Size aşığım.

1.4K 71 7
                                    

David

-Geçmişe bakış-

Dersi blok olarak ayarladığımı öğrencilere duyurdum ve yarı dönemin ilk dersine başladım. Yunan, Miken ve Akaların Tarihi'ne ilk polis devletlerinden giriş yaparak tahtaya notlar aldım. Sarışın ve ufak tefek öğrencim gözlerini benden ayırmadan kalemini dişleri ile eziyordu.

Dikkatimi toparlayarak, sınıfın geri kalanına konu hakkında bildiklerini bana çekinmeden ders esnasında katılarak söylemelerini rica ettim.

Öğrencilerimin bana karşı ilgili ve saygılı olmalarını seviyorum. İtici bir akademisyen olmak yerine oldukça mesafeli ancak sevecen bir adamdım.
Öğrencilerimim..kız öğrencilerimin bu davranışlarımı yanlış yorumlayacağını bile bile yerden ayakları kesmek bana cazip geliyordu.

Oditoryumun kapısı tıklatıldı ve bal rengi saçları yüzünün önünü..koştuğu için belki de..örttüğü ve merak içinde gizemli güzelliğin kim olduğunu sabırsızca beklememe neden oldu.

Titrek elleri ve kesik kesik nefesi ile saçlarını yüzünden kaldırdı ve pembeleşmiş teni, göremediğim ama tahmin ettiğim, kahvenin lezzetli tonlarından birisi ile renklendirilmiş kedi gözlerine odaklandım.

Elleri buz kesmiş, kalp atışlarım gittikçe hızlanmaya başlamıştı.
Elindeki çantayı omzuna attıktan sonra yutkunarak kendini konuşmak için zorluyordu adeta.

Ve kalbim o saf ve berrak ses tonu ile durdu. Avuçlarım terlemiş, kravatım bıynumu kelepçe misali sarmıştı. Oditoryum şuan bir kiler ya da tavan arası gibiydi. O tüm odayı dolduruyordu.
Derin bir nefes aldım. Hırkamın kenarını çekiştirerek, utanç duyduğum pantolon ağımı örttüm..

" B-bay Armond , bağışlayın ben..hah..geç kaldım. Girebilir miyim ?"
Gözleri gözlerime odaklandı, alt dudağı titriyordu.

"Kesinlikle, buyrun."
Kesinlikle, oditoryuma değil kalbime doğrudan girebilmişti.
Ders boyunca aklım ve ruhum onunla, bedenim dersteydi.

Bir kukla gibi. Tek istediğim bir öğrenci olup , o doğaüstü güzel ile sıradan bir genç gibi konuşmak istedim.. Flört etmek ve sonra kahve içmeyi teklif etmeyi..muhabbetikoyulaştırıp haftalarca görüşmek ve ona açılmayı diledim.

Erkek arkadaşı olup, saygısızlık yerine sükunetle onunla birlikte olmayı diledim. İlk öpücük, ilk yemek, aileler..birlikte uyumak onun bedenini tanımak, sahip olmak.
Onun olmak.


-----------------------------------------------------------

18 Haziran 2013

David

"Konuşacağız. Konuşmamız lazım Bayan Francis."
Derin bir nefes aldı ve gözlerini kapıya odakladı, çıkış yolu arıyordu. Hızla atan kalbi göğüs kafesime oldukça yakındı ve cevap olan adeta eşleşen kalp atışlarım, ortak birşeyler paylaştığımızı fısıldıyordu bize.
"Ben..gitmem gerek. Lütfen."

Dişlerim kenetlenirken, bileğindeki elimi gevşetmeden onu bedenimden biraz daha uzaklaştırdım. Korkmasını istemezdim. Bu en son şeydi.
"Konuşacağımızı söyledim. Şimdi."

Dudaklarını sanki kaybolan ve blurlaşan dikkatimi tamamı ile darmadağın etmek için ıslattı ve başını çekinerek salladı.
"Peki.." Fısıldayan sesi hoştu. Kulaklarıma ninni gibi geliyordu, içimde uyuyan ve sessizliğini koruyan tutam tutam duyguları uyandırıyordu. Tehdit ediyordu, dokunmak için. Açılmak için.

Sınıfın kapısını kapatmak için ilerledim ve son kez Bayan Francis'e kararlı bir bakış attım.
Onunla birbirimizden kaçışımıza bir son vermek içindi herşey. Birkaç söz ve devamında daha da özgür kalpler,ruhlar olabilecektik. Biliyordum.

Hayalet fısıldaşmalar ile gözlerimiz konuşuyordu, ancak yasakların ve kuralların engel ve teşvikleriyle , iki mıknatıs birbirinin çekim alanına karşı koymaya çalışıyordu. Bu doğaya aykırıydı. Ya kurallar ?

Doğanın akışı değiştirilemezdi. Bayan Francis ve Profesör Armond birbirine aitti.
Sandalyeye çökmüş ve ceketini parmakları arasında buruşturarak rahatlamayı diliyordu.

Gergin ve ürkekti. Kaçışı sona erecek ve ikimizde tehlike ile yüzleşmek zorunda kalacaktık. Saçlarının kuralları çiğneyen tutamları onun her hareketinde, güzel yüzüne temas ediyordu. Kirpikleri yanaklarında gölge oyunları oynuyordu. Saf bir güzellikti o.

Yanındaki sandalyeyi tam karşısına çektim ve özgüvenli doğamın yüzünü kara çıkarmayacak bir şekilde karşısına yerleştim.

Gözlerini defalarca..art arda kırpıştırarak bana bakmamaya çalışıyordu. Yenik düşerek ellerimi dizlerimin üzerine kavuşturduğumda, bacaklarım, kollarım, ellerim ve üst gövdemi hayranlıkla süzdü.

Boynum ve yüzüme açık kahve gözleri hayranlıktan öte tapınarak adeta gezindi ve gözlerime gözlerini hapsetti.
Odadaki heyecan ve sabırsızlık havayı ağırlaştırıyor. Nefes kesiyordu.
Dudakları aralandı, elleri son safhada titreyerek ellerimi buldu . Nefesimi tuttuğumu fark etmemiştim o ana dek.

Kaşlarım çatıldı , dudaklarımı çiğnerken, o erotikliğe karşı koymak için savaşıyordum. Bu sınıfta. Bu kadar az mesafede herşey tehlikeliydi. Dudaklarıma dudaklarını bastırmak ve ufak bedenini onunkine kıyasla örtecek bedenime ikinci bir ten gibi işlemek.

Çıplak tenini gezmek, iniltilerini duymak, dudaklarını dudaklarım ile aralamak, yumuşak tenini renklendirmek ve bacaklarını aralama-
Titrek ve ince ses tonu barut ile çizilmiş bir çizginin ucunu bir kibrit ile yaktı.
Geri dönüş yoktu. Kalbimin bedenimden çıkacağını hissediyordum, onunda benim durumumdan farksız olması , onu benim yapma dürtüsüne hiçbir engel bırakmadı.
Kural yok. Engel yok. Ben ve o varız.

" Size aşığım. Bay Armond."

O'nun Günlüğü (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin