Bölüm 8 -Only You-

18 4 1
                                    

Multimedya: Hira Özgün
Sabah uyandığımda yanımda Doruk yatıyordu. Bana sımsıkı sarılmıştı elini okşadım. O sirada telefon çaldı.
"Mert?" "Hira bu sabah çekimlere gelecekmisin?" "Gelicem." "Seni alırım birazdan." "Tamam."
Teleofonu kapattıktan sonra üstüme tayt giydim. Sonra Doruk'un yanına girdim. Ona sarıldım ve uyuya kaldım.
°°°
Gözlerime beyaz bir ışığın gelmesi ile gözlerim kamaştı ışık gitti ve "Hira kalk." "Mert?" "Hadi kalk seni almaya geldim." Yattığım yerden doğruldum. Doruğun yanağına uzun bir öpücük bıraktıktan sonra Mert'e Gülümsedim. "Kıskandım ama Hira." "Çekimleri bekle tatlım." "Diyosun." "Diyorum."
"Gerçekten eminmisin?" "Eminim." Diyip yanağına bir öpücük kondurdum.
°°°
Çekimler bitti. Gerçekten yapmıştım. Çekimler şöyle oldu:

Spor salonunda karşılaşıyoruz
O şınav çekiyordu. Bende koşu bandından onu dikizliyorum.

O da bana bakıp duruyor ve yanına gidiyorum.

Onun tişörtü ypk tabii. Ve üstüne çıkıyorum.

Sonra gece otel falan öyle yani...

"Teşekkürler Hira." "Ah canım lafı mı olur ya. Klibi ne zaman yayına koyacaksın?"

"Akşam." "Tamam sen bilirsin. Görüşürüz." "Sende bana geleceksin Hira." Olsugumyerde durdum. Ona dönmeye ihtiyaç duymadım. "Duydum." Dedim ve yoluma devam ettim. Yolda yürürken. Bir el beni çekti. "İm..." ağzımı kapadı. "Hira! Neden onunla çekim yaptın?"
Sorusunda önce afalladım. "Sanane?" "Doğru banane." "Hadi şimdi yoluna git müzisyen." Dedim videodaki dediklerini vurgulayarak.
Yanıma yaklaştı. Beni kokladı.
Erkek parfümü kokuyorsun. "Olabilir." "Yaptınız mı yoksa?" "Evet yaptık. akşam izlersin." Hızlı adimlar ile ayrıldı burdan.
Bende kendi yoluma gittim.
Telefonumu aldım. Doruk'u aradım. "Hirammm." "Doruk nasılsın kuzum." "İyiyim ya ne zaman geleceksin?" "Geliyorum annecim. Ay pardon çocuk severim bilirsin." "Ben senin oğlun olurum." Gözümden bir damla yaş düştü. "Ol." Dedim... "ben geliyorum canım görüşürüz." "Görüşürüz." İki elin bana arkadan sarılması ile ellerine baktım. Bu Mert'ti sanırım. "Mert..." "Hira benim. Seninle konuşmam lazım. " büyük bir hızla arkamı döndüm. "Dinliyorum." "Ben o klibi..." "bana açıklama yapmak zorunda değilsin. İzninle oğlum. Ay Doruk bekliyor." "Oğlum?" "Öz oğlum değil." "Çocukları çok seviyorsun Hira..." "evet." "Hira o klibi çekmem için tehdit edildim." "Anlamadım." Dedim ve ona döndüm. "Bana dediki o kız; benimle klip çek eğer çekmezsen Hira ölür." "İnanmıyorum sana. Kanıt varmı?" "Var." Dedi ve eline telefon tutuşturdu. Ses kaydında dediği şeyler vardı. "Neden bana söylemedin?" "Çünkü korktum." "Benden?" "Hayır o kızdan."
"O senin. Bende Mert'in . Benim yapamadığımı o kız yapmış. Vay be." Telefonum çalıyor. 'Mert' arıyor.
"Efendim Mert." "Klibi birazdan atıcaz. Son kez onaylıyormusun?" Yutknudum." "Onaylıyorum. Atabilirsin." "Tamam atıyoruz. Attık." "Tamam. Görüşürüz."
"Noldu Hira?" Tekrar yutkundum. "Klibi attı." "Aha izlemem lazım. Kim bilir hangi hevesle çektiniz." Bankı işaret ettim. Oturduk. "Oha Hira." "Imm şey.Yorumlara baksak. Ayh." "Tabii bakalım."
*Gökhan?
*Hira iyi yaptı.
*Hamilelik olcakmi acaba
*Şarkı cohsel
"Gökhan yeter bakmak istemiyorum."
"Bakıcaz." "Yeter ben bakmak istemiyorum Gökhan!" Diyip telefonumu elinden aldım. "Kendi telefonundan bak Gökhan."
Diyip telefonumdan Ayşe'yi aradım. Onunla da samimiyiz. "Ayşe buluşalımmı. Sana bir ufaklık getiricem." Dedim "Ayşe sanada merhaba Hira." Gözümü kısarak baktım. "İntikam alıcam Ayşe."
"Tamam ne zaman? Ben seni arayıp haber vericem. Şu ufaklığa bir kıyafet alayımda." "Tamam canım görüşürüz."

"Sen hala gitmedinmi?" "Hira burası sana ait değil." "Sabrımı sınama Gökhan!" Diyip ordan arabama doğru yürüdüm. "Beni başından savamazsın Hira. Seni sevmeye devam edicem."

Yaaa demek öyle.

"Bir insan bir noktadan sonra sıkılıyor Gökhan'cım ya. Aldın aldın almadın gitti..." arabama bindim Bakkaldan gazete aldım. İlk sayfada çıkmıştım.

Ünlü model Hira Özgün only you daveti için bu elbiseyi giydi. Modelisti: Ahu Bağ.
Hira Özgün: Ahu hanım en sevdiğim tasarımcı. Elbiselerim onun yapımı.

Ormanlık yoldan geçiyordum. Araba gaza baktıkça yavasliyordu. Aniden durdu... bozulmuş olamazsın. Aha valla bozuldun. Telefonum. Çekmiyor burda. Kahretsin.
°°°
Gece olmuştu. Yoldan bir araba geçiyordu. Bende yerde oturuyodum.
"Hey kalk bakalım." "Yurdaer!" "Neden buradasın küçük hanım?" "Arabam bozuldu."

"Atla benimkine."
"Tamam."
Evime getirdi. Ona kocaman sarıldım. "Çok teşekkür ederim Yurdaer." "Önemli değil canım benim." "İyi geceler." "İyi geceler" kapıyı çaldım. Doruk "annemmmmm." Yurdaer e döndüm. Şaşkındı. "Imm öz oğlum değil ama onu oğlum olarak görüyorum. Tekrardan iyi geceler." Diyip kapıyı kapattım. "Nasılsın canım benim." "İyiyim Hira. Geç kaldın?" "Ah arabam bozuldu." "O-o-o yekta ?" "Evet o. Tatlım telefon etmem lazım."
'Gökhan'ımm' aranıyor...
"Efendim Hira." "Sen yaptın dimi seni yelloz. Ya kurda kuşa yem olsaydım. Aşağı in çabuk. Aşağı in!" Dedim ve yüzüne kapattım. Elime özel odamdan özel bıçağımı aldım. Aşağı indim. Siyah giymiştim.
"Noldu Hira?" "Sen yaptın dimi?!" Diyip bıçağı ona salladım. "Neyi?" "O kız seni tehdit etmedi!" Bıçağı tekrar salladım ona şu şekile
° (kafa)
|(gövde)
-(bıçak)
|(gövde)

Ama geri çekiliyordu. "Hayır etti!" "Asıl sen onu tehdit ettin! Bu videoyu çek diye!" Tekrar salladım bu sefer.
"Gel benimle." Dedim ona. Onu ıssız bir sokağa soktum. Onu duvara yasladım. O sırıttı. "Tatlım seni öpeceğimimi sandın. Sadece yaşadığım acıyı yaşa." Sonra Tişörtümü çıkardım. "Napıyosun Hira?" "İyi sen" sonra göğüsümdeki yarayı gösterdim. Sonra bıçağın yarısını oraya geri soktum. "Sen burayı yaktın Gökhan. Burayı."
Sonra bıçağı komple soktum. El tutma yeri hariç. Aglamiyordum. "Eee Gökhan kız eğlendiriyor mu seni?" "Hayır." "Niye fazla yatmadınızmı?" Tam birşey soyleyecekken bayılma numarası yaptım.
¥¥¥ sabah uyandığımda yanımda yatan Gökhan'ı gördüm. Bu çıplaktı. Ben kendime baktım. Bende!
Fragman:
-"Gökhan kalk Gökhan!" "Noluyor be kızım." "Biz dün gece naptık" "bilmem"
- "Doruk! Nerdesin annecim! Doruuuk!"
-Dolunay "Bu iş yürümüyor olmaz!"

RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin