatım hep böyle sıradan geçiyordu. Sıradan, sıradan, sıradan.. Hayatımda bir değişiklik, bir heyecan ve olay istemiyordum. Bu hayat böyle güzeldi. Böyle rahattım.
👑
Düşüncelerimden kurtulmamı sağlayan sinir bozucu ses oldu. Üniversite'nin kapısından öğrenciler geliyordu. Aralarından Melis, Ada ve Masalı görmemle gülümsedim. Onlar benim en yakın arkadaşlarımdı. "Niye tekrar derse girmedin?" diye soran Ada olmuştu. "Müdürün odasına gitmedim kii" "Senden korkulur valla he" dedi Melis. Bende yüzüme şeytanice bir gülümseme yerleştirip önden gitmeye başladım. "Çok uykum var ya benim." diyen Masal'a baktım. "Senin hep uykun var Masal. Sürekli geç yatıyorsun. E doğal olarak da uykun oluyor. Şaşırmadık biz." dedim ve ardından önümü dönüp yürümeye devam ettim. Yolun devamı klasik, okul ile ilgili konuşmalarımız ile geçti.
👑
Evin önüne geldiğimizde anahtarı, anahtar deliğinde çevirdim ve kapıyı açtım. Ardından eve girdik. İçeri girince perdeleri sıyırıp, pencereleri açtım. Böylelikle ev havalanmış oluyordu. Ardından kızlarla birlikte odalarımıza çıktık. Ben odama geçip dolabımdan beyaz t-shirt, gri pijama ve tavşanlı pofidik terliklerimi aldım ve üzerimdekileri çıkarıp giydim. Lavabo ya gidip, elimi yüzümü yıkadım. Ardından tuvalet işimi de halledip aşşağı indim. Kızlarla biraz sohbet ettikten sonra da en sevdiğimiz yemek olan soslu makarnayı yapmaya koyulduk. Masal ve ben yemeği hazırlarken Melis ile Ada da sofrayı hazırlıyorlardı.Bol soslu bir makarna ve salata ile akşam yemeğimiz hazırdı.Kızlarla yemeği yedikten sonra masayı topladık. Sonra herkes kendi halinde takılmaya başladı. Ben ve Melis salonda hem televizyon izliyor, hemde telefonumuzla takılıyorduk. Ada ve Masal da kendi odalarında takılıyorlardı. Bir süre sonra canım sıkılmaya başladı. Melis'i salonda bırakıp odama çıktım. Biraz kitap okudum. Ardından bilgisayarımda takılmaya başladım. Erken yatıyordum. En geç yattığım saat genelde 12 olurdu. Bu rakamı geçmemişti hiç. Şimdi de geç olmuştu işte. Saat zaten 10 u geçiyordu. Bu yüzden yatmaya karar verdim. Aslında test çözücektim fakat uykum gelmişti. 'Yarın çözerim' diye düşündüm. Kızlara da haber verip huzurlu uykunun kollarına bıraktım kendimi..
👑👑👑
"Heeeeey. Uyansanaaa. Höööeeyh. Şiiii. Kumsaaal. Sana diyorum. Uyan!" Melis'in son kelimesinden sonra aniden uyanıp, panikleyip yataktan düştüğüm doğrudur. Fakat Melis beni uyandırırken bacaklarıma oturduğu için sadece vücudum yere düşmüş, bacaklarım yatakta, hala Melis üzerine oturuyordu. Ben de yamuk yumuk bir pozisyonda ayağa kalmaya çalıştım. Melis'in de bacaklarımın üzerinden çıkınca tam doğrulup ayağa kalkmayı başarmıştım. "Ne diye hayvan gibi uyandırıyorsun ki Melis?" "Ben böyle uyandırım kızım. Alış artık." dedi ve yanağımdan bir makas alarak aşşağı indi ve 'Kahvaltı birazdan hazır olur.' diye de ekledi. Ardından lavobaya gidip, kahverengi saçlarımı toplayıp, elimi yüzümü yıkadım. Tuvalet işimi de halledip aşşağı indim. Kızlar kahvaltıyı çoktan hazırlamış, yemeye başlamışlardı bile. "Beni beklediğiniz için sağolun kızlar." dedim tavırla. Ardından bende yemeye koyuldum.
👑
Kahvaltımı ettikten sonra, yukarı çıkıp kıyafetlerimizi giydik. Ben siyah pantolon, ten rengi kazak üstüne siyah ceket ve ayakkabı olarak da siyah topuklu botlarımı giydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'Devran'
Random"Olmadı Kumsal. Olamadı." "Tamam" 'Önemi yok' Tam tersine çok önemliydi. Öyle üzgündüm ki, o kadar büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım ki, o an ölmeyi istedim. ▪ " 'Kırıldım' diyemedin mi?" "Diyemedim. Kırılır diye 'Kırıldım' diyemedim." Kapak t...