Sert bir şeyin üzerine düşmemle gözlerimi açtım. Canım yanmıştı,carpmanın etkisiyle acıyan yerlerimi ovuşturarak etrafıma baktım. Yere düşmemiştim okulun önündeki heykellerden birinin üzerine düşmüştüm. Heykelden aşağı bakınca hala çok yüksekte olduğumu anladım ama en azından görevlilerden kurtulmuştum, görevliler üstten beni tehdit ediyorlardı onlar aşağı inene kadar benim çoktan gideceğimi biliyorlardı, o yüzden pes etmişler ve olay tehdite dönmüştü koşuşturmada o kadar gürültü çıkmıştı kı arkadaşlarım üstte çıkan arbedede beni farketmişler ve Aşağı inmem için bana; yapabilirsin tezhuratları, ıslık çalmaya başladılar. Ayağı kalkıp arkadaşlarımın tezahuratlarına karşılık verip heykelden aşağı dikkatle ve yavaş yavaş inmeye başladım. Sonunda ayağım yere basmıştı. Ufak Zaferimin sevinciyle önce bi kahkaha attım sonra kendimi tebrik edip parka doğru koşmaya başadım. Hasan çimlerin üzerinde diğerleri de arabanın yanında beni bekliyorlardı Hasan bana"ne kadar uzun sürdü gelmen" diye seslendi. Koşmaya devam ederek " anca " diye karşılık verdim. Kısa ve net zaten koşarken nefesim azalıyordu, bi de o durumda sohbet edemezdim. Kısa sürede yanına vardım. Çok yorulmuştum, ellerim dizlerimde kafam eğik bir süre nefesimi düzene sokmaya çalıştım.Düzene girdiğini hissedince üzerimdeki bakışların etkisiyle kafamı kaldırıp Hasan'a baktım ve:
-geleceğini ummuyordum dedim
+neden? Diye karşılık verdi umursamaz bir şekilde
-Bilmem beklemiyordum işte dedim. Soğuk bir ses tonuyla, birbirimizle böyle laf sokar gibi konuşmayı severdik,
+ama önemli olduğunu söyledin,geldim dedi ve konuyu kestirip attı Hasan
Hasan benim grupta en güvendiğim ve en sevdiğim insandı, birbirimizi çocukluktan beri tanırdık ve nasıl desem aramızda bir bağ vardı, zor zamanda yardımıma ilk o koşar en çok o uğraşırdı, iyiki hayatımda dediğim nadir insanlardan biriydi.Gülümsedim. o arada sabirsizlanan Zeynep suratını buruşturarak " artık söyliyecek misin ne oldu konu ne?" diye soru. Onlara taraf döndüm ve ciddi bir ses tonuyla tane tane:
"Mustafa'nin ismini yanlisikla listeye yazdim" dedim. Gruptaki uğultu benim söylediğim şeyden emin olmaya çalışıyor gibi birden kesildi. arabaya yaslanmis duran Zeynep doğruldu ve ağır ağır yanıma geldi.
-nasıl yanlışıkla yazdın?
+basbayağı soru sorulduğunda istemeden aklıma birden o geldi engel olamadım ve makina o ismi aldı dedim
-" Sen Mustafa'yi nereden taniyorsun ki?" diye bana başka bir soru daha yöneltti
+Ben onun yaninda çalışmıştım. Oradan taniyorum
-Peki niye hic bize soylemedin?
+Söylemeye değecek bir şey olduğunu düşünmedim dedimBaşka bir şey soran olmamıştı hepsi de sessizce dediğim şeyi idrak etmeye çalışıyorlardı..