UYANIŞ

302 22 1
                                    

Başımın deli gibi ağrıması üzerine uyanmıştım. Gözlerimi ağır ağır aralarken nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum. Karanlık ve bir o kadar da soğuk bi yerdi. Üzerimde kıyafet olmadığını yattığım soğuk metalin tenime deymesinle anlamıştım. Neyin üstünde yattığımı bilmediğim için temkinli bir şekilde ayağa kalkmaya çalıştım. Ayağımın yere deydiğini bildiğim halde uyuşmuş olacak ki hiçbirşey hissetmiyordum.

Önümü bile göremediğim yerde ışık gelen bir yer olduğunu görünce o tarafa doğru yöneldim. Hızlı gitmek istesemde yavaş hareketlerle gidiyordum. Vücudumda sürekli bir karıncalanma bir uyuşma hissi vardı. Işığın geldiği yere vardığımda bunun bir kapı olduğunu anladım. Kapıdan dışarı çıktığımda yerleri mermerden olan uzun bir kolidor karşıma çıktı. Sonuna kadar gittim. Solumda asansör, sağımda merdivenler vardı. Asansöre doğru iki adım atıp düğmesine bastım. Ne yazık ki elektrik olmadığı için çalışmıyordu. Mecburen merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım.

Yukarı çıktıktan sonra daha sabah olduğunu yüzüme vuran ışık süzmesinden anlamıştım. Gözlerim karanlıktan aydınlığa geçince az da olsa kamaşmıştı. Nerde olduğumu daha yeni anlamaya başlamıştım. Bir hastanedeydim. Bunu yan tarafımda duran sedyelerden sol tarafımdaki danışma masasından ve ilerdeki bekleme salonundan anlamıştım. 

Ortalıkta hiç insan yoktu. Etrafta sanki savaş olmuş gibiydi. Fayanslardaki kan izleri, tavandan sarkan florasan lambalar ve yerlerdeki irili ufaklı cam parçaları bu izlenimi veriyordu. Havadaki kan kokusu ciğerlerime kadar dolmuştu ve anlam veremediğim bir şekilde hoşuma gitmişti. Kokunun geldiği yöne doğru gitmeye başlamıştım bile. Yerde birşeyin sürüklenirken oluşturduğu kan izlerine doğru gittiğimi fark ettim. Çift kapaklı kapıdan geçtikten sonra sağ köşede gördüğümle korkudan çılgına dönmüştüm.

Yerde karın bölgesi parçalanmış, bağırsakları dışarı saçılmış bir CESET vardı!!

Beni bu korkutmamıştı. Beni asıl korkutan şey cesedin üzerindeki beyaz gözlü cildinin rengi sarıya kaçmış, onu parçalamaya devam eden parçaladığı et ve organları yiyen bir ZOMBİYDİ!!

Fark etmeden onun yanına gitmiş, yere diz çökmüştüm. İçimden kilometrelerce kaçmak gelsede vücuduma hakim olamıyordum. Aniden bastıran açlık hissi beni çıldırtacak kadardı. O anda yerdeki cesedi yemekle meşgul olan zombi beni fark etti. Hiçbir şey olmamış gibi yerdeki yemeğini afiyetle yemeye devam etti. Bir an beni de öldürüp yemeğe dahil edeceğini sanmıştım, vücuduma söz geçiremeyen halimi hatırlayınca.

Ellerimdeki sıcaklığı fark etttiğimde aşağı doğru bakarak ne olduğunu öğrenmeye çalıştım. Zombinin parçaladığı cesedin iç organlarından birini galiba ciğer bölümünü iki elimle kavramış olduğumu fark ettim. Ne yaptığımı anlamaya çalışırken yavaş hareketlerle azıma doğru yaklaştırdığımı fark ettim. Sanki biri tarafından kontrol ediliyormuş gibi yaptığım hareketleri sadece izleyebiliyordum.

O kanlı organ parçası ağzıma doğru yaklaşırken ağzım istemsizce açılmıştı. Dilime değdiğini fark ettiğimde dişlerimle vahşi bir şekilde ısırmaya başladım. O an kafama dank etti.

BEN LANET OLASI BİR ZOMBİYDİM !!!

###
##
#

Zombi Olmak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin