12.Bölüm

177 64 25
                                    

Merhaba! Yeni bölümle karşınızdayım. Son 2 bölüm gerçekten geç geldi. Farkındayım ve yazmakta zorladığımı fark ettim.İlham bir türlü gelmedi. Bu bölüm için çok uğraştım. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar ☺

NOT: Multimedyada Deniz var x


Biraz önce gördüğüm kahverengi gözler kafamı yeniden çevirdiğimde orada yoktu. Biraz önce bulunduğu yere yaklaştım. Daha önce bulduklarım gibi küçük notlar veya bir tanede olsa kağıt aradım.

Deniz'in ayak seslerini duyuyordum. Bana doğru geldiğini görünce ondan uzaklaşıp yeniden kayalıklara yöneldim ama o da peşimden gelmeye devam ediyordu.

''Beni bırakıp gidecek miydin?''

''Hayır, sadece birini gördüğümü sandım.'' desem de ne gördüğümden emindim.

''Ben kimseyi görmedim. Korkma, ben yanındayım.'' dedi ve güçlü kollarıyla beni kendine çekti ama hala sinirli olduğu için yaklaşık 1 dakika sonra beni saran o güçlü kolların benden ayrılması uzun sürmedi.

''Onunla gerçekten buluşacak mısın?''

''Deniz, buluşmam gerekiyor. Ayrıca çok sürmeyecek sadece bir yemek. Oradan çıktıktan sonra yanına uğrar her şeyi anlatırım tamam mı?''

''Sen bilirsin.'' dedi ve kafasını çevirdi.

Onu anlamakta zorluk çekiyordum. Aramızdaki şeyin ne olduğu hakkında bir fikrim olmasa da Deniz bana karışabileceğini düşünüyordu. Onun boş zamanlarında ne yaptığını bilmiyordum ama o her şeyimi biliyordu. Ona sormak istiyordum ama vereceği cevaplardan hatta belki de benden tamamen uzaklaşmasından ve bedenini bedenimde hissetmemekten korkuyordum.

Bildiğim tek bir şey varsa, o da zamanın aramızdakileri anlamamı sağlayacağıydı. Kafamda düşündüğüm soru bizim için çok erkendi.

Ben düşüncelerimle beraber Deniz'e bakıp, bazen de olduğum yerde kıpırdasam da Deniz'in yaptığı hareket sadece deniz gibi bakan gözlerini kırpıştırmak oluyordu.

Belki 1 saat belki yarım saat veya belki de hiç tahmin edemediğim bir süre sonunda hâlâ hareketsizce bekliyorduk. Bana bu yüzden kızdıysa benimle bir daha konuşmak istemeyebilir diye düşünmekten içim içimi yiyordu. Bir anda Deniz'in bana dönmesiyle düşüncelerim yerini şaşkınlığa bıraktı.

''Kalkalım mı artık?''

''Nereye gideceğiz ki?''

''Acıktım. Belki yemek yeriz diye düşündüm.'' dedi.

Kafa salladığımı görünce ayağa kalkmama yardım etti ve ellerimi sıkıca tuttu. Bir gün içerisinde hem ilk defa sarılmıştık hem de ilk defa el ele tutuşmuştuk. Bu kadar heyecan benim için oldukça fazlasıyla. Kalbimin göğsümde değil de ellerimde attığını hissetmem normal miydi?
Nereye gittiğimizi bilmeden sadece ellerimize bakıp yürüyordum. Bunu fark etmiş olmalı ki önce bana sonra da ellerimize baktı ve daha sıkı tuttu. Biraz önce sormak için yanıp tutuştuğum soruyu sormak için bedenim yanıp tutuşuyordu. Sormak için gözlerimi ona çevirdiğim sırada yemek yemek için bir yere geldiğimizi fark edip sustum.

Burası deniz kıyısında bir yerdi. Dışarıda birkaç tabure ve masa vardı. İçerideyse bir adam balık kızartıyordu. Beni balık ekmekçiye getirmişti. 2. Defa beraber balık yiyecektik. En son balıkları kendimiz tuttuğumuz gün aklıma geldi ve gülümsedim.

Deniz beni bir masaya doğru çekti ve tabureye oturttu ama o oturmak yerine içerideki adama siparişi vermeye gitti. Geldiğinde önce karşımda duran tabureyi çekti ve hemen yanıma koydu.

RENKLİ MEKTUPLAR #WATTYS2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin