Sahte Ruhlar/Gerçek Hisler

1.7K 134 98
                                    

Minna konichivaa ^^ bölüm çok geç geldi gomenne. Ama babaannemlerde kalmıştım. Ve genellikle babaannelerde internet olmaz biliyorsunuz ki >•< Bunu zor yazdım. Eğer internet problem olmasaydı şu an bunu yazıyor değil yayımlıyor olurdum, teekkrardan gomenne >•< Hmm sizlere benden özür hediyesi olarak vampirli ısırıklı bir smut öyleyse. Yalnız yazarken kendimi bir garip hissettim, sanırım fazla ateşli oldu *•*  siz şimdi dayanamıyorsunuzdurda skshksjsj

Yazamadığım için içim içimi yiyordu zaten neyse biz fanficimize geçelim iyi okumalar bacılar *^*

...

geceyi getirmek istemezcesine yavaş ilerliyordu dakikalar. Sanki Yuu'nun tenini delip açlığını gidermesi için Mika'yı zorluyordu. Her ne kadar uyumaya çalışsa da nafileydi. Eninde sonunda tekrar kan içecekti. Ama Yuu'nun kanını içerek onu kendinden soğutmakta en son isteyeceği şeydi. Sular seller götürürcesine yağmur yağıyordu. Öğlen saatlerine doğru Yuu karnının acıktığını fark etmişti. Şu an bulundukları yerde yiyeceklerin nerede olduğunu bilmiyordu, çünkü buzdolabı yoktu. Mika'ya sormaya karar verdiğinde uyuyor olduğunu fark etti. Büyük ihtimalle gece geç yatmıştı. Mika'nın yanına vardığında arkasına dönmüş ve her zamanki gibi örtüsü ile ilişkiye girer pozisyondaydı. Uyandırmaya kıyamıyordu fakat gerçekten acıkmıştı, dünden beri birşey yememişti. Bu yüzden Mika'yı uyandıracaktı.  Bu kadar masum bir varlığın aslında vampir olması uyurken imkansızdı. O kadar sevimli görünüyordu ki yanaklarını mıncıklayası geliyordu. Hem, Mika da acıkmış olmalıydı. Kan içmek isteyeceğini fakat bunu ona söylemeyeceğini çok iyi biliyordu. Zorla bile olsa artık kanını ona içirecekti. Nedenini bilmediği bir şekilde başkasının kanını içtiğinin düşüncesi bile iğrenç birşeydi. Gerçekten mide bulandırıcıydı. Sadece benim kanım içebilir düşüncesi kulağa daha güzel geliyordu. Mika'nın bir başkasının boynuna dişlerini saplayıp bundan zevk almasına dayanamazdı. Elini hafif omzuna doğru götürüp dürtmeyi deneyebilirdi. Fakat böyle uyandırmak istediğini hiç sanmıyordu. Hafif ona doğru eğilip sarılmayı deneyecekti. Dürtüklenerek  uyanmak kimin hoşuna giderdi ki? Ama yanlış anlaşılabilirdi. Bu yüzden ilk önce sadece seslenecekti. "Mika.." Mika eğer kalkarsa açlığına yenileceğini biliyordu. Bu yüzden hiç ses etmedi ve uyuyormuş gibi yapmaya devam etti. Yuu bu şekilde uyandıramayacağını anladığında hafifçe Mika'ya eğildi ve arkadan ona doğru sarıldı. "M-mika.." Mika bir anda gelen sıcaklıkla beraber titremiş ve nefes alış verişlerini olabildiğince hızlandırmıştı. Arkadan sarılıp ona doğru eğiliyor olduğu için boynuna fazlasıyla yakındı. Hatta düzensiz nefeslerini boynunda hissettiğine emindi. İçgüdülerine engel olamıyordu. Eğer gitmezse her an onu altına alıp ısırabilirdi. Fakat hiçte düşündüğü gibi olmamıştı. Dilini yavaşça dışarı çıkarıp Yuu'nun boynuna değdirmişti hisleri yerini tamamen içgüdülere ve dayanılmaz açlığa bırakmıştı. Yuu zaten şaşırmaktan yerinden kıpırdayabilecek durumda değildi. Dilini hafifçe yukarı çıkarırken çene altına yaklaştığında istemsizce dişlerini sürtmüştü. Yuu'nun titrediğini çok net hissedebiliyordu. Dilini olabildiğince yukarı çıkarmaya devam ediyordu. Yuu bir inleme kaçırmıştı "M..mika? Nh.." Mika dilini çenesinden geçirerek aralıksız yukarı sürtmeye devam etti. Boynunu geçmişti, yani ısırmayacaktı. Amacı neydi?  "Mika?!"Yuu'nun inlediğini duymak şu anda Mika'yı en fazla tahrik eden şeydi. Dilinin bulunduğu yerde ilk önce hafif bir boşluk hissetti.. En sonunda yumuşak dudaklara ulaşmıştı. Hafifçe dudaklarının ortasına doğru dilini sabitledi. Yuu'nun utançtan hafif aralık kalan kızıllaşmış dudakları oradan geçmesi konusunda zorluk çıkartmayacak gibi duruyordu. Mika en başta tereddüt edip duraklasada kararı gayet net bir şekilde vermişti. Dudaklarındaki boşluğun arasından dilini hafifçe değdirdi, artık dudaklarını iyice hissedebiliyordu. dilini biraz daha içeri ittirdiğinde dudakları yavaşça birbirine değmeye başladı. Mika hafifçe başını yana çevirdi ve biçimli dudakların tam olarak iç içe olmasını sağladı. Ağzını açarak dilini hareket ettirdi ve artık öpmeye başlamıştı. Eksik kalan şey Yuu'nun karşılık verememesiydi.  İkiside utanıyorlardı ve olabildiğince kızarmışlardı. Mika dilini geri çekerken birleşmiş salyalarının çıkardığı sesle beraber Mika, Yuu'yu yatağın kenarından ayakları sarkacak şekilde altına çekti, hiç oyalanmadan kendisi de üstüne çıktı alınlarını Yuu'nunki ile birleştirdiğinde bir süre ona karşılık vermesini istercesine bakmayı sürdürdü. Yuu gözlerini kapatarak kollarını Mika'nın boynuna doladı ve başını yana eğdi. Mika boynuna yavaşça yaklaşmaya başladı, ilk önce burnunu ve dudaklarını yumuşak tenine dayayarak mükemmel kokusunu içine çekti. Bu eşsiz kokunun sahibini başkasına bırakmaya niyetli değildi. Ağzını açarak sıcak nefesini  tam Boynuna verdikten sonra sertçe dişlerini geçirdi. Kanın kokusu bile onu kendinden geçirmeye yetiyordu sonuçta Sonun Serabı'nın kanının diğer tüm insanlardan farklı ve değerli olması garip birşey değildi. O çok farklıydı, daha değerli ve daha güçlü, aynı zamanda olabildiğince de narin. Fakat önemli bir konu vardı, onu Mika için değerli kılan özel birşey vardı. Sadece Bu güç veya bu kan değil, ona dokunma isteği uyandıran ve onu kendine çeken birşey vardı. Ne olabileceğini az çok bilsede kabullenemiyordu. Ama şimdi, tam şuan çoktan duygularına yenik düşmüş ve olup biten herşeyi kabullenmişti. O bir vampirdi ve altında yatan kişiye ihtiyacı vardı.

Mikayuu ~ Owari No Seraph / HİSTERİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin