|RB:10|"Olmayan mutluluğumuzu"

296 46 9
                                    

Yüzüme vuran sıcak güneş kıpırdanmama sebep oldu fakat Rüya hala uyuyordu.

Yavaşça kendimi doğrultup kafasını dizime koydum ve tikine dokunmaya başladım.

Kendini geriye çekerek uyandı, gözlerini ovuşturup bana baktıktan sonra etrafa baktı ve gözleri büyüdü, aniden ayağa kalkıp

"Bizimkiler burada ne işimiz var? "

" Biraz önce kafam dizinde miydi? "

" En son bardaydık.. " Elini kafasına koyarak ovuşturdu.

" Buraya nasıl geldik? "

Sorularına cevap veremeden yeni bir soru sorduğundan susmayı tercih ettim ve kısaca özetledim.

" Sarhoştun hatırlamaman çok normal"

"Neyi hatırlamamam? "

" Sorduklarını" dedim ayağa kalkarak.

Banka yönelip çantasının içindeki telefonu aldım saat 09:32 idi. Bunu tarihe kazıyın (!) 12'den önce kalktım bu benim başarım. Genellikle annem uyanmam için süpürgeyle odadan odaya geçerdi, duyup ama tepki vermediğim de ise süpürgeyi tişörtümün üstüne tutardı.

Neden mi?Lanet okul.

Rüyaya çantasını uzattıktan sonra cüzdanından taksi parasına yetecek kadar para aldım.

"Hop hop babanın değil onlar "

Güldüm. "Rüya Hanım dışarıda kalmaya çok mu meraklısınız?"

"Ölüyorum ne demessin " dedi gülerek.

Rüya dağılan saçlarını, çantasında bulunan tokasıyla at kuyruğu yaptıktan sonra taksi çevirdik.

Hayır dizilerdeki gibi taksi yola adımımızı atar atmaz gelmedi. Hatta durduğum yerin etrafındaki taşların çizgilerini saydım halıların desenlerini sayar gibi.

Rüya da parmağını uzatarak karşıdan gelen insanların kafasını sayıyordu.

Ne harikayız (!)

Uzun beklememize karşın, karşıdan gelen taksiyle dondurma kutusundan dolma görmeyecek, puding tenceresinin sonunu sıyıran ben olacak kadar sevindim.

-----------

"Lanet koca popolu aç artık şu kapıyı" dedim yumruk yaptığım elimle kapıya vurarak.

Seren kapıyı açıp "popom koca değil!" diye cırladı.

Rüya direk odasına girdiğinde bende Serenin hazırladığı kahvaltıyı yeme kısmındaydım.

Herkes kahvaltısını yerken Rüya "Duman nerede Seren?" dedi ağzına çikolatalı ekmeğini atarken.

"Bilmiyorum en son telefonu çaldı apar topar gitti " dedi zeytinin çöpünü tabağına koyarken.

Rüyanın gözleri büyüdüğünde bildiği bir şeyin olduğunu anlamıştım sofradan kalkıp odasına gitti geri döndüğünde pijamalarından arınmıştı arkasından gelirken yüzüme kapanan kapıyla yüz yüze kaldım.

Rüya;

'Hayır bu sefer olmasın ona bu sefer bir şey olmasın' dedim adımlarım hızlanırken.

İlk işim Dumanın gittiği mekanlara gitmekti, arkadaşlarını arayıp haberleri olup olmadığını sormaktı, bu sefer izin veremezdim, bu sefer olamazdı.

Ayak adımlarım koşmaya yaklaşırken telefonumu çıkarıp Dumanı aradım.

Çaldı...

Çaldı...

RÜYA BİTTİ   #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin