Denizin o sakin ve ahenkli dalgalarını izlerken huzur diyarında bir serüvene çıkmışım gibi hissederdim ve bununla ilgili küçüklükten beri inandığım bir şey vardı. Bu:
Ne zaman birine kızsam veya üzülsem bu banka otururarak bütün dertlerimi denizin derinliklerinde yaşayan balıklara anlatır, onların başka kıyılara göç edeceğini ve benim dertlerimi o kıyılardaki insanlara anlatıp dertlerime bir çare üreteceklerine,bana yardım yolu bulacaklarına ve benim
dertlerimi bitireceklerine inanmaktı. Çocukken bunlar gerçekleşiyordu çünkü dertlerim de o zamanlarda boyum gibi küçüktü. buraya ya dondurmanın yere düşmesi,ya annemle kavga ettiğimiz zamanlarda beni affetmesi için ya da Göksel den annemi kıskandığım için gelirdim bunlar benim için küçük sorunlardı ,bu yüzden bu inancım hiç körelmeden artıyordu. Şimdiyse annemle artık daha iyi anlaşıyorum, artık çocuk değildim ve annemin Gökseli sevmesi beni daha çok mutlu ederdi.Deniz şimdi ise yine anlatmaya geldim bu seferde son buldurabilecek misin dertlerime?Başka kıyılardaki insanlara anlatacakmıydı o hayallerimdeki balıklar? Nasıl bir çözüm yolu vardı?Evet başlıyorum sevgili deniz ve diğer kıyılara göç eden balıklar:
Sevgilim tarafımdan az daha en yakın arkadaşımla boynuzlanıyordum ki en yakın aekadaşım gerçekten de en yakınım olduğunu kanıtladı ve bana ihanet etmedi, benim yanımda oldu. bana vurulan en son darbe ise sevgilime ben bitti diyemeden o bana tekmeyi basmasıydı ama olsun ben de onun erkekliğine bir tekme atmıştım . Bir daha çocuğu olamayacısa beter olsun pislik hayvan
-Ben onu intihara sürükledim bile meleğim diye bir ses duymamla
Kafamı sese doğru çevirdim, Gökseli görmemle nerden bildin benim burda olacağımı diye şaşırarak sordum. Gökselse kendinden emin bir ifadeyle
-Burası senin sığınağın ve en yakın arkadaşlar birbirinin herşeyini bilir unuttun mu diyerek bana içten bir gülümseme gönderdi bense bir kere daha Gökselin gerçekten
kardeşim gibi olduğunu anladım.
Göksele sıkı sıkı sarılıp ağladım ve insanın hayatında sadece senin gibi bir dostu olsun başka kimseye ihtiyacı olmaz biliyosun demi Göksel diye Gökselin de biraz götünü kaldırdım. Göksel se götü kalkık bir edayla tabikisi canım birde söylüyorsun deyip gevşek gevşek sırıtmaya başladı ardından da susmadan devam etti
-Zaten yakında uçkuruna düşkün adi bamyalardan korunma derneği açıp seni başkan yapmayı düşünüyorum kardeşim. Düşünsene böyle bir derneğin Başkanı olduğun için adını tarihe altın harflerle yazdırırdın der demez hayvan gibi gülmeye pardon anırmaya başladım ve
-Sen varken o iş bana düşermi diyerek sümüklü bir gülümsemeyle Gökselin omzuna yattım.
Göksel ise
-Kız sümüklü bu burnundan akan sümükler bile o gavat için fazla iken gözyaşlarının değerini sen bi düşün istersen şimdi
hadi bize gidelim. babam zaten bu gece yok biliyosun ve ev boş olduğuna göre Eren'ide arayıp üçüzler toplanması yapabiliriz diye dahiyane bir fikir ortaya attı. Şimdi siz diyorsunuzdur ki bu eren kim¿ Eren Göksel den sonraki kardeşim gibi gördüğüm 2.kişi ayrıca içimizde ki En komik, ukala,kendini beğenmiş ve şapşal olan kişidir.Gerçi çocuk haklı Allahı var yakışıklıydı.Ama çokta şapşaldı hatta bir keresinde okul çıkışında bir kafeye gitmiştik ve kafede gördüğü bir kıza ben sana ilk görüşte aşık oldum diyerek kızın ayaklarına kapanmıştı ve kız şok olduğundan bir süre bir şey diyememiş,tam ağzını açıp konuşuncaya kadar kızın tuvaletteki erkek arkadaşı gelmiş ve ereni eşek sudan gelinceye kadar dövmüştü. Eren ise hala gerzek gerzek
-Ben seni çok seviyorum istersen gel bana kaç düğünümüze onuda çağırıp nikah şahidi yaparız. Sonrada ümit besene özenip nikah masasını çaldırırız. Seninle yaptığımız çocuklardan futbol takımı kurup çift kale maç yaptırırız. Seninle osese çıkıp nikah masasını söy-
daha cümlesini Tamamlayamadan kızın sevgilisi buna bir geçirmiştiki kafasındaki dönen yıldızları görebilirdiniz.o gerzekliği yüzünden 3 gün hastanede yatmıştı. Ama huylu huyundan vazgeçmez diyee bir atasözü varsa hani işte Eren bu atasözüne cuk oturup, 1 hafta sonra asıldığı kızın kick bokscu olduğu bilmediği için yine hastanelik olmuştu . Zaten biz Ereni bu haliyle kabul etmiştik. Ama bazen biz bile onun soğuk esprilerine katlanamaz kafa göz dalardık.İşte kafanızda bir Eren profilli oluşmuştur umarım. Ha unutmadan Üçüzlerrr Toplantısıysa: Üçümüz sarışın olduğumuz için herkes bizden üçüzlerrr diye bahseder ve bizde bu lakabı benimsediğimizden dolayı kırmızı renk derecesindeki depresyon gecelerine üçüzlerrr toplanması diyorduk. Şimdiyse
Göksel direk beni çekiştire çekiştire onların evine götürmeye çalışıyordu, bense göksele bir dakika dur kızım ya annemi arayacağım zaten sayende götümden bile ter akıyor diye çemkirip hemen annemi aradım, Göksellerde kalacağımı haber verdim annemse her zaman ki gibi gözlerini kısıp(yani annemi görmüyorum ama öyle yaptığına adım gibi eminim) kızım senin evin yokmu ,tamam biliyorum Gökselle bizim kızımız gibi ama siz birbirinizin evinden hiç çıkmıyorsunuz ki,bari gelin burda kalın gökselin babasının başını şişirmeyin diye bır bır konuşmaya başladı. Bense anne lütfen bu sefer başımın etini yeme çünkü hiç kaldıracak halim yok. Bu gece gökselin babası evde de yok. Bizde bu fırsatı kaçırmayıp
Evde sadece ikimiz olucak, ha bide erende gelecek şimdi kapatıyorum baybay annecim diyip telefonu suratına kapattım. Gökselin evine doğru ilerlemeye devam ettik. Tabi içimdende besmeleler çekiyodum.neticede eve gittiğimde annemle bir hayatta kalma serüveni daha geçirecektim.bu sefer dokunulmazlığıda kazanamamıştım.Göksellerin evleri çok güzeldi Gökselin odasına ise küçüklükten beri hayalini kurduğu açık pembe ve beyaz renkler hakimdi aynı prenses odalarını anımsatıyordu adeta. Odada tek eksik beyaz atlı bir prensti. Göksel birden eline telefonu almış "Bak sarı çok çabuk buraya ışınlan çünkü bu gece üçüzlerrr toplanması var yani durum ciddi ha gelirken markette gördüğün tüm aburcurları , kakolu pudingleri almayı unutma işte bak ona göre geri sayım başladı ha bide bu seferde gerzek gerzek konuşmada bu sefer gözünün yaşına bakmadan eşek cennetine yollarım he akıllı ol" diyerek telefonu bizim sarının yani Erenin yüzüne kapattı. Erenin 6.hisleri çok kuvvetlidir. ben daha Yağızla çıkmadan bu çocuk seni üzecek dedi ki nitekim öyle de oldu üzmek ne kelime Yağız üstüme iki kürek toprak daha atıp fatihamı bile okumadan gömdü. Gökselin
-Sümüklü üçüzzler gecesi pijamalarını al dolabımdan şimdi Eren gelecek böyle salkım saçak çıkma istersen karşısına ereni biliyon gerzek gerzek konuşur ama ikimizden birini üzgün görmeye dayanamaz. Seni üzenin yağız olduğunu anlayınca zaten öldüresiye dövecek. Zaten gebersin piçde. Eren üzülüyo diye uzun bir açıklama yaptı. Bense göksele hak vererek
-Tamam gittim bile diyerek gökselin odasına doğru yardırdım.
hemen Gökselde duran klasik ayıcıklı pijamalarımı kaptım,banyoya gidip sümükleri silip yüzümü bir güzel yıkadım ve aşağı indim Göksel beni görür görmez ayy çok ponçik oldu dur onun diğerinide ben giyeyim deyip odasına doğru bacakları poposuna çarpa çarpa koşturdu.Bu pijamalardan erendede vardı.Her üçüzlerr toplantısında bunu giyerdik. Gökçede giyinip aşağıya indiğindede
hazırsın bebek deyip göz kırptım.Eren nerde kaldı der demezse zilin çalması bir oldu.
Göksel kapıya bakmaya inerken bende son bir kez üstüme bakıp aşağı indim. Göksel kapıyı açtığında bizim sarı ve yanında 25 yaşlarında bir çocuk vardı. Sarı aldıklarını Göksele verdi ve bana
-üçüzlerrr toplanması var dediniz geldik brolar eee önemli konu nedir dedi yine her zamanki haliyle.Ama tamda tahmin ettiğim gibi hemen ciddileşerek bi Göksele bi bana baktı, kaşlarını çatarak yağız piçi bişi yaptı demi dedi.Ben bişi diyemiyince bide soruyorum ya kesin bişi yaptı o yavşak piç gidip ağzını burnunu kırmalıyım şimdi onun diyerek kapıya yöneldi ama Göksel hemen sinirle çemkirmeye başlayarak ben sana kızın moralini düzelt diye çağırdım sarı eğer yok ben yapamıcam diceksen geldiğin kapıdan naş diyerek postayı koydu ve söylenmeye başladı her zamanki gibi bune ya kırmızı derecede depresyon gecesi diyorum beyfendiyse kalkmış çocuğu dövmeye gidicem diyo,kızın olmayan moralini iyice bozucaksın diye erenin başının etini iyice yedi.Erense üff tamam tamam ben sonra döverim onu şimdi
civcivimin moralini düzeltirim diyerek yanağımdan makas alarak koltuklara kuruldu bende yanlarına doğru ilerledim ve popomu koltukla buluşturdum Eren yine her zamanki şebekliğine vurarak
- Çok ponçik olmuşsun bebek ya keşke seni tanımasaydım da yavşıyacaklarımın listesine ekleseydim seni dedi üzülüyormuş gibi yapıp ,bende hemen havaya girerek saçlarımı savurarak tabikisi canısı benim gibi güzel bi kızı kesinlikle kaçırmazdın zaten adrianadan sonra ben geliyorum diyerek saçlarımı savurdum.Gökselse hıhı nah yaptı.tabi bende yalandan üzülüp,beni beni denizini güzel bulmuyomusun deyince eren kafama vurup üzülme kızzzz ben seni çok beğenmişemmm seni karım yapacağım demesiyle ona öyle bir bakış atmıştımki susmak zorunda kalmıştı. Gökçeyse ciddileşerek,kaş göz yaparak bu çocuk kim diye sordu. Erende öksürüp,-
-sizi tanıştırayım bu arkadaş buraya Ankaradan geldi biz Ankara'da oturduğumuz sıralarda komşuyduk ve Caner benim arkadaşımın abisiydi şimdi burada özel bir hastanede doktor olarak mesleğe başlıycak. Bugünlük başka kalıcak yeri olmadığından bugünlük yanımda getirdim dedi. Gökselle bende
-Tanıştığıma memnun oldum diyerek
Klasik bir tanışma faslıyla lafa girdik.
Ardından Göksel mutfağa gitmek için ayağa kalktı tam gidiyoduki bize açıklama yapmadığını bizim çıkardığımız garip seslerden anlayarak bize dönüp ben mutfağa gidiyorum orda abrcuburları ve pudingleri hazırlıycam sizde güzel aksiyonlu bir film seçin bakıyim deyip kıçını dönerek mutfağa gitti.bizde gökselin bu flash halleri karşısında malak gibi kalmıştık...EVET ARKADAŞLAR YENİ BÖLÜM GELDİ.HİKAYEYE YENİ BÖLÜM GELMEDİĞİ İÇİN ÜZGÜNÜM.FARKINDAYSANIZ ÜZGÜNÜM DEDİM FARKINDAYSANIZ ÇÜNKÜ ARTIK HİKAYEYİ TEK KİŞİ YAZICAK.YANİ BEN .ADIM HANDE.ZATEN BU YÜZDEN YENİ BÖLÜM YAZAMAMIŞTIM.FİKİR AYRILIĞINA DÜŞÜP HİKAYEYİ İKİMİZDE BIRAKMIŞTIK BEN Bİ HEVESLE YENİDEN BAŞLIYORUM BU HİKAYEYİ BEĞENEN HERKESİN DESTEĞİNİ BEKLİYORUM.
HİKAYEYE HAFTADA 1 BÖLÜM GELİCEK
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kabusların Prensesi
Ficção AdolescenteKabuslar geleceğe etki eder mi? Peki ederse nolur? Ya aşk o ne olacak? Yapılan ihanetler unutulurmu? Bu soruların cevabını bulmak istiyorsan hikaye göz atmalısın.