Yazmaya başladığım hikaye tamamen gerçektir ve kendi hayatımdan kesitlerdir. Yazmak çok zor yazmamak da çok zor. Yargılanıcağımı bilerek yazıyorum. Umarım kendiniz için önemli dersler çıkarırsınız
İlk karşılaştığım anla başlayalım. Kişiler zarar görmesin ve haklarını ihlal etmemek adına takma isimler kullanacağım bilginize...
26 Kasım 2014
Yeni lisemde ilk haftamdı sanırım. Bikaç arkadaşımla daha fazla zaman geçirebilmek adına son lise yılımda isteyerek değiştirmiştim lisemi. İlk haftanın ilk yarısı alışmakla geçti ki tüm yıl alışamadım oralara gelicez. Bir gün yine bu arkadaşlarımla bahçede dolanıp dedikodunun dibine vururken okul bahçe kapısından içeri bişey girdi. Ciddi anlamda BİŞEY... İnsan tabiki ama bana bambaşka bi yaratık bu dünyadan değilmiş gibi gelen bir erkek girdi. Beyaz montu kırmızı kemeri kotu duruşu herşeyine dikkat etmiştim. Keza arkadaşlarımın da dikkatini çekmişti hatta bütün okulun. Peşine takılıp okula girmek istedim ama nedendir bilmem arkadaşlarımla kalıp onu konuşmaya başladık. Hepimiz etkilenmiştik. Hatırladım hatta öğle tatiliydi onu gördüğüm ilk an. Zil çaldı sınıflara geçerken nöbetçi öğretmenin hatırlatmasıyla kariyer günü olduğu beynimde çınladı. Hepimiz konferans salonunda yerlerimizi alıp anlatılıcak meslekleri beklerken kariyer günü davetlileri de çoktan yerlerini almıştı. Hiç beklemediğim bi anda beyaz kırmızı ve kot rengi karışımı çok tanıdık bir görüntü yanımdan geçti. Kalbimin atış hızını siz tahmin edersiniz. Yerini alırken belki ağzımdan salya suyu akıtmış olabilirim. Kulaklarım kimseyi duymaz olmuştu çok net hatırlıyorum. Erkek teknokentte bir mühendisti. Makine mühendisliğini 4 yıl okuyup finallere girmeden bırakmış ve asıl istediği bölüm olan bilgisayar mühendisliğini kazanıp 3 yılda bitirmiş ardından da 1 senede masterını tamamlamış. Etkilenmiştim... Yasadışı para kaçırmalar yapmış ve hiçbirini farkettirmemişti. Oradan çocuğun teki ona abi ben şimdi bunu gidip polise anlatsam seni tutuklarlar diyene kadar dikkatim tamamen erkekteydi. Erkeğin cevabı ise beni biraz daha etkilemişti " Adalet bakanlığında görevim var sence sana mı inanırlar bana mı ?" Diyerek coolluğunu iyice ortaya koymuştu. Hem onun hocası olup 2014 yılında da bizim hocamız olan saygıdeğer rehberlikçimiz de bize erkeğin lisedeki sevgilisine bilgisayarın bir mekanizmasını kırıp nasıl kolye yaptığından bahsetmişti. Ciddi anlamda kıskanmıştım. Fazla kaslıydı ve bi ara güreş gibi sporlarla ilgilendiğinden bahsetmişti. Ortaokulda aşık olduğum çocuk da o sırada bişeyler dedi ve fotoğraf çektirmeye karar verdiler konferans sonunda. Tabi ben fotoğrafı görmedim.
Konferansın bitim saati okul bitim saatiyle aynıydı ve biz de ( arkadaşlarım ve ben) ücretsiz otobüsün kalktığı noktaya doğru yürümeye başladığımız sırada hala aklımda erkek varken gözüm araba aramaya başladı. Gözüme kestirdiğim, onun olduğunu düşündüğüm arabanın önüne doğru ilerledim ve gördüm. Adalet Bakanlığı kartviziti camda duruyordu. Bulmuştum bu erkeğin arabasıydı. Kalbim heyecanla ve telaşla göğüs kafesimde çırpınırken telefonumu elimin de durduğu mont cebimden çıkarıp arabayı ve kendimi çektim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu fotoğrafı koymakla ne kadar doğru yapıyorum bilmiyorum ama size karşı daha açık olmak gerek ve görsellerle desteklediğimde daha iyi gözünüzde canlandırabiliceğinizi düşünüyorum.
Neyse ben fotoğrafı çektim ve arkadaşlarımla gülüşe gülüşe otobüsün kalktığı noktaya yürümeye başladık. Tabi ben bu sırada hep arkamı kolaçan ediyorum arabaya binicek mi diye. Bi süre sonra erkek göründü ve arabaya bindi. BİNGO!! Doğru arabayı bulmuştum. Bu arada yalnızca arabayı değil plakasını da çekmiştim sonra sonra bu detayı beden verdiğimi anlicaksınız. Araba hızla yanımdan geçerken ben yolda öylece durmuş dağ başındaki okulumdan beni ev yoluma ulaştırabilicek tek servisin de saatinin kaçmasını umursamadan hareketli aracın fotoğrafını çektim. Evet yaptım. Sanırım bu ilk görüşte aşk benim için başka bi açıklaması yok.
Devamı kendimi hazır hissettiğimde ... NOT!! Edebi kaygı gütmeksizin hislerimi sizlerle paylaşmak biraz yükümü hafifletmek için yazıyorum. Şu sıralar kaldıramayacağım kadar çok yük taşıyorum. Bu günler anlatırken anlicaksınız ne demek istediğimi. Mutlu zamanlar geçirin