Okullar Açılıyor... Okullar açılmadan önce size ve bana hediye ediyorum bu bölümü. Okuyucularım kendilerini pek belli etmeselerde. Kocaman Öpücükler <3 <3 <3
Bol bol yorum bekliyorum.
Bölüm Şarkısı : Zara Larsson | Uncover
☆☆☆Bütün gece uyuyamadım. Zaten eve geldiğimde saat yeterince geç olmuştu. Anneme belli etmeden eve girdiğimde direk yattım tabi uyuyamadım o ayrı. Bir iki saat yatakta dönüp durduktan sonra sabaha karşı duş aldım. Duş iyi gelmiş olmalı ki sonunda uykuya teslim oldum.
Sabah kalktığımda saat biri geçiyordu. Telefonumu elime aldığımda ise bir sürü cevapsız çağrı ve whatsappdan gelen ardı arkası kesilmeyen mesajlar. Hayır yani bir insan üst üste 82 mesajı nasıl atabilir ama tabiki de bu kişi Belgin ise atar. Mesajlarının hiç birini okumadan direk aradım. Sanki benim aramamı bekliyormuş gibi tek çalışta açtı.
"Nerdesin kızım sen bu sabah ektin zaten beni , dünkü gibi çıktım kapının önüne ama ne gelen var ne giden. Belkide bir saat boyunca seni bekledim. Arıyorum açmıyorsun. Mesaj atıyorum iletiliyor ama görmüyorsun. Bende tek başıma çıktım yürüyüşe ama aklım hala sende o yüzden bende eczaneye gittim." Eczane kelimesini duyar duymaz.
" Nereye gittin nereye ?"
"Eczaneye canım eczaneye. Sağolsun Ceyhun bey ilgilendi dün gece nöbet varmış sende sabah erkenden eve gelmişsin tabi o öyle diyince benimde içim rahatladı su serpildi. Vallahi şimdi Allah için Ceyhun beyde çok iyi biri sana izin bile vermiş. Ayy biliyor musun birde adamı darp etmişler. Ne istediler adamdan anlamıyorum yani."
"Ohh iyi olmuş. Off neyse Belgin çok konuşuyorsun hadi kaldır totonu da bize gel evde canım sıkılır benim. Hem bak sana çok önemli şeyler anlatmam lazım." aslında anlatacaklarımın önemi benim için ne kadar az da olsa Belgin'in
"O zaman hemen geliyorum ve ne anlatacaksan hemen anlatıyorsun. İki dakikaya sizdeyim." der demez tam telefonu kapatacaktı ki
"Dur dur kapatma gelirken simit alda yiyelim ben daha kahvaltı yapmadım." hiçbir şey söylemeden kapattı.
Belgin gelene kadar bende önce yatakları topladım sonra evi toz aldım ve silip süpürdüm. Bunları yaptığımda resmen bir taraflarımdan ter aktı bende çay suyu koyup tekrar banyoya girdim. Güya iki dakika sonra bize gelecek olan Belgin bir saatin sonunda kapıyı yumruklamaya başladı.
"Geldim geldim patlama." diyerek kapıya koştuğum da kapıdaki Belgin'i gördüğüm anda kahkahayı patlattım. Sarışın olmasının verdiği dezavantaj ile kıpkırmızı olmuştu.
Gülmekten zorla konuşup "Bu ne hal kızım. Kızarmakta çığır açmışsın." onunla dalga geçtiğim zaman her zaman yaptığı gibi ters bakışlarıyla beni itip içeri girdi. Elindeki poşeti önüme fırlatıp
"Daha fazla dalga geçme de al ye simidini annemede gıcık oldum zaten. Neymiş efendim evi toplamadan süpürmeden hiçbir yere gidemezmişim. Bende en hızlı halimle yapabildiğimin en iyisini yapıp koştura koştura geldim."
"Aferim aferim iyi yapmışsın. Bu arada çay içer misin simitle iyi gider ?"
"Her seferinde sormaktan bıkmadın galiba kızım ben çay iç.mi.yo.rum kapiş ?"
"Kapiş kapiş."
....."Çisil yediğini yedin içtiğini içtin hadi artık şimdi sıra bende anlatacaklarınla besle beni." Dün geceki olaylar aklıma gelince sinirlerim bozulsada konuya odaklanıp
"Tamam o zaman anlatıyorum hazır mısın? Bak eğer bir bağır çığlık at devamını asla öğrenemez aç kalırsın." Eliyle ağzını kapatıp başıyla onayladı. Sabırsızlıkla beni beklerken birden söyleyi verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARDUNYALAR ARASINDA ( Askıda )
Teen Fiction"Geçmiş olsun. Bu arada ben Çisil tanıştığıma memnun oldum." Ve tekrar gülümsedi güzel bir gülüşü vardı. "Sağol bende memnun oldum ben de Uras. Belki bir gün tekrar görüşürüz." tam yanından uzaklaşırken sesi kulaklarıma ulaştı "Dünya küçük bir yer...