Açelya...-Nerede?
Ağlayan gözlerle sordum anneme cevabından korkarken.
-Söylesenee neredee eren cevap ver!
Bağırışım hastahane koridorun da yankılandığın da gözler üzerime çevirildi.
-O iyi sakin ol odasında dinleniyor.
Titreyen ellerimi yumruk yaparak derin nefes aldım.Hastahanenin kokusu ciğerlerime dolduğun da hızlı adımlarla anneme yaklaşıp kolundan sıkıca tuttum.
-Senin yüzünden oldu.
Fısıltıyla söylediğim cümle aramızda ki gerilimi artırmıştı.Nefretim gözlerimde can bulurken annemin titreyen gözlerine baktım.
-Herşey de beni suçlamayı bırak.
-Ereni ehliyetsiz araba kullandıran sensin sakın suçsuz olduğunu söyleme bana.
-Bırak kolumu açelya.
Elimi kolundan çekip geri çekildim.
-Odası nerede?
-İlerde ki sağ oda.
Göstediği odaya doğru ilerledim.Kapıyı açıp iceri girdiğim de babam ve erenin sohbet ettiklerini gördüm.Babam beni gördüğün de eren de beni gördü.Gülümseyerek kapıyı kapatıp yanına gittim.
-Nasılsın?
-İyiyim abla merak etme.
-Sana arabayı kullanmamanı söylemiştim.
-Abla küçük bir kaza sadece.
-Eren birdaha bunu yapmayacaksın.
-Tamam abla söz veriyorum.
Erenin yüzünde ki ufak çizikler ve kolunda ki sargıdan başka görünürde birşeyi yoktu.Koltuğa oturduğum da annem odaya girdi.
-Yarın sabah eve gidebiliriz erencim.
Annemin sahte gülüşleri miğdemi bulandırıyordu.
Daha ne kadar dayanabilirdim bu sahteliğe bilemiyorum.**********
Sabahın ışıkları cama vururken gözlerimi kıstım.Karanlık yerini güneşe bırakıp gitmişti.Arkama döndüğüm de eren'in hala uyuduğunu gördüm.Dün gece annem ve babamı eve yollayıp erenle kalacağımi söyledim.Tüm gece uyku tutmadı.Uykumu kaçıran çok sey var aklımda nasıl uyuyabilirim ki.
Telefonumu alıp buluşmaya nekadar olduğuna baktım daha 2 saatim var.
Kendimi koltuğa bırakıp gözlerimi kapadım.-Ablaa uyansana!
Gözlerimi aniden açtığım da sersemlik vardı üzerimde.
-Abla!
Eren'in sesini duyunca hemen kalkıp yanına gittim.
-Efendim noldu?
-Telefonun çalıyor.
Telefonun sesini duyarken hemen elime alıp kim olduğuna baktım.
-Efendim ceyda.
-Açelya bir saat sonra toplantı var.
-Ne toplantısı?
-Aras bey yeni müşterilerle toplantı istedi.
-Bana neden bu saatte haber veriliyor?
-Ben de yeni öğrendim.
-Tamam peki görüşürüz.
Telefonu kapadığım da hatırladığım şeyle sinirle ofladım.Saat 08:20 gòsteriyordu.Aceleyle çantamı alıp erene döndüm.
-Benim şimdi gitmem gerek.
O sırada açılan kapıdan annem girdi.
-Evde görüşürüz erencim dikkat et kendine.
-Görüşürüz abla.
Odadan anneme bakmadan hızla çıktım.Aras...
-Seher ben geldiğim de herkesi toplantıda görmek istiyorum.
-Tamam efendim.
-Açelya hanım geldiğin de bana haber ver.
-Tamam efendim.
Seheri arkamda bırakıp asansöre binip alt kata indim.Çıkışa doğru ilerleyip ellerimi ceplerime soktum.
Güvenlik bana selam verirken bende selam verip ilerledim.Dışarı çıktığım da kafeye doğru yürümeye başladım.Toplantıya kadar birşeyler yesem iyi olacak.Kafeye girip kalabalıktan uzak bir masaya oturdum.Garson beni tanıyordu sürekli geldiğim için.Herzaman ki siparişi verip beklemeye başladım.
İlk kahvem geldiğin de birkaç yudum alıp etrafta gözlerimi gezdirdim.
Dışarıda ki masalar çok kalabalıktı.
İceridekilerinde bazıları doluydu.
Gözlerime takılan bir yüz tüm dikkatimi kendine çekti.
Yaklaştıkça kim olduğunu gördüm.
Fiziği hiçte fena değilmiş daha önce bukadar fark etmemiştim.
Dışarıda ki masada arkası bana dönük oturan bir adamın yanına oturdu.
Açelya tüm merakımı uyandırmıştı.
Kahvaltılıklar masama konulurken gözlerim ikilideydi.
Kimdi o adam?
Bu saatte işten önce kimle buluşurdu burada merak ettim.
Açelya hiç konuşmadan otururken adamı dinliyordu sanki.
Sonra adam'ın eli açelyanın saçlarına gitti.
İçımi huzursuzluk kaplarken bakmaya devam ettim.
Adam ayağ kalktığın da yüzü yan döndü.Şaşkınlıkla gözlerim yüzünün her karışını inceledi.
Babam...
Açelya ve babam...Açelya...
Gözlerim adamı seçtiğin de masaya gidip sandalyeye oturdum.
-Çok uzatmıcam.Annemden ayrılıyorsun ve birdaha karşımıza çıkmıyorsun.
-Senin isteğine göre yaşayamam.
-Dediğimi yapacaksın.Yoksa herşeyi ailen öğrenir.Bu pisliğinizi kimseye bulaştırmayın.
-Ben bu oyunlara gelmem güzelim.Anneni istiyordum ama artık vazgeçtim.Sen annenden de güzelsin.
Şaşkınlıkla ona bakarken saçıma değen elini kırmamak için kendimi zor tuttum.
-Birdaha bana dokunursan işin biter.Sen hak ettiğini alacaksın unutma.
Hızla ayağ kalktığın da bende ayağ kalktım.
-Sen haddini fazlasıyla aşıyorsun.
-Sakın bir kelime daha etme.Sizin saçmalıklarınızı sineye çekmek zorunda değilim.
-Eğer birine bundan bahsedersen ç...
-Ben bahsetmeden siz bitirin.Görüşmemek üzere Cemil Korhan.
Topuklularımın yağmur sularıyla ıslanmış yolda çıkarttığı ses her adımım da artıyordu sanki.
Öfkem kursağım da miğdeme sancılar katıyor nefesimi kesiyordu.
Nasıl katlanırım bu sırrın sahtekarlığına.Susmak hangi yola çıkaracak beni.Konuşsam gerçekler herkesin canını yakacak.
Ahh hayat ve insanlar, yaşanılması zor zaman.Nasıl da bizi kendine hapis edip sürüklüyor karanlık.
Sınanıyoruz sürekli fark edilmeksizin.
-Açelya hanım!
Dalgınlığımdan seherin seslenmesiyle sıyrılarak yüzümü ona döndüm.
Şirkete ne kadar çabuk gelmişim.
-Toplantı başladımı seher?
-Efendim toplantı iptal.
Atmak üzere olduğum adımım son anda durdu.Kaşlarımı çatarak seherin cevabını sorguladım.
-Dalgamı geçiyorsun benimle seher?
-Aras bey son anda iptal etti.
-Ceyda nerede?
-Aras beyin yanındaydı.
-Aras bey dengesizlikte sınırları aşıyor.
Eminim hayat beni sınıyor bu insanlarla.
Adımlarımı hızlandırıp asansöre ilerledim.
-Açelya hanım!
Duyduğum sesin sahibine bakmadan asansörün açılan kapısından içeri girdim.
Üst kata çıkıp asansörden indim ve odama girdim.
En iyisi sessiz kalıp yarım kalan çizimlerime devam etmek.Çünkü öfke beni yanlış yerlere sürükleyecek.1 hafta sonra
Aras...
Emir söylediklerime inanmayarak yalanlamaya devam ediyordu.
-Sen yanlış anlamışsındır böyle birşey yapmazlar.
-Emir bende inanmak istemiyorum.
Ama herşey ortada tam üç defa buluştular bu hafta.Bak fotoğraflara ne görüyorsun.Gerçek burada allah kahretsin ki bizi enayi yerine koyuyorlar.
-Sakin ol.
-Babam dediğim adam annemi aldatıyor hemde kızı yaşında açelya ile.
-Ne zamandır birlikteler biliyor musun?
-Hayır bilmiyorum...
-Bildiğini söyleyecek misin onlara?
Aklımdakiler ruhumu hafifletirken gözlerimi emire çevirdim.
-Hayır söylemiycem.Onlara en ağır cezayı vericem.Bize oynadıkları oyun ayaklarına dolanacak.
Cemil korhanın adını alıcam elinden.
Açelya Denizhan...
Kalbini en ağır darbeyle kırıp dökücem.
Kendi elleriyle öldürecek duygularını.
Yalvarıp ağlayacak.
Ben sadece öfkemi içimde barındırıp yaşayacağım...
-Ne demek istiyorsun aras?
-Kendim olmaktan çıkıyorum emir....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanatsız Kelebekler
Romansa03.01.1932 Değişmeyen tek şey ölüm. 03.01.2017 Kaldığı yerden devam eden bir hikaye, keşfedilmek için sabırsızlanıyor...