İmza Günü│Sebastian Stan

Bölüm 4

İyi okumalar :)

~
Onun okyanuslarına dalarken bir anda o mükemmel sesteki melodiyi duydum. Bu ses daha da hipnotize olmamı sağlıyordu. Ben bütün bunları düşünürken yanıma şarkı söyliyerek gelen Sebastian Stan'i görmemle Yüzümdeki şaşkın ifade bir anda belirtmişti. Şarkının sözleri ile daha da şaşırmıştım.
I think I'm losing my mind now.
It is in my head,Darling I hope,that you'll be here when I need you the most. Don't let me down.
Bu... benim en sevdiğim şarkı. Kelimeler onun ağzından çıkınca şarkıyı daha da mükemmelleştiriyordu. Şarkı bitince bana kocaman gülümseyip " Hoşgeldin. İyi ki geldin. " dedi. Ardından da sarıldı. Ben hala şarkının etkisindeyken hiçbir şey hissedememiştim. Ne ara benim de ona sarıldığımı hatırlamıyordum. Ayrılırken herkes meraklı gözlerle bize bakıyordu. Umurumda değildi. " Hailey şimdi gitmem lazım insanlar bekliyor zaten yine görüşeceğiz." Ben birşey söylemeden gitmişti. Bütün herkes hala bana bakarken o insanlara " Hadi millet imza isteyen yok mu !?" Diye bağırıp duruyordu. Ben hala her şeyin şokundaydım. Yürümenin faydali olacağını düşündüm. Zaten önümde onca kişi vardı anca giderlerdi. Ben diğer yerleri gezerken - tabi onu görüş hizamdan ayırmıyordum - birkaç kez göz göze geliyorduk. O bana gülümsüyordu. Ben yürümeye devam ederken kapıdan Yüzbaşı girdi. Xenia'nın bunu görünce bayılacağını düşündüğüm için hemen fotoğrafını çektim ve ona gönderdim. Saniyesinde telefonum çaldı. " Sakın bana onun orada olduğunu söyleme!" " Ah bebeğim kaçırdın. " benim rahat davranmam onun sinir ediyordu. Biliyordum. Amacım da buydu.( qjwgjwhw) " Lanet olsun. Hemen geliyorum oraya." Ben daha bir şey demeden telefonu suratıma! kapattı. Biriniz artık diyeceklerimi önemsiyebilir mi ? Biraz daha yürüdükten sonra okyanusun yanına gittim. Sıra hala vardı. En iyisi sırada beklemek diye düşündüm ve sıraya girdim. Sıraya girdiğim an yine aynı ifade ile iyi ki geldin gibi bakıyordu. Bu sefer ona gülümseyen ilk ben oldum. O ise o anda kalemini elinden bıraktı ve " Hey millet! Sizden bir ricam olacak. Bir kişi için sıranızı verebilir misiniz ? Eger yaparsanız gerçekten minnettar olurum." Kızlar hemen " Hemen Sebastian." Diye bağırırken bu sırayı hangi gerizekalı için verdiğimi düşünüyordum. Sebastian bana bakıyordu. Ben ise ona anlamaz bakışlarımı sunuyordum. O ise anlamış olacak ki " Hailey gelir misin ? " dedi. Ben anın şoku ile ne yapacağımı bilemedim ve " Ben mi ? " diye bağırdım. Bana gülümsedi ve başını salladı. Ben hala şokun etkisinde iken ona doğru yürümeye başladım. Onun okyanuslarına geldiğimde " Merhaba" dedi " M-Merhaba." Heyecanlı olduğum her halimden anlaşılıyordu. Lanet olsun. Bunu anlamış olacak ki bana gülümseyip " Bugün senin için ne yapabilirim Kraliçem ?" Dedi. Ben onun bana böyle hitap etmesine gülümsedim ve " Beni buraya siz çağırdınız Kralım. Asıl siz söyleyin. Ben sizin için ne yapabilirim ?" Bunun üzerine Sebastian çapkın bir bakışla gülümsedi ve " Kralına bir öpücük verebilirsin." Dedi.
----

Eveett! Merhaba arkadaşlar! Umarım okurken beğenirsiniz. Fikirlerinizi ve eleştirilerinizi yorum ve vote atarak belirtirseniz çok mutlu olurum. :)
* Medya ******