Ağustos Masalı

3 Ağustos

"Yine arkasından bakakaldım
Kendini ne sanıyordu ki?
Hiçbir şey tesadüf değilmiş, yine bir araya gelmişiz
Bunlar tam bir saçmalık" dedim Buleme bakarak

O kadar öfkeliydim ki onu öldürsem yine rahatlamıyacaktım belki işkence çektirmeliydim
Düşüncemi bir kenara bırakıp aynadan kızaran yüzüme baktım
Resmen tatilim zehir olacaktı

"Eslem biraz sakin olsan hem çocuk hatalı olduğunu kabul etmiş"
"Hatalı olduğunu kabul ettiği için benim ayağım mı iyileşecek?"
Bulem kısa bir kahkaha attıktan sonra "İlginç " diye mırıldandı
Şaşkınca ona bakarken "İlginç olan ne? " diye sordum
"Sana tüm bu yaşananların tesadüf olduğunu söylemesi"
"Kendisini temize çıkartmak için yapıyor"
"Hayır Eslem daha fazlası"

Bu ne demek oluyordu?
Bulem in bildiği bir şeyler mi vardı?

"Ne demek bu"
"Bilmiyorum ama her şey çok garip ilk önce istanbul şimdi ise bodrumda karşılaşmanız ve her karşılaşmanız kazayla oluyor"
"Maalesef " diye mırıldandım kendi kendime
Ne yapacaktım şimdi onunla bir daha karşılaşırsam sakat kalacaktım herhalde
Derin bir soluk alıp yatağıma girdim hızla battaniyeyi üstüme çekip yüzümü kapattım
Nasıl uyuyabilirdim ki
Onunla aynı otelde ve iki hafta her şey tam bir kabustu ve bir an önce bu kabusu bitirip,
uyanmak istiyordum...
   

                       ***

Yeni güne mutlu başlama umudumu bir kenara bırakıp gözlerimi odada gezdirdim Bulem yoktu o her sabah spor yapmadan kahvaltı yapmazdı ki

Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim üstümdeki yükü ancak su alabilirdi..

Dikkatle dolabımdaki elbiseleri inceledim deniz mavisi kısa kolumla siyah şortumu üstüme geçirdim aynanın karşısına geçip özenle saçlarımı kuruttum ve son aşama olarak gözlerime siyah kalem çektim işte şimdi hazırdım
Pencereden baktığımda güneş ortalığı kavuruyordu ve herkez serinlemek için denize akın etmişti

Duvardaki saate baktığımda kahvaltı saatinin geldiğini fark ettim gülümseyerek odadan çıktığımda hemen yan odanın kapısını tıklattım
Caner yorgun ve telaşla kapıyı açınca şaşkınlığıma engel olamamıştım

"Caner sen iyimisin?"
Başını iki yana olumsuz biçimde salladı
"Ne oldu?"
"Yeni firma iflas etmiş acil istanbula döneme gerekecek"
"İyide baban..?
"Eslem işler bu haldeyken hepsiyle babam ilgilenemez burada tatil yapmak yerine ona destek olmalıyım"
Umutsuz bir biçimde "Peki " diye mırıldandım "Ne zaman gidiyorsun?"
"Şimdi"
"Şimdi mi?"

"Şaşkınlık içerisinde canere el sallarken olan olaylara anlam
veremiyordum
Neden bende gitmemiştim ki?
Neden arkadaşımın yanında olmam gerekirken şu an buradaydım?

Bulem in hiçbir şeyden haberi yoktu
Nasıl bu kadar sorumsuz olabiliyordu?
Cebimden telefonumu çıkartıp Bulem in numarasına dokundum

"Caner gitti" umutsuz sesimin diğer tarafa ulaşmasıyla karşıdan bir türlü ses duyamıyordum
"Ne, nasıl ,anlamadım"
"Yeni firma iflas etmiş oda istanbula döndü "
"Bana neden haber vermediniz?"
"Bilmiyor zaten aceleyle gitti kapatıyorum" dedim karşımdakinin sesini duymadan telefonu kulağımdan çektim

Denize bakarken otelden fazlasıyla uzaklaşmıştım gitgide hayatımın bütün süsü ve eğlencesi kaçmıştı
Ailemden sonra Canerin de gitmesi beni botirmişti yanımda sadece Bulem vardı onuda kaybetmek istemiyordum
Gözlerimi gökyüzüne çevirdiğimde güneş tüm yakıcılığıyla etrafı kavuruyordu sıcak kumlara oturup denizin maviliğine daldım

Güçlüydüm.
Güçlü olmak zorundaydım başkalarının güçsüz olan yönümü görmelerini istemiyordum
Sorunlar ne kadar çok olursa olsun ben güçlü durmak zorundaydım bunu yapabilirdim