BOŞ SOKAKLAR (SOKAK SERİSİ-1)

Kahve Altı

Yukarıya bölüm şarkısını bıraktım. Bir göz atın bence❤❤❤

Biyan Bera Kaya

Uyku'nun huzurlu kollarından Nil'in uyandırmasıyla uyanmıştım.

"Hadi kuzum. Bu gün çok işimiz var. Kuföre gidicez, kızlarla yemeğe gidecez üstelik bekarlığa veda partim var."

Nil'in liseden beri arkadaş olduğu ama son 1 yıl içinde aşk yaşadığı bir adam vardı, Kutluhan.

Kutluhan, ben ve Nil liseden beri arkadaştık. Birbirimizi hep korur kollardık. Hiç ayrılmaz bir üçlüydük. Taki ben Bosnahersek'te okumaya gidene dek. Ama o sıralar bile Nil'le Kutluhan beni görmeye gelir yazları ise beraber tatillere giderdik. Yazları Nil'le beraber, Kutluhan'a iyi bir eş, kendimize potansiyel 'yenge' adayı bulmaya çalışırdık. Hatta iki yaz önce istediğimiz gibi bir kadın bulmuştuk, Nermin.

İlk başlarda Nermin ve Kutluhan inanılmaz bir uyum içindeydiler. Üstelik Nermin, benle ve Nil'le çok iyi anlaşıyorlardu. Aradan 4 ay geçmişti. Kutluhan'nın en ciddi ilişkisiydi, evleneceğini, Nermin'in, hayatında ki en şefkatli, masum kadın olduğunu söylüyordu. Bu söylemleri O'na evlenme teklifi edeceği gece, gittikleri restorantta karşılaştıkları Nermin'in gerçek kocasıyla beraber büyük bir toz bulutuna dönüşmüştü.

Ben Bosnahersek'ten gelmeye ve girdiği büyük deprosyandan Kutluhan'ı kurtarmak isterken, Nil bunu istememiş, derslerime ara vermememi kesin bir dille belirtmişti. Yaz tatiline 2 buçuk ay gibi kısa bir zaman kaldığı için Türkiye'ye yazın gelmenin daha faydalı olacağını düşünerek Bosna'da kalmıştım.

İşte Kutluhan ve Nil'in hikayesi tam o sıralar başlamış. Yazın geldiğimde karşımda görmeği beklediğimden çok daha farklı bir manzara görmüştüm. El ele ve birbirine büyük bir aşkla bakan bir çift. O yaz sonlarında Kutluhan, Nil'e evlenme teklifi etmiş ve Nil de kabul etmişti. Hepimizin mezun olduğu bu sene ise evleniyorlardı.

Nil'in tekrar yanağımdan öpmesiyle yataktan doğruldum.

"Uyandım kuzucum."

Nil uyandığıma ikna olup odadan çıktığında bende lavaboya giderek elimi yüzümü yıkadım. Hemen dolaptan bir kot bir badi seçip giyindim.

Aşağıya ,kahvaltıya, indiğimde Ceren hariç herkes masadaydı.Başlarda hırçın olsada 1 ay içinde Nil ve bana ısınmıştı. Ama sadece bize. Dayıma olan kırgınlığı ve kızgınlığı hiç dinmeyecek gibiydi. Fakat bu 1 haftadır bizlede konuşmuyordu. Bekarlığa veda partisi için barda arkadaşlarla yapacağımız kutlamaya Ceren de gelmek istiyordu ama yaşı 17 olduğu için o'nu bara götüremiyorduk. Bu sebeple bize tripliydi küçük hanım.

Masaya hemen geçip oturdum. Oturmamla Ali eniştem

"Günaydın Biyan."
diyerek hemen ardından
"Afiyet olsun hepinize."
dedi.

Bu evin kuralıydı. Beraber oturulur ve büyük kalkmadan sofradan kalkılmazdı. Her ne kadar zengin insanların içinde olup Cemiyet hayatımız olsada, geleneklere, örf , adet ve ananelerimize bağlı bir aileydik. Mesala hala daha bayramlarda, bayramlaşma esnasında peçete içinde harçlık ve şekerleme alırdık Ali eniştemden.

İlk önce babamı sonra annemi kaybetmemle hayatta kimsemin kalmdağını sansamda teyzem beni bulmuştu ve sonra anlamıştım ki benim hala daha kocaman bir ailem varmış: Teyzem;Neşe, canımın en içi kuzenden öte kız kardeşim; Nil, bana baba yeri geldiğinde abi olan eniştem: Ali, dayıdan çok arkadaşım olan dayım: Onur. Ve sonradan bize katılsada bizden biri olan asi ve küçük kuzenim: Cemre.
Hepsi benim bir parçamdı...

Hep beraber kahvaltı ederken teyzem bize dönerek

"Bu bekarlığa veda partisi işini nerden çıkardınız? Ne güzel kına gecemizi yaptık. Bu gün dinlenseydiniz yarında düğünümüzü yapardık"
diye hafif bir sitemde bulundu. Bu hallerinin asıl sebebi bekarlığa vedayı barda yapacak olmamızdı. Ve Ali eniştem bara gideceğimizi bilmiyordu!

Ali eniştem söze dahil olarak

"Abartma Neşe. Kızlar heves etmiş bırak yapsınlar. Hem ne var arkadaşlarıyla yemek yiyecek sonrada kızlardan birinde kalarak usluca kahve içecekler."

Bu usluca sözü bizeydi. Alkole çok karışmazdı ama 2 kadahten fazlasını da hoş görmezdi. Zaten bu yüzden bekarlığa vedayı barda yapacağımızı söylememiştik. Cemre bize küs olsada o da bu durumdan enişteme bahsetmemişti çok şükür.

Teyzem sadece Nil'in ve benim anlayabileceğimiz şekilde başını aşağıya yukarı sallayarak

"Tabi öyle Ali'm ama yinede üzülüyorum. Son gecesini evinde geçirmesini istiyorum kızımın."
dedi. Bu sizi söylemediğime dua edin hareketiydi.

"Canım düğün hemen yarın değil ki. Bir gecesi daha var meleğimin bu evde."

der demez sofradan hemen kalkıp yemek salonundan çıktı eniştem. Hepimiz biliyorduk ki eniştem kızlarına kıyamıyordu. Ama sadece Nil için geçerli değildi bu. Bu gün Nil yerine ben evlenecek olsam yine aynı tepkiyi verirdi.

Bu günlük bu kadar yarına bomba gibi bir Bekarlığa Veda ve Evlilik bölümüyle geliyorum. İyi akşamlar hepinize.

Birde arkadaşlar BURAYI DİKKATLE OKUYUN!!!!

Gelecekten bir bilgi olsun bu size. Biyan Bera Kaya'yı ve Sancak Hancı'yı hemen karşılaştırıp bommm! diye bir birlerini tanımalarını sağlamayıcam. Hem Biyan Bera'nın hayatını yazıcam hem de Sancak'ın. Tabi ki bu sıralarda onları ufaktan biraz daha fazla karşılaştıracam.
Bu kadar bilgi yeterli sanırım. Okuyun ve oy verin lütfen. Oy vermiyorsanız ve bu hikayeyi çalmayı düşünüyorsanız hemen çıkın hikayemden hatta bu mecradan. Emeğe saygısızlık en büyük kul hakkı😡😡

Oy verenler bolca kalbimdesiniz❤❤❤❤