BOŞ SOKAKLAR (SOKAK SERİSİ-1)

Seviyorum Seni (boş solaklar)

Selamınaleyküm arakadaşlar. Ben deniz deli yazar tekrar sizleyim. İlk olarak belirtmek isterimki
ONUR AKIN; SEVİYORUM SENİ
adlı şarkı bu hikayenin resmi şarkısıdır. Şiddetle dinlemenizi tavsiye ediyorum. Eğer ki yüreğiniz de korlanmamış bir aşk varsa bu şarkı tam size göre. Gelgelim hikayemize.
Sancak ve Biyan -eğer ki aranızda öyle biri varsa- sizler gibi yüreklerin de ki korlanmamış aşkı bu şarkıyı aynı gök kubedde dinliyor. Ama farklı yer ve saatlarde. Şimdi gelin isterseniz yılların söndüremediği küllendiremediği saf ve masum aşka beraber tanıklık yapalım.

Sokakta ki vitirinleri inceliyerek giderken gördüğüm ayakkabı mağzasıyla kısa bir duraksamanın ardından hemen oraya girdim.

Beni kapalı bir bayan personel karşıladı. Bana selam verdikten sonra kısaca bende o'na selam verdim.

Beraber dolgu topuk ayakkabıların olduğu raflara yöneldik. Beğendiğim iki ayakkabının ayak numarasını verdikten sonra getirdiği ayakkabıları giyip kendime bir baktım. Ne kadar şuan üstümle uyumsuz olsa da yeni aldığım beyaz elbisemle uyumlu olacağını düşünüyordum.

Türkiye'ye dönüş sırasında belki o elbiseyi giyerdim.

Beğendiğim iki ayakkabıyı alıp ayakkabı mağzasından çıktım.

Biraz daha ilerleyince kulağıma gelen ezgiyle yerimde çakılı kaldım. Bu da neydi böyle? Saraybosna gibi bir yerdede mi Onur Akın dinleniyordu. Bu.... Bu çok güzel bir şeydi. Özellikle ben geçtiğim için yapıldığı düşündüm. Ama sonra düşündüğümün saçmalık olduğunu anladım.

Böyle güzel bir şarkıyı duyupta öylece çekip gitmek istemiyordum. Başımı kaldırıp apartmama baktım. Bir tek birinci katta ki camın açık olduğunu gördüm. Büyük ihtimalle oradan geliyordu bu şarkı sesi. Bu şarkıyı dinleyenin türk mü, boşnak mı olduğunu merak etmiştim doğrusu.

Gözlerimi kapayıp bitmek üzere olan şarkının son sözlerini mırıldandım.

Seviyorum seni
Ekmeği tuza banıp...
Banıp yer gibi
Geceleğin ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi

Şarkı bitince gözlerimi açıp gitmek için hareketlenirken son bir defa başımı kaldırıp bakmak istemiştim. Başımı kaldırıp cama bakınca nerdeyse benle aynı yaş olan adamın uzaklara bakıp sigarasını içine çekişini gördüm.
Gözlerini öyle bir sabitlemişti ki uzağa çok belliydi birini bekldeği ve özlediği. Onu öyle görünce kendim geldim aklıma...

Bende bazen uzaklara dalar giderdim. Onu bekler ve deli gibi özlerdim. Camda ki adamla tek farkımız; ben sigara içmez ondan ayrılmadan önce bana verdiği küçük bebek patiğini elimde tutardım.

Adam birden başını yere çevirince göz göze geldik. O sırada şarkı başa sarılmış ve tekrar çalıyordu.

...Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeğine Çayırları büyürken
Büyürken görürüm gülüm Her sabah her akşam seninle...

Bu gözlerin içime işler gibi bakması bana birini andırıyordu ama imkânsız olduğunu biliyordum.
Daha fazla göz göze gelmemek ve şarkının verdiği huzurlu hayal alemini zorlamadan adama bir tebessüm gönderip başımı yola çevirerek uzaklaştım oradan.

SANCAK' TAN

Odamda ki yatağa uzanmış leptopta son ses açtığım şarkıyı dinliyordum. Leptop ta çalan şarkı kanayan yarama biraz daha merhem olurken gözlerimi kapatıp onun gülümsemesini getirdim gözümün önüme.