BURAKDAN DEVAM
Ertesi sabah camdan baktığımda gördüğüm şey ile şaşkınlığımı gizleyemedim. Eline mendili alıp da, halay çeken kişi Berrak mıydı? Bir kahkaha tuttu beni. Kulağına takmış kulaklığını, elinde mendil. Ahhahaha. Yok artık. Bu nasıl bir halaydı. Ben böyle gülerken öfke saçan gözlerle bana bakan bir adet Berrak gördüm. Hemen hızlı bir şekilde arkamı döndüm. Tabi cadı Berrak hiç durur mu? Başladı bana laf yetiştirmeye:
-Huhu. Komşu komşu bu devirde dikizlemek mi kalmış. Dedikleri fazla komikti. Gülerek tekrardan önüme döndüm:
-Dikizlemek değilde merak diyelim. Dedim komuşuma bir haller olmuş, elinde mendil. Gülmemek de elde değildi.
-Yaa. Öyle mi? Sanane benim halayımdan. Sanane!!! Berrak öyle bir hızla camını kapattı ki, yeminle korkmadım değil. Aslında haklıydı. Ama napıyım? Her insana böyle deli bir komşu düşmüyo ki. Neyse. Biraz daha burda kalırsam babamdan gizli ayarladığım yeni evli çiftin evi hakkında ufak bir görüşmeye geç kalacaktım...
⭐️⭐️⭐️
Of, of. Halay çekip oynamakta suç oldu. Deli midir nedir? Ukala zengin. Nolucak! Söylene söylene merdivenleri tamamladım. Bugün çok sevdiğim ve Edirne'de aynı liseyi okuyup, aynı sırayı paylaştığım Leyla gelicek ve ben de onu karşılamaya gidiyorum. Hayır yani, uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımın geleceğini duyupta halay çekebilirim. Uyuz, öküz. Neyse. Sakin Berrak. Sakin. Bugün Leyla gelicek. Bozma moralini bozma diye diye otobüs durağına gelmiş bulundum. Evet. Her zamanki gibi otobüscağız ana baba günü. Ya niye bu kadar kalabalıksınız. Dolu diyin ve bekleyin kardeşim ya. Tövbe estağfurullah. İyice sinir küpü oldum. 1-2 durak derken üçüncü durakta boş bir yer açıldı. Kızın biri ile bakışıp duruyorum. Kim oturacak diye bakışırken sen tut yaşlı bir teyze gelsin ve yerine otursun. Bir de bana teşekkür ederim evladım, demez mi? Bozuntuya vermeden gülümsedim ve nihayet Leyla'yı alacağım kafeye geldim. İçeri girdiğimde özlemle ilk bakışta tanıdığım Leyla'ma sarıldım. Nasılsın iyi misin faslından sonra siparişlerimizi verdik. 2 kahve birer tanede simit söyledik. Bu sırada gözlerim kapıda takılı kaldı. Gelen kişi , tahminleriniz doğru. Burak öküzü. Elinde çanta giydiği takım elbise ile resmi bir olaya katılacağını anladım. Hımm. Bir düşünüyüm. Avukat mıydı bu. Hah. Mimar. Derken gözümün önünde ellerini sağ sol yapan bir adet Burak gördüm. Kulağıma eğildi ve "Biliyorum, çok yakışıklıyım," dedi. Masadan bir kalktım:
-Sen. Sensin yakışıklı öyle mi?
-Evet Berrak hanım. Maşallah diyin. Gözleriniz fazla dolandı üstümde demesin mi!
-Yaa. Tabi tabi. Sensin yakışıklı. Gösteririm ben sana yakışıklıyı dedim ve bir bardak suyu üstüne döktüm...
(Arkadaşlar biliyorum. Bölüm geç ve kısa geldi. Ama çok önemli birinci ve ikinci dönem olmak üzere iki tane sınava gireceğim. Haliyle çalışmaktan wattpadime giremiyorum. Arkadaşlar. Dünya dua üzerine. Ne olursunuz. Sınavım için bana dua edin. Sağlıkcakla kalın. Hoşçakalın. Sonra ki bölümde görüşmek üzere...)
![](https://img.wattpad.com/cover/78748703-288-k826844.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMŞUMLA GARİP İLİŞKİM (GARİP İLİŞKİ SERİSİ 2)
RomantikHiç ummadığın anda ummadığın kişiye vurulmaktır aşk. Birbirine aşık olan iki komşunun hikayesi...