7 Ağustos

80 6 1
                                    

Kahvaltı yaparken Edizi inceledim ona öfkeliydim ama daha çok sinirim Bulemeydi. Sonuçta numaramı o vermişti ama
Olan olmuştu artık ne kızmam nede öfkeli olmamın bir yararı olcaktı

Ona baktığımda tabağındaki zeytini çatalıyla almaya çalışıyordu
gülümseyerek "Zeytine işkencen bittiyse artık konuşsak"
sahte bir gülüşle " Benimle konuşmayı çok mu özledin?" dedi

"Hayır seninle bugün nereye gideceğimizi merak ettim"
çatalını masanın üstüne koyarak ellerini birbirine kenetledi
"Arkadaşımın havuz partisine"
"Nerede bu parti?"
Aniden gülümseyip gamzelerini ortaya çıkarttı
"Söylesem adresi bilirmisin?"
sürekli bana laf çakması sinirlerimi bozmuştu

masaya doğru eğilerek kendini beğenmiş bir ifade takındım "Aradaki mesafeyi öğrenmek istedim sadece. Sonuçta yanımda senin gibi bir adam var endişelenmem gayet normal"

İşte ben kazanmıştım

gülümseyerek geriye çekildim küçük bir dilim ekmek alıp reçel sürdüm
şaşkınca beni izlerken gülmemek için dudaklarımı ısırırıyordum
ekmegin den büyük bir ısırık alıp çiğnemeye başladım
Ediz masanın üstünden çatalı alıp tabağındaki zeytine batırdı "Karşıma belalı biri çıkmazsa yarım saate oradayız" deyip zeytini ağzına attı

Şah ve Mat

Ediz kazanmıştı öfkeyle yerimde kıvranırken ona ne söyleyeceğimi bilmiyordum bu adam neden yenilgiyi kabul etmiyordu hep bir laf sokma peşindeydi..

Kahvemi elime alıp içmeye başladım etrafımı izlerken Edizin sürekli gülümsemesi galiba artık sinirlerimi bozmuyordu kahvemi bırakıp tabağımdaki peyniri küçük dilimlere ayırıyordum ona bakmadan en küçük dilimi ağzıma atıp çiğnemeye başladım

Nerden bilebilirdim ki Ediz le kahvaltı yapacağımızı yada onunla partiye gideceğimizi  bu yaşanan olayları bilseydim kesinlikle bodruma gelme konusunu açmadan kapatırdım

Başımı kaldırıp göz ucuyla Ediz'e baktığımda tabağıyla ilgileniyordu
Sevimli bir yüzü yoktu fakat çekici bir yakışıklılığı vardı özellikle o tek yanağında olan gamzesi onu o yapıyordu..

"Akşam için heycanlımısın" diye soran Ediz göz ucuyla baktım neden heycanlı olabilirdim ki?
"Neden heycanlı olayım ki sen ve klasik arkadaşların işte"
Ediz şaşkınca bana baktı
"Ben ve klasik arkadaşlarım?"
söylediklerimi tekrarlarken başımı olumlu anlamda salladım
ciddi bir ifadeyle ayağıya kalkıp yanıma geldi kolumdan tutarak beni nazikçe kaldırdı

Ona tepki vermeden ayağıya kalktım kolumu bırakıp yanımda yürümeye başladı şaşkınca ona bakarken
"Nereye? " diye söylendim
"Kumsala"

Güneş en yakıcı haliyle etrafı kavururken
Neden şimdi buradaydık anlamıyordum
gülümseyerek ayakkabılarını çıkartıp paçasını sıvadı
işte şimdi amacını anlamıştım
denize doğru ilerleyip ayaklarını suya soktu onu izlerken heycanlanmıştım bende ayakkabılarımı çıkartıp yanına gittim

Suyun sıcaklığını vucudumda hissettiğimde gülümsedim
Ediz yavaşça yanıma yaklaşarak elini suya sokup avuçlarına su doldurdu güneşin denizde bıraktığı yansımanın altına geçip suyu yukarı doğru fırlattı
oluşan manzaraya şaşkınca bakarken bende avuçlarımı suyla doldurup yukarı attım
Ediz gülümseyerek beni alkışlarken "Benim kadar olmasada yeteneklisin "
söylediklerine aldırış etmeden avuçlarımdaki suyu yüzüne attım

Şaşkınlıkla ıslanan saçlarını düzeltirken aniden üzerime su attı kendimi korumaya çalışırken diğer yandan da onu ıslatma planımı uyguluyordum

Ağustos MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin