Açelya...
Eve girdigimde herkesin yatmış olduğunu fark ettim.Işıklar kapalı ve sessizlik hakimdi.Adımlarımı bahçeye yönlendirdim.Kapıyı açıp ıslak çimlere bastığım da ayakkabılarımı çıkartıp elime aldım.Bir kaç adım ilerleyip beyaz yumuşak koltuklardan birine attım kendimi.Sessizlik bana en iyi gelen şey.Bizim evde pek rastlanılmayan bir durum.Ama ben arada kaçamaklar yaparak sessizliği sağlıyorum.Görünüşe bakılırsa artık kacamaklarim iş yüzünden azalacak üzerine birde aras korhanı çekmek zorunda kalacağım.
-Uyku tutmadımı?
Annem karşımda ki koltuğa otururken göz devirerek gökyüzüne bakmaya devam ettim.
-Uyudunuz sanıyordum.
-Ben dışarıdan geliyorum babanlar uyuyor.
-Yaa demek bu akşam da dışarıdaydın.Bu gün hangi zengin ve hoş bir beyefendiyle yemek yedin anne?
-Söylediklerine dikkat et açelya.
-Doğruları söylemek seni neden rahatsız ediyor anne?
-Sessiz ol açelya.
-Sen nasıl bir kadınsın gözümüzün içine baka baka kocanı aldatıyorsun.
Canan hanım öfkeyle ayağ kalkarak açelyaya yaklaştı.
-Beni iyi dinle eğer bu hakaretlerine devam edersen seni pişman ederim.Kızım olman sana yapabileceklerime engel olmaz.
Acelya ayağ kalkıp kahve gözlerini annesinin gòzlerine dikti.
-Annem olduğun için senden utanıyorum.
Ayakkabılarını alıp annesini orada bırakarak eve girdi.
Hızlı adımlarla odasına çıkıp bir an önce üzerini değiştirip yatmak için sabırsızlanıyordu.Aras...
-Aras bey buyrun kahveniz.
-Seher bu gürültü de ne?
-Acelya hanımın odası yapılıyor.
Acı kahveden bir yudum alıp bilgisayarımı açtım.
-Tamam cıkabilirsin.
-Dur.
Seher durup tekrar arasa döndü
-Acelya hanım gelince bana haber ver.
-Kendisi geleli çok oldu efendim.
-Benden önce mi geldi?
-Evet.
-Tamam çık.
Bakışlarımı camlardan şehire çevirerek gözlerimi yumdum.
Bu kadın ilk günden sinirlerimi bozmayı başarıyor.Huzurumu çalarken onu huzursuz etmek keyifli olsa gerek.Dün gece atıyla keyifli vakit geçirmiş olsada bu sabah keyifsiz olmalı.
Gözlerimi açıp koltuktan kalkıp ellerimi ceplerime sokarak odadan çıktım.Yan odanın kapısı kapalıydı çalmadan içeri girdim.
Duvara büyük bir tablo asılırken açelya da ne yapmaları gerektiğini anlatıyordu.Tipik bilmiş kadın versiyonu.
-Burası sizin yatak odanız değil,burası çalışmak için kullanılır resimlerinizi sergilemek için değil.
Acelya kaşları çatık bana döndüğünde bakışlarımı tekrar tabloya çevirdim.
-Bana öğretmenlik yapmak için fazla cahilsiniz aras bey.
Duyduklarımla bakışlarımı ona çevirdim keyifle beni izliyordu.
-Bu akşam bir iş yemeği var çok akıllıysanız siz de katılın.
-Memnuniyetle.
-Bu arada şu gürültüyü bir an önce kesin burası işyeri gürültüye tahammülüm yoktur.Açelya...
Bu adam tam bir ahmak bundan kesinlikle eminim.Karşıma geçmiş bana bilmişlik taslıyor,onun kurallarına uyacağımı sanıyor ama büyük bir yanılgının içinde.Bu gün odamdan çıkışının ardından tekrar gürültülü çalışmaya devam ettik.Odanın düzenlenmesi saatler sürerken sekreteri seherin endişeyle yanıma gelip arasın gürültüden öfkelenip kendisini azarlayarak iş yerinden ayrıldığını söyledi.Fazla asabi bir adam.
Birazdan iş yemeği için tekrar yüz yüze geleceğiz.Bakalım müşterilerin yanında ne kadar kibar olucak.Katılacağım ilk iş yemeği için dolabımdan birşeyler seçmem zor olacak gibi.Elime aldığım siyah mini elbiseye kırmızı topuklularımı uydurup giyindim.Saç ve makyajımı da yapıp evden ayrıldım.Arabayı park edip son kez çantamdan aynamı çıkarıp kendime baktım.
Tekrar aynayı çantama koydum ve kapıyı acacakken tanıdık bir yüz gördüm sanki.Karşı tarafta duran arabaya binen kadın annemdi.
Ama araba annemin değil babamın da değil.Şoför koltuğunda bir adam görünüyordu.Araba hareket ederken kapıyı kapatıp arabayı çalıştırdım.
Cadde de ilerlerlerken hemen peşlerine takıldım.Yemeğe biraz geç gitsem yada hiç gitmesem bir sorun olmaz.Bensiz halledebilir aras bey.Gözlerimi önümde ki siyah arabadan ayırmamalıyım.Annemin kiminle olduğunu merak ediyorum.Bu iğrençliği kiminle paylaşıyor bilmeliyim.Araba sola dönerken biraz bekledikten sonra dönüş yaptım.Anlaşılan annemi eve bırakıcak.Eve birkaç adım uzaklıkta durduklarında bende durdum.Annem arabadan inerken adam da hemen inip annemin yanına geldi.Karanlıkta yüzü pek belli olmuyordu.Adam anneme sarılıp geri çekildi ve annem de adamın yanağından öperek oradan ayrıldı.Şaşırmıyorum çünkü annemi çok iyi tanıyorum bu olağan duruma beni fazlasıyla alıştırdı.
Ellerim arabanın farlarını yaktığında arabaya binmekte olan adam yüzüne vuran ışıkla bana doğru döndü.Farlar yüzünden arabanın içini göremiyordu ama ben onun yüzünü gördüm.Uzun boylu esmer ama kırarmış saçları ve ışığın etkisiyle parlayan yeşil gözleri var.Bana doğru son kez bakarak arabaya bindi ve gözden kayboldu.
Adamı ilk defa görüyorum tanıdığım biri değil.Kim olduğunu mutlaka öğrenicem annemin aldatmalarına göz yumucak değilim.
Arabayı tekrar çalıştırıp çiftliğe sürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanatsız Kelebekler
Roman d'amour03.01.1932 Değişmeyen tek şey ölüm. 03.01.2017 Kaldığı yerden devam eden bir hikaye, keşfedilmek için sabırsızlanıyor...