Medya: Derin
Bölüm Şarkısı; Christina Perri-Human
(Giriş bölümü ve bu bölüm arasında, bir geçiş yoktur.)
İyi Okumalar.. 😘💞
"You build me up and then I fall apart.
Cause I'm only human, yeah." Şarkının son cümlelerinide söyleyip, hafif gülümseyerek önümde duran birkaç basamaktan yavaşça indim.
"Derin!" Arkadaşlarımın bana seslenmesiyle ayaklarımı onlara yönelttim ve Berk'in kollarını açtığını gördüğümde tekrardan gülümseyerek kollarının arasına yerleştim. Başımı öpüp fısıldadı, "Gene mükemmel söyledin."
Yüzümü göğsünden çıkarıp yüzüne baktım. "Her zamanki halim." Dediğimde yüksek sesle güldü ve bazı kişilerin bize dönmesini sağladı. "Gülmesene." Diye homurdanıp, utanarak başımı tekrar kaslı göğsüne gömdüm.
"Birader kızı bırakta, birazda biz sarılalım." Beril'in cümlesi ile kahkaha attım. Ama yüzüm Berk'in göğsünde olduğu için bu kahkaha, daha çok bir homurdanma gibi çıkmıştı. Beril'e yüzümü döndüm.
"Gel lan buraya." Deyip kollarımı açtım. Oda benim Berk'e yaptığım gibi kollarımın arasına yerleşti. Aslında boyu benden uzun olduğu için, pek yerleşme sayılamazdı, olsun.
Hafif eğilip kulağıma fısıldadı. "Güzel söyledin, aferin." Tek kaşımı kaldırıp yüzüne baktım.
Bir yandanda gülüyordum. Beril'den ayrılıp, uzun zamandır küs olduğumuz Uras'a baktım. Benim ona baktığımı gördüğünde kafasını başka yöne çevirdi. Küçük bir olay için, bana bu kadar darılması normal miydi? Ben onu kaybetmiş miydim peki çoktan? Kaybetmeyi göze alamayacak kadar az arkadaşım vardı benim. Hele en yakın olan arkadaşlarımdan biriyse. Bir süre yüzüne baktım. Bir kelime söylese, hatta yüzüme baksa bile razıydım. Bakmadı. Küçük bir umut ışığım vardı, onuda söndürmüştü.
'Yalnızlık kötü arkadaştan daha iyidir' diye fısıldadı iç sesim. Haklıydı belkide. İyi arkadaşlıklar, iyi gününde kötü gününde yanında olurdu. Ama Uras'ın yaptığı..
Tamamıyla umudumu kaybedip arkamı döndüğüm sırada, Uras'ın sesiyle, o umut ışığım tekrar parladı. "Derin!"
Arkamı hızla döndüğümde, saçlarım yukarı kalkmıştı. Gülümsedi. Gülümsedim.
İlk önce bir süre bakıştık. O bakışma, her şeyi anlatıyordu aslında. "Özür dilerim." Dedim dudaklarımı oynatarak. "Özür dilerim." Dedi oda benimle aynı şekilde.
Gözlerinin dolduğunu gördüğümde, benimde çoktan ağladığımı farkettim. Kollarımı açarak ona doğru koştuğumda, oda kollarını açtı. Allahım, bana sarılacaktı. Uzun bir süreden sonra, tekrar sarılacaktık.
"Aptalım ben, aptal!" Elleri, belimi sardığında kendine kızdı.
"Hayır," dedim. "Asıl aptal olan bendim."
Oda itiraz etti. "Hayır, o kıza inanıp, senin fikrini sormayan bendim." Dediğinde daha fazla itiraz etmedim ve sustum. Diyecek bir şey var mıydıki zaten? Suskunluğumuz, her şeyi anlatmıyor muydu?
"Tamam. Bu kadar duygusallık yeter." Derken ellerini belimden çekiyordu. Bende ellerimi ağır hareketlerle boynundan çektim. Buna, nasıl dayanabilmiştim? Yani, ondan uzak kalmaya?
Uras.. On yaşından beri güvendiğim tek insan. Beril ve Berk'le sonradan tanışmıştık. Uras her ne kadar soğuk davransada, en az onunda beni, benim kadar çok sevdiğini biliyordum, hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki Sensiz #Wattys2016
Teen Fiction''Mutlu musun?'' Kaşlarımı çattım. Aniden böyle bir soru sormasını beklemiyordum ama, bozuntuya vermeden cevap verdim. ''Mutlu olmamak için, sebep var mı?'' Ben gülümseyerek ona bakarken, o gözlerini gökyüzünde gezdiriyordu. ''Mutlu olmak için sebep...