İnşaata girdim saat 23:00 sıralarıydı, etraf zifiri karanlık, kendime uyuyacak yer arıyordum, bir ķöşeye geçtim ve oturdum beton zemine, mayıs ayında geceleri biraz soğuk olabiliyordu, buda o günlerden biriydi. Bir sigara yaktım ve onu düşünmeye başladım. ''Tiyatroya giderek sürpriz yapmıştım ama yetmezdi bir sürpriz daha yapacak ve sabah okula giderken, bir anda karşısına çıkıp sürpriz yapacam''. Diye düşünüyordum, saat ilerliyordu ve sabah işe gideceğim için uyumalıydım. O gün zorla uyumuştum. 3 saat uykudan sonra uyandım, ama yanımda ne göreyim iki kurt köpeği benimle birlikte uyumuşlardı. Hayvanları severim ve korkmam hiç bir hayvandan, ensesini okşamaya başladım ve birden uyandı digeri beni görünce uyandığımı, irkildi ve yanımızdan uzaklaşmıştı. Saatime baktım sabah 05:30 sıralarıydı kalktım ve inşaattan çıktım. Birden, bir üşüme geldi bana, resmen donuyordum. Sabah sabah çok soğuktu hava yada ben ince giyinmiştim, birde betona oturduysam haliyle, üşümem çok normal di. Ve bir çay içebileceğim veya kahvaltı edebileceğim bir yer arıyordum. Yol üstüne çıktım ve karşımda bir kahvehane açıktı, koşar adımlarla geçtim karşıya ve içeri girip, bir çay, birde simit alıp bir masaya yerleştim. Daha erkendi henüz yarım saat vardı, bende; bir kaçtane daha çay içer ve onu karşılamaya giderim, diye düşünüyordum. Ve öylede yapmıştım, bir kaçtane çay içip, zaman geçirmiştim. Sonra çıktım kahvehane'den ve onu bıraktığım yere gidip bekledim, belki yoldan geçer diyede gözümü iki yönede çevirmiştim. Yarım saat bekledim, gelmedi. Bir saat bekledim, yine gelmedi. Hayallerim suya düşmüştü saat 07:30 olmuştu, okul saati gelmişte, geçiyordu. Gelmeyeceğini anlamıştım, bende iş yerine geçtim. Moralim bozulmamıştı, çünkü habersiz olacaktı ve onada haber vermemiştim. O yüzden sağlık olsun diyerek geçiştirmiştim kendimi. Yani istediklerim olmadı ama o beni hala seviyordu ve biz sevgiliydik. Bu beni mutlu ediyordu. Çalışmaya başladım, aşkın etkisiyle tabi derin derin dalmalar ve unutkanlıklarda başlamıştı üstümde. İş yerinde şefin uyarmasıyla kendime geldim. Birde pişkin pişkin;
Şef- ne oldu dünkü işini halledebildinmi. Dedi
Bende gülümseyerek;
- Güzel bir gündü şef benim için çok saol. Diyerek yanından uzaklaşmıştım.
Öğlen saatleri arasıydı, ben buzdolabına içecekleri yerleştirirken, birden birinin '' yadigar'' diye seslendiğini duydum. (Yadigar ismi, iş yerinde ve sıkça kullandığım 2. İsmim idi.) Arkamı döndüğümde, o gelmişti beni ziyarete gelmişti. Bende heyecanlılığımı belli etmemek için;
- boş bir masaya geç, ben hemen geliyorum. Dedim
+tamam. Diyerek ayrılmıştı yanımdan.
Hemen işimi bitirdim ve şeften izin isteyerek yanına gittim.
- hoş geldin hayatım, dedim ve yanağına bir öpücük bırakarak yanına oturdum.
Şaşırmıştım, hiç beklemiyodum elbette onun gelmesini ama benim ona yapacağım sürprizden sonra oda bana böyle bir sürpriz yapmak istemiş.
- Nasılsın, nasıl geçti okul.
Oda heyecanlı bir şekilde.
+ okulda senden bahsediyorlardı, bizim biletcide bahsetti tabi, diyerek gülümsedi.
- evet sağ olsun, seni sevgilim olduğunu öğrenince bileti ücretsiz olarak verdi, dedim ve hafif bir kahkaha atmıştım.
+evet , hepsinden haberim var. Sen nasılsın, diye sorduğunda.
-hiç iyi degilim, sabah çok soğuktu, sana bir sürpriz daha yapmak istedim ama olmadı, dedim
+ne sürpriziymiş bu, zaten dün yaptın yani ne gerek vardı ki? Dedi.
-sizin orda bir inşaatta sabahladım, belki aynı yolu kullanırsın diye aynı yerde bekledim. Ama gelmedin, bende işe geldim.
+Sen ciddimisin! Dedi ve çok şaşırmıştı.
-Evet. Dedim
O da;
+ Sen manyaksın ya, evimi bile bilmezken nasıl bekledin beni orda ya, diyerek durumuma üzülmüştü.
Bende hemen cevabı verdim zaten
- İnsan sevince ne yapacağını bilemiyor. Ben seni çok seviyorum ve gerekirse kapında sabahlarım hiç önemli değil yeterki sen beni hep böyle sev. Dedim
Birden duygulandı, ve gözünden bir damla yaş aktı, dayanamadım o göz yaşını sildim.
- senin bir damla yaşına kurban olurum, ağlama hayatım , dedim.
+ ya mutluluktan o, ya bilseydim gelirdim sabah yanına birlikte gelirdik ama sabah abim beni bıraktı okula, dedi masum bir ifadeyle .
- tamam, önemli değil bilmiyordun zaten o benim aşıklığımdı. Demiştim ve güldürmeyi başarmıştım.
Fazla vaktim yoktu, şef çagırdı, çağıracaktı ki, okul zamanıda gelmiş ti zaten ve;
+ ben artık gideyim aşkım, yoksa geç kalacam okula.
- tamam hayatım, diyerek asansöre doğru ilerlemiştik.
Asansör geldi ve o girdikten sonra bende girdim içeri o da;
+ sen nereye, hayatım. Dedi gülümseyerek.
- seni uğurluyorum hayatım, dedim.
Asansör inmeden vedalaştık, biraz birbirimize baktık ve birden zil çaldı ve asansör açıldı, kapıya kadar götürdükten sonra ben iş yerine döndüm o ise okula.
İş yerine geçmeden bir mesaj geldi.
+ Seni çok ama çok seviyorum, seni asla bırakmayacağım. Kolay gelsin hayatım, diyordu mesajda bende cevabı yazdım ve yolladım.
O gün sürprizm olmamış, ben o inşaatta sabahlarken ve sabaha kadar üşümüş olsamda, onun gelmesi ve bana sürpriz yapması, bana yeni bir hayat verilmişcesine, sevindirmişti.
Herşeyi unutmuş ve sadece o vardı aklımda. Mutluydum, huzurluydum, günlerim artık çok güzel geçiyordu.Her sabah uyandığımda, aynada kendime bakmazken, o halime bakmak istiyordum hep. Belkide çok bağlandım ona, acaba beni bırakırmı diye asla düşüncelere girmedim hiç.
Çünkü seviyordum ve aşıktım ona okadar bağlıydım ki ona bu yüzden o düşünceler aklıma girmemişti. Her günümüz birlikte geçti, fazla gezemedik ama yinede evime gelip annemi ve hayatımı görmüştü. Nerde yaşadığımı ve nasıl yaşadığımıda.
Sevmişti, annemi ve yaşadığım yeri, annemde onu sevmişti, daha 17 yaşında olmamıza rağmen ona ''gelinim" diyor du.Mutluyduk birlikte.
Ta ki okullar tatil olmasına 2 hafta kala, ailesinin yanına gideceğini ve tatili orda geçireceğini söyleyesiye kadar. "Ne olacak ki 3 ay nasıl olsa, hemen gelir, geçer" dedim içimden.Ama öyle olmadı.
Ne o 3 ay, gelip geçti, ne de kalbimdeki özlem. Çok özlemiştim onu, yaklaşık 60 km uzaklıkta bir köydeydi. Ve gitmem lazımdı yanına, onu görmem ve içimdeki özlemi dindirmem lazımdı.
Hiç tanıdığım yok tu o köyde ve nasıl gidebilirdim ki?
Servisleri varmı bilmiyorum. Bisikletim vardı bir tek ve bisiklet ile o yol gidilmez di.Bir dahaki bölümde gitmek için neler yaptığimdan bahsedecem.
Devam edecekk....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Böyle AyrıLıK oLmaZ
RomantikBu kitap'da yazılan tüm olaylar gerçek olup, 2011'in şubat ayında başlamış henüz genç, ancak aşkın büyüsüne erken kapılan bir gencin, Kara sevdaya nasıl tutulduğunu ve neler yaptığından bahsedeceğim. Umarım beğenirsiniz