Sonunda arkadaşlarla vedalaşıp dağılmıştık. Hava kararıyordu hava karardıktan sonra dışarı çıkmayı sevmiyordum çünkü bana göre tuhaf yaratıklar geceleri daha güçlü oluyorlardı en azından annem ben çocukken hep öyle derdi. Zaten ben de akşamları kendimi çok güçsüz hissederdim sanki pilim bitmiş ve şarj etmem gerek gibi.. Bunları düşünerek yürürken karşımda birden yine o adam belirdi yine aynı soğuklukla "artik sabrım taşıyor bana çikolatayı vereceksin" dedi. Ben de israrla "Yemin ederim bende çikolata yok zaten çikolata da sevmem herkes bilir, yalan söylemiyorum" diye kendimi savunmaya başladım anlamıyor daha da sinirleniyordu. Etrafıma baktım mahallede kimse yoktu. Anlaşılan tek başıma başa çıkmam gerkiyordu , bela istemiyordum onu inandırmak için ellerimi yukari kaldirip "istiyorsan üzerimi ara yok çikolata bende" dedim bana dikkatlice bakip "arıyacağım merak etme zaten" dedi ve yaklaşıp gözlerini gözlerimden ayırmadan havayı koklamaya başladı gözleri boynumdaki damara kayıp "evet haklısın çikolata yok ama şeker var" diyerek gülümsemeye basladi. o anda hafif bir şok geçirdim onunla ilgili düşüncemde haklıydım bu bir insan değildi. Annemin bahsettiği yaratiklardan biri olmalıydı ama ne oldugunu bilmiyordum. Şeker yemeyi çok severdim. Aşırı bir şeker bağımlılığım vardı ama hiç aşırı şeker sevgimin başıma dert olacağınu düşünmemiştim.Şimdi de ne olduğunu bilmediğim bir adam kanimdaki şekeri istiyordu. Adımlarımı geri geri atmaya basladim kacmam gerekiyordu. Düşüncemi anlamiş gibi "kaçmak seni kurtarmaz" dedi..