Ve bayramın 1.günü gelmişti, mutlu bir bir rüyayla uyandım günüme. Ama bir sorun vardı saat 12:43 idi. Bunu neden bir sorun olarak algılıyorum anlatayım. Saat 13:00 da köy servisi gelecek ve 5 dkka durup oradan geçecekti. Bir dahaki servis ise 15:00'da ıdı, ve hazırlanıp servisin olduğu yere gitmem imkansızdı. Gece geç uyumuştum, aksilikler ve misafirler sağ olsun. O yüzden bu kadar geç uyanmıştım, artık olan olmuştu ve benim onu görmem gerekiyordu. Bu hasret ile hemen hazırlandım ve yola koyuldum , servisin olduğu yere vardığımda servis yoktu saat 13:55 idi. Bir dahaki servis ise 15:00 da ıdı, beklemeliydim mecburen. Acıkmış idim, kahvaltı yapmadan çıkmıştım evden. Ve bir döner satan bir yer buldum ve açlığımı giderdim. Onu düşünüyordum, hiç aklımdan çıkmıyordu zaten, sadece beni görünce ne olacağını, nasıl bir tavır alacağımı merak ediyordum. Dışarı çıkıp bir sigara yaktım, saat yaklaşıyor du, derken servis gelmişti. O heyecandan hiç beklememiş ve binmiştim servise. Aklımda bir soru vardı ama aşkımdan unutmuştum. Servis hareket etmişti ve yaklaşık yarım saat sonra mesaj geldi;
- nasılsın hayatım napıyosun. Bayramın mübarek olsun. Dedi
Saat öğleden sonra 3 olmuş yeni mesaj alıyordum, sonra, olur ya okadar akrabanın arasında normal diyerek;
+iyiyim aşkım, sen nasılsın . Seninde bayramın mübarek olsun, nice mutlu birlikte bayramlara hayatım. Yazdım
-inşallah birtanem, nerdesin nasıl geçiyo bayramın.
+ Güzel, yanına geliyorum, yaklaşık yarım saat sonra yanındayım. Diye yazınca heyecanım biraz daha artmıştı.
- Ne, sen ciddimisin ?
+ evet canım, çok ciddiyim.
Şaşırmıştı ve benim heyecanım bir kat daha artmışken;
- Hemen geri dön, sakın gelme buraya. Seni burda öldürürler. Bana sormadan nasıl geliyorsun ya buraya. Dedi, sinirlenmişti ve ciddiydi. Gerçekten onu görecem diye büyük bir hata yapmıştım, ona sormamıştım. Ne ölüm gözümü korkutmuştu, nede geri dönmeye imkanım vardı.
Bende;
+ne oldu hayatım, nasıl geri dönebilirim bu saatten sonra, varmak üzereyim sizin oraya. Seni çok özledim.
- ya bende çok özledim, ama o bindiğin servis buranın son servisi. Ve geri dönüş yapamayabilirsin. Burda nerde kalacaksın, burdakiler yabancıları hemen farkederler. Ve sana sorular sorunca ne yapacaksın. Deyince, ben aşkımdan kör olmuşum bunlar beni hiç alakadar etmiyordu ve korkmuyordumda. Ama o benim için endişelenmişti ve bana;
- geldiğin zaman caminin orda in ve orda bekle beni. Sakın ordan ayrılma, demişti.
Bende;
+ tamam hayatım orda beklicem seni, dedim.
Ve servis şoförüne o aklımda olupta unuttuğum sorunun cevabını almak için soracaktım, cevabını kübra vermişti ama belki bir ümit diye sordum. Ve aynı cevabı alınca, biraz korku oluştu içimde.
Cidden nerede kalacaktım ben planımda bu yoktu, gidip onu görüp hemen dönecektim. Ama olmadı geri dönemedim.
Köye giriş yaptım ve şoföre caminin orda iniceğimi söylemiştim, ama o unutmuş beni biraz daha ilerde indirmişti. Aslında iyiki unutmuştu çünkü asıl film burda kopuyordu.
İndiğimde sela veriliyordu, bir cenaze vardı. Ve bende o cenazenin olduğu evin önünde inmiştim.
Yanımda çocuklar koşturuyordu ve bir çocuğu tuttum, durdurdum.
Ve;
+ Kardeşim, kimin cenazesi bu.
Küçük çocuk da;
- dudu ninenin abi, koçların annesi. Demişti. Ve koşmaya devam etti.
Soy isimleri koç olan bir ailenin ninesiymiş. Bunu öğrendiğim çok iyi olmuştu.
Ve camiye doğru yürümeye başladım, yolda yürürken markete girdim ve bir cips ve cola alıp. Caminin yakınlarına doğru gittim. Camiye varmadan elimdekileri bitirmiştim ve caminin kapısında bir bank vardı, geçtim oturdum oraya. Geceyi burda geçirebilirdim, yani en uygun yerdi.
Biraz bekledikten sonra caminin karşısında bir pencere açıldı, bir kız bana doğru bakıyordu. Gözümün ucuyla fark etmiştim, bir öküz gibi bakmadım yani. Sonra yanında bir kız ile çıkmıştı bu kız, ve bana bakarak markete doğru gitmişlerdi. Döndüklerinde yine bakıyorlardı, bi vakitten sonra gözükmediler derken, o kız ve yanında bir erkek ile birlikte yanıma geldi.
Ve bana;
- merhaba, kusura bakma rahatsız ediyorum. Bizim arkadaş sana yanık onu söylemek için geldim. Diyince şaşırmıştım;
+ merhaba, yok önemli değilde yanık derken. Dedim sanki bilmiyormuşcasına.
O da;
- Yani senden hoşlanmış ve cevabını bekliyor. Ne diyorsun?
Biraz sert bir cevap olacaktı ama kimsenin duygularıyla oynayamazdım.
+ benim bir sevgilim var zaten, o yüzden kusuruma bakmasın lütfen.
- tamam tekrar kusura bakma. Bu arada kimsin sen ne işin var burda? Deyince cevabım hazırdı.
+ ben dudu teyzenin akrabasıyım , zamanında çok iyiliği dokunmuştu. Ve cenazesinin olduğunu ögrenince, hemen çıkıp geldim. Ve şimdi dönemiyorum, burda kalacam bugün galiba. Dedim ve inanmıştı her halinden belliydi.
- hmm tamam, diyerek yanımdan ayrılmıştı.
Bi vakitten sonra bir aile karşımdaki arabaya doğru yöneldiğini fark ettim, ardından bana yanık olan o kız gelmişti;
-ne olur kusura bakma, bilmiyordum.
Ben de;
+ yok hayır hiç önemli değil, olabilir böyle durumlar ve sen daha iyilere layıksın inşaallah daha iyileri çıkar karşına. Dedim
- teşekkür ederim, tekrar özür dilerim. Diyerek yanımdan ayrıldı.
Saat 17:04'tü hala gelmemişti, birşeymi oldu acaba diye düşünceler girdim, mesaj atmıştım, birazdan geleceğini ancak yanliz olmadığını bildirdi. Bende sabırsızlıkla onu bekledim aradan 15-20 dakika sonra gelmişti. Annesi solunda, abisi sağında ve oda ortadaydı. Bana baktı hafiften gülümsedi ve heyecanlanmıştı belliydi. Yanımdan geçti sadece, ne sesini duyabildim nede elini tutabildim, sadece onu görmek yetmişti aslında. Yola çıkıp ona bakmaya devam ettim, ilerde durmuşlardı ve biriyle konuşurken bakmıştı bana. İçimde tahmin edemeyeceğiniz kadar mutluluk ve heyecan vardı. Ve sonra evlerine doğru gittiler. Mesaj geldi.
- gördüm seni hayatım, çok mutlu ettin beni buraya gelmek ile. Ama gelmeseydin daha iyi olurdu. Şimdi ne yapacaksın, nasıl geri döneceksin. Dedi
Ben de;
+ mutlu olmana sevindim canım, beni merak etme seni gördüm ya, daha burda ölsemde umrumda olmaz. Camide kalacağım büyük ihtimalle yarın sabah çıkarım. Sen merak etme. Dedim
- Öyle konuşma ölüm felan, ya nasıl kalacaksın, fazla kimseye görünme. Sabah mesaj atacam sana, şimdi evdekiler şüphelenmesin. Dedi.
Bende;
+ tamam hayatım seni çok seviyorum, iyi akşamlar. Diyerek mesaja son vermiştik.
Hava kararmıştı ve ezan okundu yaşlı bir amca yanıma geldi. Bana bazı sorular sordu;
- kimsin, daha önce görmedim seni burda, kimlerdensin ne işin var burda. Dedi bende aynı yalanı ezberlemiştim artık.
+ dudu teyze akrabam olur onun cenazesine geldim. Servis geri dönmeyince burda kaldım amca. Dedim
O da;
- sen burda otur, yatsi namazında muhtar gelecek, ben muhtara anlatırım durumu, diyerek namaza geçti. Çıkarkende selam verip evine geçmişti.
İstediğim olmuştu, onu görmüştüm ve çok mutluydum. Evlerinin o tarafa gitmek istedim, belki bir kez daha görebilirim diye ama olmadı tabi göremedim. Hava soğumuştu bende camiye geri döndüm ve bankta oturmaya devam ettim.
Yatsı namazı vakti gelmiş ve insanlar camiye dolmuştu. En son muhtarda geldi, beni gördü ve yanıma geldi.
- namazdan sonra burda ol konuşalım, dedi.
+tamam abi olur. Dedim
Ve namaz çıķışı onu beklerken geldi, kahvehaneye doğru yürüdük.
Ve muhtar'da aynı soruları sordu bende aynı cevapları verince, inanmıştı bana. Kalacak yerimin olmadığını öğrenince, beni evine götürdü. Eve girdik, aç değildim ama sağ olsunlar, muhtar hanımını uyandırdı ve bana kahvaltı türü bir sofra hazırlamıştı. Yedikten sonra herkes odasına geçti, bende salonda oturduğum koltukta uyuya kalmıştım.
Ölmemiş yaşıyordum, ilk başta bana soran kıza yalan söylemedim aslında, dudu teyze hayatta olmasada ölümüyle beni kurtarmış ve büyük iyiliği dokunmuştu. Ortadaki tek yalanım ise onun için orda olduğum ve akrabam olmasıydı. Allah rahmet eylesin.
Sabah olmuştu ve muhtar beni uyandırdı. Evden çıkıp kahvehaneye geçip kahvaltı yaptık, ve servisin gelmesini bekledik.
Sağ olsunlar çok iyiler idi. Hiç bir zarar görmeden çıkmıştım. İnsanlardı evet ama benim oraya sevdiğim kızı görmek için geldiğimi öğrediklerinde, ne yapacaklarını bilemezdim.
Servis gelmişti, muhtar ile birlikte servise doğru gittik. Muhtar bir eksiğim olup olmadığını sormuştu. Bende muhtara yaklaşıp elinden öpüp tokalaştım.
Ve;
+ Muhtar abi herşey için saol. Bir eksiğim yok teşekkür ederim herşey için. Kendinize iyi bakın, ALLAH'a emanet olun. Dedim
- sende kendine iyi bak, dedi ve ben servise bindim. Belki görürüm diye evine doğru baktım ama göremedim.Ben amacıma ulaşmış ve sağ salim eve dönüş yapıyordum. Ama nedense içimde kötü bir his oluşmuştu. Nedensiz bir şekilde bilmiyordum ne olduğunu. Yinede mutlu bir şekilde onu gördüğüm anı, en az 20 kez gözümün önüne gelmişti. Çok seviyordum onu, birazda olsa özlemim ve hasretim dinmişti.
Servisteydim ve eve varmak üzereydim.Ama keşke varmasaydım ve o mesajı almasaydım.
Devam edecek..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Böyle AyrıLıK oLmaZ
Любовные романыBu kitap'da yazılan tüm olaylar gerçek olup, 2011'in şubat ayında başlamış henüz genç, ancak aşkın büyüsüne erken kapılan bir gencin, Kara sevdaya nasıl tutulduğunu ve neler yaptığından bahsedeceğim. Umarım beğenirsiniz