Kesin kararımı verdim. Olmuyor böyle. O'nu uzaktan sevmek aşkların en güzeli ama olmuyor. Sarılmadan teninin güzel kokusunu içime çekmeden yapamam. Gidip bir an önce konuşmalıyım. Ah Vera... Sen ki en kutsalım... Düşüncelerimin en mükemmeli, evveli olmayan... Sen kadın, bu toprakların en kutsalı... Hangi mükemmeliyet anlatır seni? Bilmiyorum...
Yataktan kalkıp bir sigara yaktım. Duş alıp, Vera'ya gidecektim. Kesin kararlıydım. Arayıp buluşmak istediğimi söyledim. Şaşırıp kabul etmişti. İliklerime kadar işlemişti güzel tonu. Hoş sesiyle bağırsa bana, yüklerim hafiflerdi. O'nu bu kadar mükemmel yapan neydi? Ben mi Tanrılaştırdım O'nu? Hayır dostum... Vera, bir Tanrı'dan daha fazlasıydı... Kahvaltı yapmadan evden çıktım. Son sürat Vera'ya gidiyordum. Zaman geçmiyordu sanki. Bir an önce ona ulaşmak istiyordum. Yaklaşık 10 dakika yoldan sonra kendimi Vera'nın evinde buldum. Nasıl geldim? İnanın hatırlamıyorum. Arabadan inip kapıya doğru ilerledim. Zile bastım ve biraz sonra kapı açıldı. İçeri girip koşar adımlarla çıktım merdiveni. Yukarı çıktığımda kapının eşiğinde beni bekliyordu. " Hoş geldin Nazım" diyerek içeri buyur etti beni. Bende zar zor " Hoş bulduk " diyebildim. Çünkü boğazım kurumuş. Konuşamıyor gibiydim.
V: Ne oldu, Nazım? Telefonda öyle heyecanlı konuştun ki bir şey oldu sandım.
N: Hayır, sana söylemek istediğim birkaç şey var sadece. Onları söyleyip rahatlamak istiyorum.
V: Tamam dinliyorum seni.
N: Önce kendimi toparlamam lazım. Bana bir bardak su verir misin?
V: Tabi getireyim. (Şaşırarak)
Su ne alaka şimdi? Zaman mı kazanmaya çalışıyorum? Söylemeliyim artık, içimde tutamıyorum. Gün geçtikçe aklımı yitiriyorum O'nu düşünmekten.
V: Buyur suyun. (Gülerek)
N: Sağ ol. Artık konuşmalıyım galiba ama neresinden başlasam bilmiyorum. Çünkü düşündüklerimi, cümleler ifade edemiyor. Gözlerine bakmaktan, seni sevmekten kendimi alıkoyamıyorum. Basit bir şey değil bu. Ben sana aşığım Vera. Bilmiyorum bana karşı ne hissediyorsun. Belki de hiçbir şey.
V: Sen bana öyle aşk dolu gözlerle bakarken ben sana nasıl âşık olmam? Nasıl seni düşünmeden geçer ki günlerim? Başımı yastığa koyduğumda son düşündüğümsün sen. Ben senin bu utangaç hallerini sevdim. Ben de sana aşığım delikanlım.
Ah Vera... Sımsıkı sarılmıştı, sanki hiç bırakmayacakmış gibi. İçime çekmiştim kokusunu. Aklıma kazımıştım bedeninin her zerresini. Sustuk saatlerce. Kalplerimiz konuşuyordu. Günlerce, aylarca, yıllarca kalırdım onun yanında. Her kelimesine âşık oldum. Bana "delikanlım" demişti. Bir kadın sana delikanlım diyorsa gerçekten sevmiştir be dostum. Hem de her zerreni sevmiştir.
Olaylar bunlardan ibaretti. Tam 4 yıl önce bugündü. -Haziran'ın son gecesi- Her şeyimi, Vera'mı, elimden alan o kara gece. Lanet bir araba kazası... Gazetenin sayfalarında Vera'nın resmi... Haberlerde: " İZMİR'DE KORKUNÇ KAZA"
Son sözü "Beni Unutma Nazım" olmuştu. Unuttum sanma, sakın. Unutmak kolay mı? Halime bak! Ah Vera... Sen hep kalbimdesin... Unutmadım. Unutamam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTTUM
RomantizmDerin bir hikaye.. Anlatılmaz yaşanır türünden.. Okurken sabırsızlanıp, çok şaşırcaksınız. Kimi zaman ağlayıp, kimi zaman da güleceksiniz.. İçimizden bir hikaye. Konsti'nin gizemi, Vera ve Nazım'ın bir garip aşkı..