|RB:9|"Gökyüzü neden bu kadar parlak?"

325 52 6
                                    

Yanaklarımın kızardığını hissedince hızlı hızlı odama gittim. Omzum, sırtım çok ağrıyordu biraz kestirmek iyi gelecekti. Yatağımdaki örtüyü açtım ve yavaşça yatağıma yattım. Bunun normalde tam tersi olurdu fakat normal ve rezillik olmadan geçirdiğim en fazla birkaç saat vardır. Ağzım kuruduğundan yatağımın yanındaki masada olan bardaktan su içmek için uzandım yerdeki küçüklükten kalma hatıra kutumu görünce suyu olduğu yere bırakıp yere oturdum.

Kutuyu elime aldığımda ellerimin titrediğinin farkına vardım.

Ani bir kararla kutuyu açtım zaten açar açmaz annemin fotoğraflarını görmemle etraf bulanıklaşmıştı.

İçerisinde bir defter buldum, günlüğüme anlatırdım ben herşeyi babam dediğim, uzaktan önemsiz olarak gördüğüm, aslında bir o kadar önemli olduğunu anlatıyordum o günlükte. Annemi anlatıyordum bana sarılışını, beni koruyup kollamasını her ince detayı yazmıştım bu günlükte. Gözlerimdeki bulanıklar, defterimde babamın gerçek yüzünü görmeden önce ' babam' yazısının üzerine düştü.

İşte o zaman kalbim, her zerresine kadar sırılsıklamdı yalnızlıktan.

Rüyanın Günlüğü

Uyandim. Yüzümü yıkadım. Kahvaltımı yedim. Çişimi yaptım. Televizyon izledim. Bisiklet sürdüm. Eve geldim. Babam anneme bağırdı. Annem ağladı. Ben ağlamadim. Bağırdım. Odama koştum. Ağladım. Uyudum.

Normal çocuklar günlüğüne hep güzel anılardan bahsederken benim yoğunluğum ' babam anneme bağırdı, annem ağladı' diye geçiyordu.

Mesela bende uçurtma uçurduğumu, sonra uçurtmam çatıya takıldı diye üzülmek, ağlamak isterdim.

Ne uçurtma uçurdum.

Ne de bu kadar küçük şeylere ağladım.

Günlüğümde de olduğu gibi benim hayatım virgülle başlamadan noktayla bitti.

Bunu değiştiren olmadı. Olsa da istemezdim.Ona değil kendime güvenemezdim daha çok.

Gözlerimdeki bulanıklar günlüğümün her sayfasına döküldükten sonra hızla günlüğümü kapattım .

Resimlere bakmaya başladım bu sefer garip olan her karede ağzım kulaklarımda, kahkaha atarcasına gülüyorum.

Neden mi?

Annem hayatta.

Babam yanımda.

Ve onların ikisi de beni öpüyor.

Babamla annem beni sulu öperlerdi daha çok.

Hep kızardım elimin tersiyle silerdim yanağımı.

Şimdi annemin mezarını suluyorum.

Babamında günlüğümde yazılı gördüğüm adını.

Düşündüm de o günlere geri dönebilmek için canımı verirdim. Bazen anneme istediğimi almıyor diye bağırıp sinirlenirdim.

Ama o günler aklım yetmiyordu , annemin bana hayal kurmasını öğretmek istediğini.Keşke hayal kurduktan sonra suya düşmesine hazırlanacağımı da öğretseydi.

Ne zaman hayal kursam gözyaşlarımla suya terkettim hayallerimi.

Annemi ilk kaybettiğimde dayımda kalıyordum dayım Dumana bağırdığında Duman odasına gidiyordu sesini çıkartamadan. Bende odasına gidip ona sarılıyordum , çok kez ağlayarak uyurduk biz Dumanla.

Hatta o ayıcık ta uyurken ikimizin sarıldığı ayıcıktı.

Dayımla çok sorunları vardı Dumanın , hala da var belli etmese bile o da benim gibi küçüklüğünün zerresine kadar kırılgan.

RÜYA BİTTİ   #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin