Onu dinlemeden hızla koşmaya başladım. Bu dünya sadece insanların yaşadığı dünyadan cok farklıydı. Bu dünyada her türlü yaratık her türlü olay olabilirdi. Annem sadece insanların yaşadığı dünyadan bana hep bahsederdi. Hayatları bizimkilerden çok daha değişikmiş. Ben onların hikayeleriyle büyüdüm, onları hayal ettim. Aynı ırktık ama farklı gezegendeydik onlarin hayatlarina sahip olmanin nasil bir duygu olduğunu hep merak etmişimdir ...
Arkama baktım geliyordu çok hızlıydı ve yorulmuyordu. ondan kaçamıyacağımı anladım ama yine de kaçmaya çalışıyordum. çok yorulmuştum nefesim de tükenmeye başlamıştı ama o yorulmuyordu ve aşırı hızlı koşuyordu bana çoktan yetişmiş ve önüme geçip beni durdurmuştu bile. Son bir umutla çevreme bir daha baktım. İleride polis arabası ve arabanın yanındaki polisleri gördüm bana yardım edebilirler umuduyla "yardım edin" diye onlara bağırmaya başladım bütün gücümü bağırarak tüketiyordum, belki duyarlar belki birileri bana yardım eder diye adeta balıkçının elinden kurtulmaya çalışan bir balık gibi çırpınıyordum. Aşırı korkmamın nedeni ne ile karşı karşıya olduğumu bilmememdi. Beni duymadıklarını düşündüm ve tekrar avazım çıktığı kadar bağırdım. Uzun düz siyah saçlarını arkadan at kuyruğu yapmış polis beni duydu, ses tonumdaki korkudan dolayı bizim olduğumuz yere doğru hızla koşmaya başladılar. Yaratık polisin gelmesini umursamamıştı bile belki de fark etmemişti bilmiyorum Gözlerimin içine zafer kazanmış gibi bakıyordu, ben de polisin beni kurtaracağını düşündüğümden hafif rahatlamıştım ben de onun koyu gözlerine şimdi kurtulacağım der gibi bakıyordum, bunların hepsi bitecek düşüncesi beni rahatlatıyordu "ne oluyor orada" diye seslendi orta boylu sarı dalgalı saçı olan polis, sonra önümde kımıldamadan bana bakan yaratığı gördü ve silahını çıkarıp, nişan aldı uyarır bir şekilde "Hist kızı rahat bırak" diye bağırdı. Yaratık sesi duymuştu duymasına ama hala kımıldamadan bana bakıyordu ve korkacağı yerde bi de yüzünde çarpık bir gülümseme oluşmuştu, polisten korkmuyor oluşu içgüdüsel olarak yine beni tedirgin etmişti polis daha da yaklaştı. "Sana diyorum, çekil kızın yanından!!" Diye tekrar uyardı, yaratık kımıldamıyordu polis bu sefer iyice yaklaşıp onu tutmak istedi ama yaratık buna izin vermeden çok çevik bir şekilde polisin havadaki elini yakalatıp kendine çekti ve dişleriyle boynundaki damarlari kopardı, sonra aynı hızla diğerlerini de yakalayıp boyunlarındaki damarları kopardı, dişlerinin sivriliği gökyüzünden vuran ayışığıyla daha net görülüyordu. Her şey çok hizli ve bir anda olmuştu üç polis de şimdi yerde akan kanlarıyla küçük bir gülcük oluşturmuşlardı, manzara korkunçtu ne düşüneceğimi bilmiyordum keşke polislere haber verip onların ölümüne neden olmasaydım, hem çok korkuyor hem de yerdeki cesetlerin sebebi olduğum için vicdan azabı çekiyordum. Tekrar bağırmak istedim ama yapmadım, biri yardımıma gelse bile sonunun ne olacağını anlamıştım, birinin canı daha yanmamalıydı kendi başmaydım, bunları düşünerek ürperdim ve Korkuyla adımlarımı Geri geri atmaya başladım geri geri gitmem beni kurtarır mıydı bilmiyorum ama ondan biraz da olsa uzaklaşmak istiyordum. Gerilerken ayağım kaldırıma takıldı dengemi koruyamayarak tökezleyip yere düştüm. Düşüncelerim beynime daha da akın ediyordu. Korkuyordum..nasıl bir yaratıktı bu böyle, vampir desem değil vahşi hayvan desem değil insan desem hiç değil..