3. BÖLÜM

13 3 0
                                    

İtalya'ya gelmiştik babam işi gereği çok sık geliyordu ama ben İtalya'ya ilk defa gelmiş olmanın mutluluğunu yaşıyordum yeni yerler görmek hiç geçmediğim sokaklardan geçmek ve fotoğrafla bunları ölümsüzleşrirmek benim için mutluluk demekti. Benim için tarihi yerler çok ilgi çekiciydi bu yüzden ilk konaklama yerimiz şuanda bulunduğumuz Başkent Roma. Leyla huysuzlanıyordu hemen otele gitmek ve uyumak istiyordu prenses hanım. Babamın is dolayısıyla tanıştığı bir arkadaşı bize otele kadar eşlik edecekti ama Leyla hanım onu bile beklemek istemiyordu. Bense otele gitmek yerine heryeri gezmek istiyordum sadece 10 günüm vardı heryeri gezip bitirmek için ve bu haksızlıktı. Hep burda yaşamak istemişimdir ama tek başıma değil ve tüm sevdiklerimin de benimle buraya gelmesi mantıklı değildi o yüzden bu fikir hep askıda kalacaktı. Telefonun titremesiyle kafamdaki deli sorular dağıldı. Canım sevgilimden mesaj gelmişti. Bense sesini duymalıydım. Geçici hat almıştık ve doğal olarak beni arayamazdı ama benim her zaman bir fikrim vardı ve sanırım bunun için Brian Acton'a teşekkür etmeliyim whatsapp olmasaydı sanırım italya kabusa dönerdi. Hemen whatsapptan aradım ve konuşmaya başladık.

"Sevgili keyfin nasıl bensiz?

"Sensiz keyif olur mu?"

"Bensiz gittin."

"Emin misin?" Dedim gülerek.

"Biliyorum sevgilim ben içindeyim."

"Sadece içimde mi? Aklımda kalbimde herseyimdesin.

"Biliyor musun?"

"Neyi?"

"Seni sevmeseydim aşka ayıp olurdu ve inan bana birgün aşk anılacakca senin adınla olmalı Vera " Dedi. Yüzümdeki tebessüm hiç geçmeyecek sandım.

"Beni aşk yapan sensin. Sen olmasaydın ben sadece Vera olarak kalırdım. Off neyse neyse ağlamayayım istersen.

"Simdiden özledin bakıyorum da."

"Yanındayken bile özlüyorum ben seni bu soru saçma olmadı mı?"

"Çok özledim laann." Diye bağırdı benim maço sevgilim.

"Sus diyorum rezil etme kendini."

"Kes lan." Dedi gülerek ve telefonu kapattı, bunu çok seviyordum. Onun herseyini seviyordum bana bağırmasını sert çıkışlarını ya da mutsuzken sımsıkı sarılıp gözlerini silmeye çalışmasını. O herseyiyle iyi bir adamdı iyi bir sevgili mükemmel bir dost ve sevgiyi öğreten yakışıklı bir öğretmen. Benim sevgilimdi sonsuza kadar yanımda kalmasını istediğim sevgilim.

Konuşurken biraz uzaklaşmıştım arabaya doğru yürürken babamın bana baktığını gördüm. Bana bu denli sevgiyle bakan bir adam nasıl benim babam değildi ve ben onun öz kızı olmadığım halde beni nasıl bu kadar sevdi? Peki ya gerçek babam ? Peki ya hiçbir zaman öz kardeşim olmayacağını bilmek ? Nereye gidersem gideyim bu düşünceleri aklımdan silemiyordum. 18. yaşını heyecanla bekleyen bir kızken nasıl bir şeyin içine düşmüştüm aklım almıyordu. Üzülüyordum çünkü biliyordum gerçek babam bir yerlerde iyi bir insan olarak yaşamıyordu hangi baba kızını bırakıp giderdi bunun için ya ölmüş olmalıydı ya da dünyanın en kötü insanı. İçimde bir nefret büyüyordu hiç görmediğim adını bile bilmediğim bir adama inanılmaz bir öfke vardı içimde. Acaba annem onu düşünüyor mu hala ? Ahh annem çok mu yaktı canını o adam ? Arabaya yaslanmış bir şekilde bunlarını düşünüyordum.

" Veraa hadi bakalım arkadaşımla tanış, Murat benim burdaki elim ayağım ve aynı zamanda dostum iyi anlaşacağınızı düşünüyorum.

"Merhaba Murat Amca ben Vera." dedim elini sıkarak.

"Merhaba Vera kızımda seninle tanışmayı çok istiyor haliyle burada pek arkadaşı yok bizde 2 yıl önce geldik buraya."

"Bana buraları gezdirmek isterse arkadaş olabileceğimizi düşünüyorum Murat Amca.

"Hazır cevabız bakıyorum da tıpkı baban gibisin." Tıpkı aynı DNA ları taşımadığım babam gibi mi demek istedim yine sustum. Anneme çevriliyordu gözlerim istemsizce. Yine bir öfke yine bir kırıp dökme isteği. Ben bu kadar sinirli bir insan değildim tamam bundan 4 yıl öncesini saymazsak. 4 yıl öncesi de nerden çıkmıştı şimdi bir de bunun için deliremezdim gözlerini kapatırsam geçmişe giderdim ve bu hiç iyi olmazdı. Kendimi silkelemek istiyordum alıkoymak istiyordum her şeyden ama gittiğim yer dünyanın bir ucu da olsa düşüncelerim benden önce oraya koşar adım varıyordu. Bunu engellemekte imkansızdı yaşananları unutmakta. Şuanda olan bir olay için her şeyi düşünüp öfkeleniyordum en küçük şeyleri bile. Bu aralar öfkelenmem için bir sebep olmasına da gerek yoktu açıkçası. Her şeyi yanlış anlamak için uğraşıyordum.

"Herkes arabaya" diye çığlık atıyordu Leyla. Bu kızda iyice huysuzlaştı gidip uyuması yönünde aynı fikirdeydim.

"Anne cam kenarı benim hiç şansın yok." Yolu izlemeliydim çünkü yarın sabah tek başıma buranın altını üstüne getirecektim. Arabaya bindik radyoda bir şarkı çalıyordu Bella Ciao bilindik bir şarkıydı benim için İtalya'ya daha önce gelmemiş olmam kültürleriyle ilgilenmediğim anlamına gelmiyordu çünkü ben burada yaşamak istiyordum. Bella Ciao İtalyanca da elveda güzelim anlamına geliyordu ama İtalyanların direniş şarkısıydı. Benim için müzik her dilde mükemmeldi kulağa hoş gelen her şeyi gözüm kapalı dinlerdim ben. Leonardo Da Vinci isimli otelimize gidiyorduk otelin adı bile sanattı resmen. Otelin içinde tarihi bir şeyler olup olmadığını merak ediyordum. Büyük bir toplantı salonu olduğunu biliyordum babamın orda bir çok toplantısı olacaktı babam için tatilden çok iş gezisi gibi gelip geçecekti bu 10 gün. Otele gelmiştik oldukça büyüktü ben oteli incelemeye koyulmuştum hemen annem valizler için yardım istese de onu duymuyormuş gibi yaptım kahverengi tonlarının ağırlıklı olduğu ama aydınlık bir oteldi. Sade bir oteldi beklentimi karşılayan tek şey otelin konumuydu onun dışında sıradan bulmuştum.

Geç oluyordu uyumak istiyordum. Valizleri odamıza taşımışlardı bizden önce, işte mükemmel hizmet diye buna derim ben. Odaya girdik iki tane çift kişilik yatak vardı aile odasıydı resmen yataklardan birisinin başlığı pembe diğerinin maviydi oldukça klasik yani hiç cezbedici değil. Telefonumu şarja takıp duşa girdim, çıktığımda gözlerim kapanıyordu Leyla çoktan uyumuştu bile yarın yorucu bir gün olacaktı Barayla mesajlaşmayı reddetmek onu sinirlendirecekti ama göz kapaklarımla savaşmak ağır gelmişti.

Avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Böyle uyanacağımı tahmin etmemiştim. Tanımadığım bir elin vücuduma beni uyandırmak için dokunması son 4 yıldır en nefret ettiğim şeydi.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum şimdiden teşekkürler :)









Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 13, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAYIS ACISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin