"Hamileyim!" Daesung, ağzını kemçülterek bıkkınlıkla bir kere daha çemkirdi. Bu kelimeyi kaç kere daha söylemesi gerekiyordu?
Seunghyun beşinci kez duymasına rağmen olanlara bir mana veremiyordu. Anlayamıyordu.
"Daesung ben anlayamadım, az önce ne dedin?" Elinde olmadan tekrar tekrar soruyordu. Hayretle iki yana açmış olduğu kollarını son anda kullanıp Daesung'ın kendisine fırlattığı yastığı tutabilmişti.
"Tanrı cezanı versin Seunghyun!" diye cırladı Daesung. Bir şeyi başarmış gibi kollarını yukarı doğru kaldırarak açmış ve, "Hamileyim!" diye avazı çıktığı kadar bağırmıştı.
Aslında cidden bir şeyi başarmıştı. O hamile kalmıştı. Erkekti ve hamile kalmıştı.
"Anla--" başladı ama Daesung'ın kendisine doğru sinirle attığı adımları görünce çenesini kapamak zorunda kaldı.
"Anlamazsın tabii!" Azarladı Daesung. "Anlayışsız olduğunu keşke en başından gösterseydin bana." Böyle bir insanla neden beraber olduğunu bir kere daha sorguladı. Niye saçma sapan konuşuyordu ki?
Tablo'nun eşi de hamile kalmıştı. Ama kesinlikle Daesung'ın bu yaşadıklarını yaşamamıştı. Seunghyun'un kendisine neden böyle davrandığını bir türlü anlayamıyordu.
"Daesung, sen erkeksin." Seunghyun belirtti.
Bir erkek nasıl hamile kalırdı? O erkekti erkek! Doğum, en basit olan aşamaydı. Sorun bir erkeğin hamile kalabilmesindeydi. Mesela, doğum sırasında Daesung'ın karnını bir neşter yardımı ile kesebilirlerdi. Tıpkı karnıyarık olmaya hazırlanan patlıcana olduğu gibi. Fakat içini doldurmak yerine boşaltırlardı. Patlıcana konulan kıyma yerine Daesung'ın içinden çıkartılan mini minnoş bir bebek.
Bunlar ne saçma düşüncelerdi böyle? Karnının neresinde yer edinecekti bu bebek? Nasıl edinecekti?
"Evet. Ben bir erkeğim. Hatta kimliğimde de böyle yazıyor. Bakmak ister misin?"
"Sevgilim, önce bir sakin olalım. Gel şöyle, yanıma otur lütfen." Yan tarafını patpatlayıp sevimlice baktı hamile olduğunu iddia eden aklını yitirmiş olabileceğinden şüphelendiği sevdiceğine. Sonunda aşkından delirmişti.
Elini karnına götürüp bir süre okşadıktan sonra cilvenin hakim olduğu bir teslimiyetle bebeğinin babasının yanına gitti ve gösterdiği yere oturdu Daesung.
Seunghyun çıldırmak üzereydi. Daesung kendini hamile sanıyordu! Hiçbir zaman çocuk istediğine dair bir şey söylememişti Daesung'a. Peki şimdi neden böyle davranıyordu?
"Hayatım, bu bebek şu anda tam olarak nerende?" Üzüntüsünü belli etmeden, ciddiyetle sordu Daesung'a.
Seunghyun, kendisine kırgın ve aynı zamanda kızgın bakan adama gülümseyip, kısa bir öpücük kondurdu dudaklarına.
"Kızma hemen, cidden bu konu hakkında hiçbir şey bilmediğim ve yine cidden bu konu hakkında bir şeyler bilmek istediğim için soruyorum." Alttan alması gerektiğini biliyordu.
Daesung kızararak ona bakınca, az önce ağzını kemçülterek ona çemkiren kişinin nereye gittiğini merak etti Seunghyun.
"S-sen," dedi Daesung yumruk yaptığı eliyle hafifçe Seunghyun'un göğsüne vururken. "Girdiğin yeri bilmiyor musun? Nerde çıkardıysan orada duruyor işte."
Daesung kafasını Seunghyun'un omzuna koyup saklanmaya çalıştı. Utanmıştı. Öte yandan Seunghyun sabır diliyordu.
Tanrı aşkına! Bir çocuk tıp dilinde dışkı olarak, halk dilinde de b-- neyse bunu düşünmenin sırası değildi. Bir çocuk, dışkı olarak tabir edilen bu yaramaz şeylerin ana yola çevirdiği bu ortamda nasıl hayata tutunabilirdi ki? Seunghyun'un küçük masum tohumları orada kesinlikle barınamaz ve bir fidana dönüşemezdi.
"Ah, doğru ya... başka nerede olabilirdi ki? Bendeki de soru mu şimdi? Cahilliğime ver lütfen." Gözlerini devirdi.
"Gözlerini oymamı istemiyorsan daha dikkatli davran."
"Bunu bana yapma sakın, çocuğumun neye benzediğini görme şansımı elimden alma." Sahte bir üzüntüyle konuştu.
●●●
Merhaba! Dün gece yarı uyanık bir vaziyette tekrar uyumaya çalışırken kafamın içinde sürekli bir şeyler dönüp duruyordu, ben de kalkıp yazdım ve ortaya bu şey çıktı. Aslında tek bölüm olacaktı ama nedense bu şekilde paylaşmaya karar verdim.
Kısacık kısacık bölümlerden oluşan mini bir fic olacak.
Acemice yazdığımın farkındayım ama bunu zamanla, yaza yaza aşacağım. Umarım daha güzel ficler de yazabilirim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pregnant || Todae
KurzgeschichtenSeunghyun çıldırmak üzereydi. Sevgilisi Daesung inatla hamile olduğunu söyleyip duruyordu. Tanrı aşkına! O bir erkekti ve erkekler hamile kalmazdı. Denizatları hariç. Daesung'ı hamile olmadığına ikna etmek isteyen Seunghyun'un absürt macerası.