"Seunghyun! Seunghyun kalk."
Gecenin bir körü sevgilisi tarafından uyandırılan Seunghyun birkaç saniye kendine gelmeyi bekledi. Hemen yan tarafında bulunan Daesung'dan huzursuz mırıltılar yükselince durumu kavraması üç-dört saniyesini daha almıştı.
Ona bir şey olmuş olmasının düşüncesi bile kanını dondurmaya yetiyordu. Telaşla Daesung'ı kavrayıp kontrol etmeye çalıştı.
"İyi misin? Tanrım, Daesung iyi misin? Ne oldu, bir yerin mi ağrıyor?"
"Canım çikolatalı süt istiyor. Dolabı kontrol ettim ama yoktu." Dudağını sarkıtmış, işaret parmağıyla da yatağı dürten sevgilisine baktı Seunghyun. Canı çikolatalı süt mü istemişti?
Ciddi bir şey olmadığına şükredip Daesung'ı kendisine çekmiş ve öpmeye başlamıştı. Karşı taraftan kazandığı memnun mırıltılara daha fazla dayanamayıp Daesung'ın alt dudağını ısırıp ardından dilini ağzına göndererek bir müddet daha öpmüştü onu. Hiç istemese de geri çekilip, oldukça masum bir öpücük daha verip gözlerinin içine baktı.
"Ve ben de senin için o sütü almaya gideceğim." Samimi bir şekilde konuştuktan sonra Daesung'ı alnından öptü. Eğer istediği buysa, ona ayak uyduracaktı.
Yaşadığı durum saçmalığın daniskası dahi olsa hiçbir şey sevdiği adamdan daha önemli değildi.
"Anahtarımı yanıma alıyorum, kapıyı çalan herhangi biri olursa sakın açma." Sevdiğinin yanağını okşarken, küçük bir çocukla konuşur gibi konuştu Daesung'la. "Ve hemen beni ara, telefonum da yanımda olacak."
Yatağın içinde, nevresim önünde toplanmışken kafa sallamakla yetindi Daesung. Bu kesinlikle Seunghyun'un gördüğü en güzel görüntülerden biriydi.
"İstediğin başka şeyler olursa da çekinmeden ara, tamam mı?" Uzanıp bir kere daha Daesung'ı öptükten sonra konuşmuştu.
Daesung bir an için ona sıkıca sarılıp vazgeçtiğini söylemek istese de susmuştu. Canı gerçekten çikolatalı süt istiyordu.
Seunghyun, evden çıkmadan önce bir müddet Daesung'ı izlemişti. Kesinlikle sevilmeyi hak ediyordu. Yok olana kadar onu sevmek istiyordu, eğer başkasını sevecek olursa Daesung'ı asla affetmeyecekti. Daesung'dan başka kimseyi bu şekilde sevmek istemiyordu.
•••
Olabilecek en hızlı şekilde elindeki market poşetiyle eve döndüğünde sevgilisini yatakta kıvrılmış uyurken gördü. Önce aldıklarını dolaba yerleştirdi. Yatağa girdiğinde uyuyan bedeni kendisine çekerken onu uyandırmamayı diliyordu.
Daesung, Seunghyun'un ne yapmak istediğini anlayıp, durumu kolaylaştırmak ister gibi hızla hareket edip başını iri bedenin göğsüne koydu. Ona sıkıca sarılırken bedenlerinin iyice yaklaşmasını sağlamıştı.
"Teşekkür ederim." Boğuk çıkan sesiyle mırıldandı Daesung. "Uyuduğum için de özür dilerim, sonra içsem olur mu?"
"Şşştt... sorun yok. Uyumaya devam et." Saçlarına bir öpücük kondurup, uyuyana kadar onunla ilgili düşüncelere dalıp durdu Seunghyun.
Daesung, Seunghyun'un hayatına girmiş olan en güzel insandı.
Daesung, Seunghyun'un ömrünün geri kalanını paylaşacağı en iyi insandı.
Daesung, Seunghyun'un kazanmış olduğu en büyük başarısıydı.
Daesung, Seunghyun tarafından sevilmeyi en çok hak eden müthiş bir insandı.
●●●
Ficde size oldukça saçma gelen yerler olacaktır, bu normal. Bunun sebebini ficin sonunda anlarsınız. Absürt bir hikayedir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pregnant || Todae
Short StorySeunghyun çıldırmak üzereydi. Sevgilisi Daesung inatla hamile olduğunu söyleyip duruyordu. Tanrı aşkına! O bir erkekti ve erkekler hamile kalmazdı. Denizatları hariç. Daesung'ı hamile olmadığına ikna etmek isteyen Seunghyun'un absürt macerası.