Yıldız Işıkları

62 5 8
                                    

Bir zamanlar sevdiği adamın yüzünü gördü karşısında,tutkuyla sevdiği gerekirse onun için canını verebileceği insanı. Aklında tek bir sözcük belirmişti "ihanet". Geçen bunca ay karşısında yine aynı şeyleri düşünmesine engel olamadı.Onun için her şeyi yapan Mehmet'i onun yerle bir etmişti.
Soğuk kış gününü hatırladı. Penceredeki yağmur sesiyle birlikte kitap okurken,bir fırtınayla boğuşacağını bilemezdi elbet. O günden beri anlamıştı insanları.
-"Keşke söylettiğin şeyleri yüzüme de kendin söyleyebilseydin"dedi Eva.Bu tepkisi kendini bile şaşırtmıştı.Şu anda kapıyı yüzüne çarpmak, örtüler altına yatıp doyasıya ağlamak istiyordu. Onu hâlâ sevdiğinden değil,nasıl bu kadar bağlanabildiğinden.Kafasındaki bu düşünceleri bir kenara savurdu. Olduğu yerde kalıp Mehmet'e bakmayı sürdürdü, yaşadığı acılara sünger çekmek istiyordu artık çünkü geçmiş onun için acıyla özdeşti.
-"Sana kaç defa demek istedim, ama düşündüğüm her şey Aslı'nın söyledikleri oluyordu, istediğim şeylerle söylediklerim sanki tamamen onun dediklerine bağlıydı."
-"Günah çıkarmak için Aslı'nın yanına gidebilirsin,şunu bil ki acı çekerken kahkahalarınızı ve anormal bir şekilde dışarı taşan mutluluğunuzu hissediyordum.Bir vakitler gözlerim sana aşkla bakıyordu ama asla nefretle bakmadı.Alay etmeyi kesmeni isteyip sana yalvaran gözlerle bakarken bile acımadın bana, o zaman da nefret etmedim hâlâ da etmiyorum."
-"Gözlerindeki yaşlar her gece kalbime düşüyor biliyormusun,hava gri rüzgar eserken haykırışlarını kalbimde hissediyorum,bazen yaptıklarımı düşünüp nefes alamayacak gibi oluyorum."
-"Kendini affedebiliyor musun?"
-"Sen beni tekrar sevene kadar affetmeyeceğim belki de hiç affetmeyeceğim,belirleyici sensin.Iıı,şunu bilmeni İstiyorum ki seni sevmeyi hiç bırakmadım ve asla bırakmayacağım."
Bundan sonra Mehmet o kadar hızlı hareket etti ki bir öpücük kondurup merdivenlere koşması nerdeyse bir oldu. Eva yaşananların şaşkınlığıyla olduğu yerde öylece kaldı.Mehmet'in öpüşü hoşuna gitmişmiydi, tam ona karşı hiçbir şey hissetmediğini düşünürken hala içinde bir şeyler varmıydı?Kafası bu sorularla doluyken ılık bir yaz meltemiyle ürperdi Eva. Telefonunu eline alıp Ece'yi aradı.
"-Alo"
"-Canım benim neler oldu inanmayacaksın ama az önce Mehmet buradaydı."
"Nee,eve mi aldın yoksa!"
"Hayır tabii ki saçmalama,kapıda konuştuk."
"Inanmıyorum yaşanan onca şeyden sonra hâlâ nasıl yüzüne bakabiliyor,yüzsüzlüğün bu kadarı!"
"Ece,biliyor musun gerçekten de pişman görünüyordu,Bir an için ona sarılmak geldi içimden."
"Eva iyi düşün onu hâlâ seviyor musun?"
"Bilmiyorum,bilemiyorum;bir yanım ona inanmak istiyor ama diğerii biliyorsun işte."
"Biliyorum canım, ama şunu unutma ki kalbinle karar verdiğin sürece hiç yanılmadın ve bu yine öyle olacak gerçekten kalbini dinle."
"İyi ki yanımdasın canım benim."
"Dur kız hemen muslukları açma hem sana ne diyeceğim az önce Aslı'yla Pelin buradaydı yanında da bir beyy, anlayalım yanii..."
"Ay dur güldürme Ece valla düşünemiyorum öyle, kokoş kesin boyamıştır kendini yüz kilo boyayla"
"Aşağısı kurtarır mı haspam."
"Neyse canım hadi öptüm görüşürüz."
"Byee"
Telefonu kapatır kapatmaz yine o huzursuzluk çöktü yüreğine. Oturup kitaplığını düzeltmeye karar verdi.Tam edebiyat defterini eline almışken içinden bir not düştü.Kağıtla birlikte o bildik parfüm kokusunu da içine çekti Eva.Mehmet'in ona yazdığı şiirlerden biriydi.Yanağında hissettiği sıcak göz yaşı Mehmet'in öpücüğünü hatırlattı,kağıdı özenle katlayıp tam kalbinin üstüne bastırdı."Ben de seni seviyorum birtanem,ben de seni seveceğim..."
Nihayet yüzünü yıkayıp Dean'in tekrar ölümden kurtulmasını seyrederken nihayet keyfi yerine geldi gelmişti. Aylardır kafasında boğuştuğu soruyla nihayet yüzleşmiş ve cevabını kalbinin derinliklerinden çıkarmıştı.Mehmet'e duyduğu sevgi basit bir gençlik aşkı değildi,bundan daha fazlasıydı,her şeyden daha fazlasıydı.Instagram'da like yaparken Ece'den gelen mesajı gördü "Mehmet de Bilkent'de". Bir kaç saat önce olsaydı yıkılacağı haber şimdi sen onu havalara uçuyormaya yetmişti.Kapıda kilit sesi duyduğunda o çoktan keyif kahvesini yapmaya başlamıştı bile.
**********
Mehmet batmaya yüz tutmuş güneşin soluk ışığı altında yürürken, Ender'den gelen çağrıyı gördü.
-"Oğlum,Şaka maka Eva'yla aynı kampüstesiniz."
-"Şaka yapıyorsan harbi dayak yersin!"
-"Abi saçmalama biliyorsun ciddiyim ben böyle ince işlerde."
Başka zaman olsa bu sözler üstüne etmediği küfür kalmayan Mehmet de keyifle gülmeye başladı.Eva'yla yaptığı konuşmadan sonra yıkılmış bir şekilde kafeye doğru giden Mehmet şimdi keyifle adeta dans ederek yürüyordu
-"Hadi kapat lan görüşürüz"
Kafenin içinde yüzüne tükürülesi gelen biri ordaydı,Aslı.Kendini affetmemesini,Eva'yı kaybetmesine neden olan o olaya sebep olan Aslı. Hızlı hareketlerle yürüdü ve sandalyeyi gürültüyle çekip oturdu.
-"Telefonda dediğim gibi bundan sonra naparsan yap umrumda olmayacaksın,gerçek yüzünü görmem belki biraz zaman aldı ama senin nasıl pislik bir insan olduğunu çok iyi anladım.Benim için hep Eva vardı ve hep o var olacak,bundan sonra bana ya da ona rahatsızlık verecek olursan, yaptığına yapacağına pişman olursun!"
Eva'yı öpüp kaçmasından daha büyük bir hızla ama büyük bir hışımla masadan kalktı.Arkasından gelen o sahte samimiyet vızıltılarını duymazdan gelip kendini sokağa attı.Daha da hafif hissediyordu kendini artık.Sanki Eva onu affetmişti,sanki kendisini hâlâ seviyordu.Kulaklarında Eva'nın ona söylediği şarkı,gökte yıldız ışıkları kalbinde onun aşkı,eve doğru büyük bir mutlulukla yürüdü.
**********
-"Ooo,maşallah kızım bu ne hamaratlık şaştım kaldım doğrusu,Mesut baksana bulaşıkları bile yıkamış."
-"Bırak kızımla takılmayı Meryem,aklına esmiş kahve bile yapmış,eline sağlık yavrum"
-"Afiyetler olsun babacığım,anne sen de abimin attığı fotoğraflara bakmayı kesip kahveni içer misin hadi"
O akşam büyük bir zevk içinde kahvelerine içip annesinin dizilerinden birini seyrettiler.Eva'nın cismi orda olsa da kalbi ve ruhu Mehmet'i düşünüyordu.Eskiden olduğundaki gibi ıstırapla değil , aşkla...
Başını yastığa koyduğunda yolunu bulmuş hür biriydi o, gökyüzünde aşka kanat çırpmaya hazır...

Güneş Yeniden Doğar mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin