Uyandığımda kimse yoktu. Ne yüzüme vuran bir nefes ne de odama dalan biri.
Telefonu elime aldım ve saate baktım. Sabahın 6'sıydı. Bizimkilerin uyuması normaldi. Bende duş almaya karar verdim. Zaten saçlarım yağlanmıştı.
Duştan çıktım. Üstümü giyindim. Biraz bilgisayarda takıldım. Sonra saçlarımı kuruttum. Saat 7 buçuk anca olmuştu. Hadi ama.
Bende odamı toplama kararı aldım. Bilgisayardan şarkı açtım. Konuya Fransız'ın 'Miskin' şarkısını açtım. Yerdeki eşyaları toplamaya başladım.
Arada şarkıyı kendimce mırıldanıyordum. Bir süre sonra sesimi biraz daha yükselttim. Sonra tarağı elime alarak şarkıyı söylemeye başladım. Sesimi fazla yükseltmiş olmalıyım ki bir süre sonra Gereksiz sinirli bi şekilde odama girdi.
"Bu ne ses! Sabahın bu saatinde ne yapıyorsun! Cidden evde misafir varken bunu yaptığına inanamıyorum!"
"Hadi ama!"
"Sadece sessiz ol. Tartışma kaldıracak gibi değilim."
"Hıhı sessiz olurum. Canımın içi cici annemciğim güzellik uykusundan uyanmasın. Malum o suratla lazım oluyordur."
"Luna! Fazla oluyorsun!"
"Ne ya. Sen yanında borazan çalsa uyanmayan birisin. Kesin o kaltak uyandı ve sana 'git ve kızını sustuuur' diye bağırdı." Dememle yüzüme tokadı yemem bir oldu.
Bu ilk değildi. O nedenle tepkimde büyük olmadı.
"Tokatını attığına göre gidebilir misin?"
Tam ağzını açıyordu ki. "Çıkabilir misin? Odamı toplayacağım." Dememle odadan çıktı. Tamam benden hareketlerim nedeniyle haz etmiyor olabilirdi ama sonuçta babamdı. Beni kırdığında anlıyor ve gönlümü almaya çalışıyordu. Gerçi bunu genellikle yüklü miktarda parayla beni alışverişe göndererek yapıyordu ama.
O çıktığı gibi odamı çabucak toplayıp mutfağa indim. Dolaptan salam ve peynir aldım. Birazda ekmek alıp odama çıktım. Sofraya oturursam çok iğneleyici şeyler söyleyebilirdim. Ve çok kötü kavga edebilirdik. Zaten otursamda aynı şeyleri yiyip kalkacaktım.
Tepsiyle odama çıktım ve yemeye başladım. Tam ben hayvan moduna bağlamıştım ki Deniz odaya daldı.
"Günaydın kuzen. Bakıyorum sen güne erken başlamış- Oha yüzüne ne oldu!"
"O kadar mı belli oluyor?"
"Evet o kadar. Kim yaptı?"
"Sabah Gereksizle tartıştım. Şarkı dinliyordum. Kendimi kaptırmışım. Her halde Kaltak uyandı. O da geldi bağırdı falan, bende asıl kaltağın uyandığını söyleyince tokadı patlattı. İlk değil ama. Yani bazen sınırlarını zorlayınca oluyor. Sonra gönlümü almaya çalışıyor."
"Gel buraya." Deyip bana sarıldı. Biraz öyle kaldık. Biraz ağlamışta olabilirim. Ayrıldığımızda aklıma gelen ve uzun süredir aklımda olan bir şeyi ona söyledim.
"Dövme yaptırmak istiyorum."
"Sen. Eline ufacık minicik bir diken batsa ortalığı yıkan Luna. Birçok iğnenin birçok kez derisine batmasına katlanabileceğini mi söylüyorsun? Bir dakika izin ver kendime gelmeliyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Delinin Günlüğü
Teen FictionBenim adım Luna ve 17 yaşındayım. Şimdi diyceksiniz o nasıl bir isim. Luna ispanyolcada 'Ay' demek. Annem kızına bu garip aynı zamanda da müthiş adı vermiş. Ama tabiki de göbek adım gayet normal. Begüm. Çok yakın arkadaşlarım ve ailem dışında kimse...